hummel

• çok siktiriboktan bir tespit yapacağım hazır olun. avrupa şampiyonalarında adidas dışında şampiyonluk kazanmış tek firmadır. 1984 de fransa, 1988 de hollanda, 1996 da almanya 2000 de fransa, 2004 de yunanistanve 2008 de ispanya hep adidas giyerek şampiyon oldu. sadece danimarka 1992 de hummel giyerek şampiyonluk kazandı. esemspor'un da bir çok halı saha organizatörlüğü olmasına rağmen şampiyonluğu yoktur.
• neden herkesin kalitesiyle bu kadar ilgilendiğini anlamadığım marka.
  
  arkadaşlar sizin gözünüz kör mü? ne kadar çirkin tasarımları olduğunu görmüyor musunuz?
  bunu alt üst takım giyen insanlar baya şehirlerarası yolda virajlardaki yol levhaları gibi parlıyor karanlıkta??
• rölantideki otobüsümün camında kafamın davulcu tokmağı gibi sekmeye başlamasıyla uyanmamla, yanımızdan 100 km hızla geçmekte olan bir çift ayakkabısını gördüğüm firma. içinde insanlar vesaire.
  anlık lsd kafası. (bkz: dilim kek diye space cake ikram eden firmalar)
  
  http://otogardayim.com/…/34-tt-288/34-tt-288_16.jpg
  
  http://ecx.images-amazon.com/…d+imy7ndl._sx395_.jpg
• yıllarca türkiye'de en yakın arkadaşımın babası tarafından üretilmiş, adam; kazandırmıyor diye işi bırakınca patlamış marka. hâlâ güleriz adamın hâline arkadaşımla.
• boykot listesine girmiştir. huehuehue
  
  http://i.hizliresim.com/y4gq0l.jpg
• almanların ikinci dünya savaşında kullandığı kundağı motorlu sahra topu. savaşın sonlarına doğru panzer birlikleri tarafından kullanılan kundağı motorlu topların en yaygın olanıdır.bu toplar zırhlı savaşın şiddetine karşı koyamayan zırhsız topların yerini almıştır. panzer 2 şasisi üzerine üretilmekte olup, ağırlığı 12 ton, hızı 25 mil, mürettebatı 5 kişidir. her yönde 10 derecelik dönüş yapabilen 105 mm lik sahra topuna sahiptir.
• orjinali tüylenirken sosyete pazarından alınan çakması 3 yıldır çatır çatır giyilen eşofman ve spor eşya markası.
• bu danimarkalılar çok uzun olsa gerek, kestirdiğim paça boyuyla çoçuk eşofmanı çıkardı.
• apaçilerin resmi sponsorudur.
• müşterilerine değer veriyor. haziran ayında iki ayakkabısını aldım. çok giymeden bir tanesinin kenarı açıldı. lan dedim bu nasıl iş. daha on kere giymedim lan dedim. neyse kaptım ayakkabıları gittim mağazaya. hiç itiraz etmeden bana bir form doldurdular. sonra ayakkabılarımı aldılar, raftan bana aynısından ayırttılar. sonra mısır patlattılar falan. oradaki kadın bana aynen ''merak etmeyin. yıllardır bu markada çalışırım. müşterilerinin daima arkasında dururlar. bu güne kadar geri gelen bir ayakkabı görmedim. mutlaka sizinkini de değiştireceklerdir.'' dedi. ve az önce telefon geldi. yenisiyle değiştirmişler.
  
  canlarım benim. bundan sonra ölümüne kankayız.