3357 entry daha
  • içeriye giren müşterilere her ürünü (birden çok kez) göstermek ve ihtiyacı olamayan şeyleri de almaya teşvik etmek için oluşturdukları mağaza dizaynını (bkz: bir ikea dolabında mahsur kalan hint fakiri) 'nin olağanüstü yolculuğu kitabında yazar romain puertolas çok güzel özetlemiş:

    “mösyö ikea, demokratik eğilimli batılı bir ülkeden
    gelen birinin en azindan garip karşılayacağı bir ticari konsept gelistirmisti: mağazasının zorunlu tavafı.
    yani müşteri, eğer zemin kattaki self servise ulasmak istiyorsa, öncelikle ilk kata çıkmak, her biri birbirinden güzel birbirine komşu odalar, salonlar ve mutfaklar arasından kıvrılarak ilerleyen muazzam ve uçsuz bucaksız bir koridoru arşınlamak, iştah uyandırıcı bir restoranın önünden geçmek, birkaç köfte ya da somonlu dürüm yemek ve nihayet alışverişini gerçeklestirebilmek için yeniden satış bölümüne inmek zorundaydı. özetle, üç vida ve iki civata almaya gelmis biri ancak dört saat sonra dayalı döseli bir mutfak ve ağır bir hazım güçlüğüyle ayrılabiliyordu.”
  • burayı gezerken başım dönüyor…
    latife etmiyorum, gerçekten…
    çok fazla uyaran ve sert ışıklardan kaynaklandığını düşünüyorum!!!
hesabın var mı? giriş yap