hulki aktunç
-
ölüm haberini, masamın üstünde kitabı varken aldım. şiirine aşina olduğum aktunç'un öykülerinden okuyarak uyuyordum birkaç gündür. erken veda edenlerden oldu o da. daha dün, bir kahvede ölen, sahipsiz ölüsünü sokağa çıkma yasağı başlamadan eve götürmek için bir işporta arabasına attıkları bir adamı anlattığı öyküsünü okumuştum. hayat, tuhaf.
-
"yazıyorum çünkü hala yan yana gelmemiş kelimeler var." sözüyle hiç ölmeyeceğini göstermiştir.
-
"kalem ve toprak" şiirinde kendisi ölümü böyle dillendirir:
"bir kalem dikin toprağıma
iki ucu da açılmış sipsivri
bir elime bir gece yapraklarına
bir kalem dikin toprağıma
tamda erken bahar vakti
azar da kök salar belki
elim gece yapraklarına
bir kalem dikin mezarıma
yan yana gelmemiş
sözcükler var daha"
haziran fena götürüyor yine, sessiz gemi çok doldu çok...
işıklar içinde yatsın, biz yatmadan bu gece yine onu okuyalım. -
türk edebiyatının simyacısı idi. cevahirdi. başımız sağ olsun.
-
"boş odalar daha dağınıktır." demiş bir çağ yangını'nda.
-
en güzel hikâyelerinden (ilk kitabına da adını veren) "gidenler dönmeyenler" ilk kez, türkiye defteri'nin 3. sayısında (ocak 74'te) yayımlanan hikâyeci...
-
erkenden ayrılmıştır aramızdan, göçüp gitmiştir bu hayattan... oysa daha yan yana gelmemiş o kadar çok kelime vardı ki...
-
daha sansür sözlüğünü yazacaktı...
yolu ışıkla dolsun.. -
"her şey suya saplanıyor kanat biçin
kanat biçin içinizdeki uzaklara." -
türkçenin büyük argo sözlüğü'nü yazmıştır/hazırlamıştır.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap