• 1885-1927 yılları arasında yaşayan ve türk resminde ayrıcalıklı yeri bulunan bir ressamdır. mensubu olduğu 1914 kuşağı sanatçılarından farklı bir anlayışa sahiptir. onun resimleri de, ışık-gölge kullanımı açısından fransız empresyonistleri’nden izler taşımakla birlikte, resimlerindeki içerik, alegori, şiirsellik onu daha ziyade sembolistler’e yaklaştırır. izlenimden ziyade duyguya ve ifadeye önem veren hüseyin avni lifij, özellikle otoportreleriyle bohem ve hatta romantik bir sanatçı tipini yansıtır.
  • otoportresindeki; omuzuna kirli ve yırtık çorabını koyarak kurduğu kompozisyon ziyadesiyle dahiyane ve lezzetli...
  • 1914 kusagi'nin tek sembolist ressami olarak taninir. karakter olarak da cok duygusal bir yapida oldugu soylenir. figuratif calismistir. melankolik renkleri ve ifadeleriyle one cikar. hayatinin neredeyse baharinda vefat ettiginden, ardinda cok eser birakmamistir ve bugunun sanat tarihcileri bir bedri rahmi, bir osman hamdi gibi resimlerinden sanatcinin uslup gelisimi hakkinda verimli yorumlar yapamazlar. fakat otoportrelerinden bohem tipini ve tipindeki degisimleri gozlemlemek mumkundur.

    sanal müzedeki retrospektifi icin bkz:
    http://www.sanalmuze.org/…y.php?sergi=29&ic=75&pg=0
  • taşında isminin yazılı olduğu kabir, piyer loti kahvesinin yanında şimdi bulunduğu yere 1995 (veya 1996 tam hatırlamıyorum) yılında taşındı. öncesinde kabir yoktu, boşluktu orası. bir de en başta sadece celî talik yazıyla "avni lifij" yazıyordu mezar taşında, sonra değişti.
  • 41 yasinda vefat etmistir. unlu kadehli-pipolu otopotresi ile osman hamdiye gitmis onun referansiyla fransaya egitme gonderilmistir. donemindeki tum ressamlardan farkli uslubu vardir. mezarinin yeri belli degildir. piyer loti kahvesinin yanindaki adina adanmis mezarda esi harika lifij yatmaktadir.
  • okunması gereken bir can dündar yazısındaki..ruhuna bir kadeh kaldırıyorum.
    zamanında verdiğim link ölmüş..yenisi..
    http://www.candundar.com.tr/…index.php#!%23did=6904
  • kadehli-pipolu otoportresi 1907-1909 arası bir dönemde yapılmıştır. dolayısıyla osman hamdi bey ile tanıştıktan sonra, paris'e gitmeden önce. kanaatimce en güzel resmidir. paris'e gitmesi, sonra devletle içli dışlı olması resmini bozmuştur gibime gelir, nedense.

    bu otoportre yapıldığı dönem göz önüne alınırsa bir küfürdür egemen düşünceye. kafadaki kocaman şapka bir küfürdür; boyundaki kravat bir küfürdür; eldeki -izleyenler görsün diye kırılırcasına dışa dönmüş bileğin ucundaki- kadeh bir küfürdür; meyhaneci bezi gibi omuza atılmış, kerhaneci zulası çorap bir küfürdür.
  • içe dönük, duygusal bir kişiliği olan ressamın bu karakteri, icra etmiş olduğu eserlerine renk bağlamında yansıdığını görüyoruz. cormon atölyesinde almış olduğu akademik eğitim sayesinde kuvvetli bir desen anlayışı yetisi kazanmıştır. bilhassa ''zaman'' ve ''mekan'' kullanmadan kendine özgü yarattığı ve odak unsurunu mistisizm'in oluşturduğu sembolik anlatımlar, oldukça dikkat çekicidir.

    sanatçı, sembolizm dışında fransız ekolünden yetişmesinden dolayı izlenimcilik etkisiyle de birçok eser yapmıştır. sözgelimi, ''akşamüstü tahayyül'' adlı çalışması, form bütünlüğünü yok sayması açısından akademik anlayışın haklarını ve yetkilerini yok sayarak olabildiğince çarpıcı bir eserdir. öte yandan soyadı olan ''lifij'' ise, ''beyaz ten'' anlamına gelmektedir.
  • çerkes ressam.
  • mezarı pierre loti kahvesi'nin hemen yaninda bulunur eyup mezarligi'nda.
hesabın var mı? giriş yap