• tutuklandığı zaman "kesin suçludur, yoksa neden tutuklansın? mahkemenin işine karışmayın, gereğini yapar ve yargılar!" diyen bazı ileri zekalılar, delil yetersizliğinden serbest bırakıldığında "demek suçsuzmuş ki serbest bırakıldı" demiyor. neden? çünkü, kendi beyinlerinde onu* suçlu bellemişler. türk silahlı kuvvetleri'ne ve tüm personeline olan kinlerini götleri yemediği için dışa vuramayanlar, bu tutukluluğa için için sevinip ellerini ovuşturarak hesaplaşma vaktinin geldiğini düşünüyorlardı! e tabi, hayalleri yıkılınca yediremediler kendilerine.

    hani siz yargıya güveniyordunuz? tutuklanmasını suçluluğuna bağlarken, serbest bırakılmasını dönen çeşitli entrikalara bağlıyorsunuz. sikeyim böyle ikiyüzlülüğü!

    bir de vicdanında yargılamaya devam edenler, boş zamanında kendi vicdan anlayışını da yargılasın.
  • şahsında genele ilişkin bir şeyler yazmak istiyorum. iki ihtimal dile getiriliyor.

    1) ergenekoncular hapishaneden kurtulmak için hasta numarası yapıyor.
    2) bahsi geçen kişilerin sağlıkları gerçekten bozuluyor ve aslında istenen de bu.

    öncelikle sadece hastalanıp değil, aynı zamanda ölüp de tahliye olanlar var. mesela kuddusi okkır. adam tahliye olmak için o kadar iyi hastalandı ki sonunda öldü, mahkemeye çıkmaktan da kurtuldu. hayır ergenekon'un kasası diye mahkemeye falan çıkmadan bir yıl tutuklu tutulmuş olabilir, açıklanan o süper iddianamede adı da geçmemiş olabilir, hatta ailesi cenazesini kaldırmak için para bile bulamamış olabilir ama olsun...

    peki bu ergenekon muhabbeti ne zaman başladı? ben net tarihi bilmiyorum. ama bir yılı geçti herhalde. bilen varsa yazsın. o tarihten bu yana kaç kişi göz altına alındı, kaç kişi tutuklandı? net sayıyı bilmiyorum. yüzü geçmiştir herhalde. bilen varsa yazsın... peki kaç kişinin yargılanmasına başlandı? kaç kişi mahkemede hakimin önüne çıkıp savunmasını yaptı? hayret bu sorunun cevabını biliyorum. sıfır!

    ulan adamlar hapishanede daha ne ile yargılandıklarını bilmeden yatıyorlar. iddianame bile bitmiş değil. aylardır yatanı var. bir yılı aşkın süredir yatanı var. mesela ergun poyraz. buna can mı dayanır? insanın psikolojisi ne hale gelir?

    hayır çıkıp utanmadan "hasta olup bir bir tahliye oluyor bu pis ergenekoncular" diye konuşanlar da insan haklarından, eşitlikten falan bahsederken mangalda kül bırakmayan tipler. e hani insan hakları? hayır kimse tutuklanmalarına, yargılanmalarına, suçları varsa ceza almalarına karşı çıkmıyor ki. ama daha adamlar ne ile suçlandıklarından habersiz öyle yatıyorlar. bu normal mi, bu doğal mı? bunu eleştirmek kötü mü?

    abdullah öcalan için bile hapisane kapısı yumruklayan avrupalılar, gösteri yapan siyasiler nerede?

    sonra bir de yücel aşkın vardı. hatırlar mısınız? üniversite rektörü(ydü). çete, mete, tarihi eser kaçakçılığı falan derken göz altına alındı, tutuklandı, yargılanmadan 3 ay hapiste yattı. hani ergenekoncu olarak tutuklanmadı ancak ergenekoncularla bir ortak noktası var. akp'nin ve akp uygulamalarının muhalifi... bu arada kendisi ile birlikte tutuklanan arkadaşı enver arpalı içinde bulunduğu duruma dayanamayıp intihar etmişti biliyorsunuz. kesin tahliye olmak için intihar etmiştir o da... neyse... yücel aşkın'a dönelim. dediğim gibi yargılanmadan aylarca hapiste yattı. yargılaması yaklaşık 3 yıl sürdü. sonra? tahliye edildi... şimdi hatırlayan bile yok. ama en azından iki adam yitip gitti. o adamlarla birlikte iki aile çok büyük acılar çekti, o adamlarla aynı düşünceyi paylaşanlar sindi, o adamların arkadaşları korktu... anlatabiliyor muyum?

    hayır arkadaşının intihar ettiğini duyunca fenalaşıp hastaneye kaldırılan yücel aşkın için de numara yapıyor denmişti, dinci gazeteler böyle manşetler atmıştı. peki aynı dinci gazeteler yücel aşkın'ın tahliye kararını haber ettiler mi? ama emin olun yarın öbür gün ergenekon ile bağlatısı var diye tekrar tutuklanırsa haber olur.

    işte bence burada olan da budur. gerçek birkaç suçluyu bahane edip bir siyasi görüşün veya duruşun karşısındaki herkesi susturmak, sindirmek ve yok etmek için perdelenen bir oyundur ergenekon. ki böyle olmasa bile bunun böyle olduğuna dair deliller daha ağır basıyor. ve ne yazık ki ergenekon operasyonu amacına ulaşıyor. insanlar ölüyor, insanlar hastalanıyor, insanlar sağlığını kaybediyor, insanlar susuyor, insanlar siniyor, insanlar susturuluyor...

    peki yargılanan, işlediği "suçların" hesabını veren var mı? yok! sadece tutuklu tutuluyorlar!

    peki bu insanlara çektirilen acıların, gerçek birkaç suçlunun yanında yakılan bir sürü insanın hesabını kim verecek?
  • benim gözümde suçu veya suçsuzluğu henüz kesinleşmemiş kişidir ama tutuklanması suçluluğuna kanıt görülmüştür belirli çevrelerce. aynı şekilde tutuklayan ve tahliye eden mahkemelerin kimlerden olup olmadığı da anlaşılamamıştır ama nedense tahliye eden mahkeme hukuksuzlukla itham edilmekte, tutuklamaya karar veren mahkemenin "kimden" olduğu kimsece umursanmamaktadır.

    sadece bir tahliyede sorun olduğunu düşünüp, tüm tutuklamaları hukuka uygun addetmek ancak işine geldiği gibi algılamakla alakalıdır. tutuklama yapılırken hukuksuzluktan, adaletsizlikten bahsedenleri yargıya müdahale etmeyin diye tersleyen kesim bir anda hakimlerin aslında bizler gibi insan olduklarını, siyasi görüşlerine göre yanlı davranabileceklerini hatırlamış olmaları komiktir.
  • henüz hakkında suçlu olduğuna dair bir hüküm verilmemiş, davası dahi görülmeye başlanmamış kişidir. bu durumda aylardır içeride tutulması ise çok insani ve demokratik harekettir. tabi bazılarına göre asker olduğu için doğuştan suçludur. ayyuka çıkan dolandırıcılıklar için kimse birdenbire suçlu ilan edilemez diye böğürürler. bu kişiler ve müthiş espri kabiliyetleri ciddiye alınmamalı, zaman gazatesi ve samanyolu tv ile başbaşa bırakılmalıdır.

    haklıyı savunmak ne zamandan beri yalamak oldu a dostlar.
  • ocalan'in yeniden yargilanmasi konusunda aihm'in karari sonrasinda cok net ve sert sekilde "tsk bunca sehit vermistir, bu davada tum personeliyle bir taraftır!" demis ve bu ulkede serefsizler kadar sesi cikan bir babayigitin de oldugunu gosteristir kendisi.
    bu sekilde beyanat veren bir cumhurbaskani, bir basbakan, bir de boyle manset atan adam gibi gazete olsa; bunu fikir birligi icinde iclerinden gelerek yapsalar; bu ulke icin canini veren butun insanlarin ruhlari $ad olur hegemonyaya girilmedigini gorup.
  • tahliyesi bir türkiye klasiği olarak birçok ortamda kahve muhabbeti kıvamında tartışılan emekli bir generaldir kendisi.

    bir kişinin tutuklanması suçlu olduğunu göstermez. bir kişinin tutukluluk haline son verilmesi de o kişinin suçsuz olduğunu göstermez.

    delil yetersizliği nedeniyle tahliye diye bir şey yoktur. bir kişinin tutukluluk haline son verilmesi için ya tutuklama nedeni bulunmamalıdır ya da süphelinin/sanığın suçu işlediğine dair "kuvvetli şüphe" bulunmamalıdır. esasen, bu hallerde zaten tutuklama hiç yapılmamalıdır.

    paşa bildiğim kadarıyla 250. madde kapsamında yargılanıyor. buna göre, tutuklama nedeni kanunen var sayılacaktır. o halde paşanın tutukluluk haline son verilmesi "kuvvetli şüphe" bulunmamasından kaynaklanıyor olsa gerektir.

    hukukun kuvvetli şüphe dediği şey, gerçekten kuvvetli bir şüphedir. öyle ki, bir kişi hakkında kamu davası açmak için "yeterli şüphe" aranırken, tutuklama için daha fazlası istenir. bakmayın türkiye'de her yargılananın çatır çatır tutuklandığına... tutuklama istisnai olması gereken bir koruma tedbiridir. ancak suçu işlediğinden neredeyse emin olacağınız kişileri tutuklayabilirsiniz.

    şimdi, hurşit paşa'nın serbest bırakılması, hakkında bu kadar kuvvetli bir şüphenin olmadığını gösteriyor. ancak bu durum, masumiyetine işaret etmiyor. yine suçlu çıkabilir, yine mahkum edilebilir. netice itibariyle, tutuklama kararı da tahliye kararı da "tutuklama" ile ilgilidir, o kadar. buradan muhakemenin sonucuna dair çıkarımlar yapılmamalıdır.

    işin özü, paşa içeri girdiğinde "demek ki suçluymuş!" diyenler yanılıyordu. paşa dışarı çıktığında "demek ki suçsuzmuş!" diyenler de yanılıyor.

    "madem kuvvetli şüphe yoktu, en baştan niye tutuklandı, içerde kaldı? yazık değil mi?" diyenler... onların pek yanıldığı söylenemez.
  • zirve kitabevi davasında adamı yatırıp gırtlağını kestikleri sabit olan caniler dışarıda, gizli tanık ifadesiyle davaya sonradan eklemlenip, daha geç tutuklanan hurşit tolon hala içeridedir.

    http://www.mynet.com/…ldi-ama-cikamayacak-1110030-1
  • tahliyesi, bu ülkede herhangi bir t.c vatandaşının aleyhinde somut bir kanıt olmaksızın 7 ay boyunca göz altında tutulabileceğini göstermiştir. şimdi görelim demokratik hukuk devleti savunucusu lümpen tayfayı. nefeslerini biraz da suçlu olduğu iddiasıyla 7 ay göz altında tutulan, kamuoyunda isimleri lekelenen, yaftalanan kişilerin haklarını korumak için sarfedecekler mi ?

    aklananları değil suçlananların takipçisi taraf gastesi verecek mi acaba sürmanşetten "paşa suçsuzmuş" diye..
  • 7 ay boyunca tutuklu kaldı, sonrasında dün akşam "delil yetersizliğinden" serbest bırakıldı. askerdir, generaldir, rütbesi falan benim umurumda değil.

    sen bir insanı, elinde suçlu olduğuna dair yeterli delil olmadığı halde 7 ay tutuklu tutuyorsun. adam belki suçlu belki de suçsuz, onu bilmiyoruz. ama elinde suçlu olduğunu gösteren bir şey yok, 7 ay boyunca o insanın özgürlüğünü kısıtlıyorsun. adamın hayatından 7 ay çaldın, bitti. daha ne yapsan geri veremezsin.

    bu denli topluma mal olmuş bir davanın bu kadar rezil bir şekilde yürütülmesi ne kadar acı. belki de türkiye'nin en büyük davası olacak, ama her adımı fiyasko. ben bu işten açıkçası hiçbir şey anlamadım. bir yıla yakın tutuklu kalıp beraat edenler var, neyle suçlandığını bilmeden aylardır tutuklu olanlar var. işte ergenekon davası'nın toplumun her kesiminden destek alamamasının nedeni budur.

    tahliye kararı da şöyle açıklanmış, adamın 7 ay boyunca tutuklu kalmasının sebeplerine bakın:

    "şüphelinin avukatı tarafından verilen dilekçe ile tutuklama kararına esas alınan 29 sayfalık halindeki ergenekon yapılanmasını içeren kitap fotokopisinin daha önce çeşitli basın kuruluşlarında haber konusu yapıldığı yapılan incelemede söz konusu belgenin gizliliğinin bulunmadığı kamuca bilinen bu belgenin fotokopisinin şüphelide bulunmasının tek başına şüphelinin suç örgütüne üye olduğuna veya yönetici olduğuna dair bir delil niteliğinde bulunmadığı gibi şüphelinin yaptığı telefon görüşmelerinin örgütle bağını gösterecek unsur içermediği ayrıca örgütün gerçekleştirdiği iddia edilen eylemlerle şüphelinin bir bağının kurulamadığı gözetlenmiştir. şüphelinin yurt dışına çıkış yasağı konarak tahliye karar verilmesine karar verilmiştir."
  • cezaevine kerameti kendinden menkul bir iddianameyle sanki kolombiya kokain baronuymuş girmesi* bir yana daha yargılanmadan suçlu ilan edilmiş, 66 yaşında cezaevinde olmasına rağmen rahatsızlanmasının altında bir çapanoğlu aranan emekli asker, ama asla emekli olmayacak vatansever.

    bosna paralarını cukkalayan* erbakan hoca hapse girmesin diye kanuna özel kurtarma maddesi** eklenince dahası affedilince sesini çıkarmayanların, şimdi daha suçu sabitleşmemiş bir kişiye karşı hem de alaycı üslupla eleştirilerde bulunulması ne derece kabullenebilir ki. bu nedir, nasıl bir nefrettir. merak ediyorum. ayrıca ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alınmadan evvel hanginiz paşayı tanıyordunuz? hanginiz sağda solda paşa kanunsuz iş yapıyor diyordunuz? hanginizin neyden haberi vardı? şimdi niye böyle?
hesabın var mı? giriş yap