idare etmek

• kimilerine göre yaşamanın bir yoludur, asgari müşterekte anlaşmanın, birilerinin eksiklerini yok saymanın yoludur.
  
  ama kimilerine göre anlamsız, boş bir uğraş, zaman kaybıdır. çok varken azla yetinmektir. kimilerine göre her duyduğunda bu kavramı aklında beliren " niye" sorusuna" cevap alamamaktadır.
  
  hayat bir tane iken, maksimumu belli, süresi belirsizken "idare etmek mi niye" diye çığlık arttırandır.
• bazen aşklarla,
  bazen işlerle,
  kimi zaman dostlarla,
  çoğu zaman kavgayla,
  idare eder insanoğlu.
  zaman akıp gidince,
  akıl başa gelince,
  ne yaşadım denince
  idare ettiklerin kalır elinde...
• yönetmek (idareci kadrolarını tarif etme)
  bazlı kelime anlamı, zaman içerisinde;
  “hiç yoktan iyidir” (nasılsın sorusuna idare eder diye cevap verme),
  “yenisi gelene kadar” (idareten kullanıyorum deme)
  ve
  “kotarmak” (üç kişiyi aynı anda idare etmek)
  anlamlarını da bünyesine katmış görünüyor.
• aralarında çok ince bir çizgi bulunan iki farklı anlama sahiptir. bir idarecinin yönetim tarzı bu çizgiyi referans almalıdır. şu anda bir elektrik dağıtım a.ş.'nin üst düzey yöneticisi olan bir büyüğümün bana bu konuda verdiği öğüdü hiç unutmuyorum.
  "bir yönetici, çok iyi idare etmeli, yani yönetmelidir. bunun yanında çok iyi idare etmeli yani bazı şeyleri de görmezden gelmeyi iyi bilmelidir. bu ikisinden birinin ucunu kaçırırsa ya aşırı sıkan boğan bir yönetici olur ya da çok gevşek olup kontrolü kaybeder."
• insanı azaltarak bitiren lanet.
• iş yerinde çalışma arkadaşlarını, patronunu, patronsan en verimli çalışan ve para kazandıran çalışanını idare edersin evet bir derece doğrudur, anlarım.
  ancak özel hayatta beraber olduğun kişiyi idare etmekle geçiyorsa ya da geçmişse hayatın eyvah!
  (bkz: hiç acımadı ki)
• "beni biraz idare eder misin abi ?" şeklinde soru biçimine getirilmiş hali de vardır ki; bunu gördüğümüzde ortamdan uzaklaşmalı, arkamıza bakmadan kaçmalıyız. gerçi genelde borçlu insan size borcunun geciktiğini anlatmak için kullanır bu soru cümlesini ve eliniz kolunuz bağlanır, bütün işleriniz aksar. "senli benli türk iş dünyası"nın vazgeçilmezlerindendir.
• tahammül etmek'e dönüşmedikçe çekilebilir bir durum
• sahte düz olmak
• (bkz: bi yere kadar)