• orta anadolu'da "köşe, uç" anlamında kullanılan kelimedir. masanın diyelim ki tam köşesine, adeta düşecek gibi bardak koydunuz, onu "masanın ibiğinde" diye tarif edebilirsiniz.

    sümer'ce kelimeleri listeleyen bir ingilizce web sayfasında: "ibik: nook, corner" şeklinde açıklanmıştı.
    sümerce ve türkçede birbirine benzeyen çeşitli kelimeler sayılır, ibik kelmesini bu listelerde hiç görmedim ama benim bilmediğim arapça, farsça başka bir dile dayanmıyorsa kuşkusuz ortak kelimelerden biridir.

    elimde olsa dtcf'nin kadim dilleri inceleyen bölümlerine anadolu'nun her yöresinden köy kökenli gençleri sınavsız kontenjanla alırdım.
  • aynı zamanda çorum'un iskilip ilçesine bağlı bir köy.
  • horoz, hindi ve kimi kus turlerinin kafasinin tepesinde bulunan genelde kırmızı renkli deri parcasi.
  • köşe, kenar, uç (boyabat-sinop yöresi).
  • burun. "ibiğim sızlıyor."
  • ibriğin dar ağzı.
  • düğme.
  • eklenti.
  • caydanlık, demlik, ibrik, gibi kapların ici delik uzantisi
  • (bkz: ibiş)
hesabın var mı? giriş yap