• nihat genç'in tabiriyle tam sağcı. hakikaten öyledir. bilmem kaç yıllık siyasetçidir. yaşadıklarını yazsa ciltler yetmez sanırsınız. ama nihat abimizin bağladığı gibi hepi topu anıları 200-300 sayfadır. yine bunun sebebini abimiz şöyle açıklar: adam sağcı, yediği haltları yazacak değil ya. anılarını saklaya saklaya bu kadarını yazmış...
  • 1970’li yıllarda bir avrupa konseyi danı$ma meclisi toplantısında türk-yunan ili$kileri üzerinde durulurken söz alan yunan yanlısı fransız senatör perridier, ba$tan a$agı türkleri suçlayan bir konu$ma yapar.. arkasından zamanın türk dı$i$leri bakanı çaglayangil söz alarak perridier’in suçlamalarını bir bir cevaplandırır.. ama konu$ması esnasında perridier’den hep rodier diye bahseder.. konu$masını yaparken, türkiye’nin avrupa konseyi nezdindeki büyükelçisi semih günver ikide bir çaglayangil’i ceketinden çeki$tiriyormu$.. çaglayangil konusmasını bitirip yerine oturunca semih günver’e çıkı$mı$:
    — yahu ne diye ceketimin arkasından çeki$tirip duruyordun?
    — fransız senatörün adını yanlı$ söylüyordunuz.. adamın adı perridier, siz sürekli mösyö rodier dediniz..
    — peki rodier ne demekmi$?
    — rodier pahalı bir kumas cinsinin adı..
    — yahu daha ne istiyorsun, böyle bir paçavraya rodier dedikse epeyi iltifat etmi$iz!
  • "ortadoğu'da önemli bir yemeğe davetli olduğunuz halde isminiz listede yoksa, bir de menüye bakın, orada olabilir." demiştir.
  • 1974 yılında ecevit'in çıkardığı af ile türkiye'ye dönebilen osmanlı hanedanı mensuplarına, memleket yönetiminde etkili ve yetkili olduğu dönemlerde, bu iznin verilmesine karşı çıkmış ve aleyhte çalışmış olan devlet adamımız.
  • cıanın türkiyedeki eylemlerini ilk açıklayanlardan biri..ayrıca iyi yemek yemeği sever ..mesela ekose etekli levrek denince akla gelir...
  • namı diğer "ekselansları" anılarını okumanızı şiddetle tavsiye ederim. 1979 yılında cumhurbaşkanı seçilemediği için çağlayangil cumhurbaşkanı vekildir. köşkte iki şeyi çok yadırgar; ilki albaya çay söylemek, ikincisi de misafir ister başbakan ister muhtar olsun kuru pasta ikram edilmesidir. bir gün yavere neden konuğa ne istediği sorulmadan adamın/kadının önüne kuru pasta dayadıklarını sorar. yaver şöyle der; "burası köşk. biz denetime filan tabi değiliz. ne istersek ikram ederiz. siz emredin her gelene kuzu ikram edelim ama burada atatürk çok zor şartlar altında yaşamış. yokluk çekmişler. o unutulmasın, köşk lüks yeme içme mekanı olmasın, gelenek sürdürülsün diye kuru pasta ikram ediyoruz". çağlayangil özür diler ve kuru pasta uygulamasının devam edilmesini ister. nereden nereye? şimdi ki cumhurbaşkanı sarayda smoothie içip ejder meyvesi yiyormuş. yazık bu ülkeye
  • süleyman demirel'in başbakanlığını yaptığı 1965-1971 arasında kurulan üç hükümetin dışişleri bakanı. fransızca, ingilizce ve rusça dillerini bilen çağlayangil, istanbul üniversitesi hukuk fakültesi mezunudur.
  • kendisi 1970 yılında, new york birleşmiş milletler ana merkez binasında tarihin bilinen en eski yazılı antlaşmasının (m.ö. 1269 tarihli kades antlasması)`bir replikasını birleşmiş milletlere hediye etmiştir ve merkezin duvarında bu antlasma asılı durmaktadır.

    https://www.unmultimedia.org/…pt%2c%20rameses%20ii.
  • şair yönü de bulunan eski dışişleri bakanı. bursa valisi olduğu dönemde uludağ'da elinde büyük bir şişe votka, üzerinde kayak kıyafetleri ile dolaşan bir hanım görünce çok hislenmiş ve aşağıdaki dörtlüğü hemen oracıkta yazmıştır;

    ayağında pantolon,
    elinde binlik şişe.
    erkeklik bu değil kızım,
    erkeksen ayakta işe.
hesabın var mı? giriş yap