ibrahim çallı
-
istanbul modernde şu an sergilenmekte olan "gül koklayan kadın" adlı yağlıboya tablosu william waterhouse'un "soul of the flower" adlı eserinin kopyasıdır ve orjinal bir tablo gibi sergilenmektedir. yuh yani.
hatta araştırdım buyrun ibrahim çallı'nın tablosu:
http://sanatgalerisi.com/ustalar/calli/imaj07.jpg
aha bu aşağıdaki de "esinlendiği" :
http://www.jwwaterhouse.com/…ouse_my_sweet_rose.jpg
(bkz: kelimelerin kifayetsiz kalması) -
meyhaneye "ya oradaki rakı biterse" diye düşünerek cebinde bir şişe rakıyla gittiği rivayet edilir...
-
devlet ressamı. ben değil ece ayhan diyor. (bkz: hay hak söyleşiler)
-
1914 ku$ağı adıyla bilinen ve ressamların kimseyi takmadan en özgür resim yaptıkları dönemin ünlü ressmlarından.mevleviler,defli kadın gibi tabloları pek ünlüdür.
-
öğrencilerinden bir diğeri için
(bkz: fikret otyam)
hatta fikret otyam anadoludan yeni gelmiş daha onsekizinde iken güzel sanatlar akademisinde hocası çallı'yı dişsiz gördüğünde "hocam dişlerin yok nasıl yemek yiyorsun" diye sorduğunda "rakıya diş istemez" cevabını verdiğini anlatır anılarında fikret otyam -
cumhuriyet döneminin en tanınmış ressamı olan ibrahim çallı, resmin yanı sıra heykel de yapardı. yaptığı mitolojik bir çocuk heykeli evinin bahçesini süslüyordu. üstat zaman zaman bu küçük heykeli para saklama aracı olarak kullanıyordu. resim sattığında, eline geçen banknotlardan bir ikisini kıvırıp bu heykelin poposuna yerleştiriyor; sonra oradan alıp meyhanenin yolunu tutuyordu. bunu da elbet karısından gizli yapıyordu...
bir gün yine devlet büyüklerinden birinin portresini yapmış, eline yüklüce bir para geçmişti. kâğıt paraları bir kesekâğıdına doldurmuş, soluğu meyhanede almıştı. arkadaşlarıyla oturmuş içerken, bu paraları karısına vermek niyetinde olmadığını, uzun bir süre sıkıntı çekmeden içebileceklerini anlatıyordu.
arkadaşlarından biri: "iyi de..." dedi, "bunca para o küçük heykelin poposuna sığmaz ki... nerede saklayacaksın?"
"onu da düşündüm," dedi çallı. "yahya kemal'in heykelini yapıp dikeceğim bahçeye." -
zamanlar arası türk sanatçılar şirin bir atölye çalışması. *
-
beyoğlu tablosu bende saygı uyandıran çok az eserinden biridir. izlenimci gözlemci tarzına yakışmayan renk dalgalanmaları mevcut, dönemin imkanlarındanmıdır bilinmez fırçayı nokta darbeli vuruşu aynı ton olması gereken yüzeylerde anlamsız bir bulanıklığa sebebiyet verdiğini düşünüyor olmam sultanahmeti resim galerisine çevirme teklifi yapmasından kaynaklanıyor olabilir nazarımda.
-
denizli organize sanayi 2. bölgesinde üzerinde deniz tekstil ve irem tekstil gibi firmaların olduğu sokağa da adını veren ressam.
-
mazhar osman defalarca tedavi ettiği neyzen tevfik‘i koltuğunun altında bir şişe rakıyla yakalar.
-bu ne neyzen?
+rakı doktor.
-çabuk dök onu!
+dökemem.yarısı ibrahim çallı‘nın.
-o zaman yarısını dök.
+olmaz, üstteki onun.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap