• inanılmaz zenginlikte bir öykü çıkartılabilecekken thko'nun idam edilen 3 önderine ve döneme dair berbat bir film. çok ama çok kötü bir yapım.

    öncelikle sadece gülünün solduğu akşam, bizim deniz vs. devre ve deniz gezmiş'e ilişkin bilindik kitaplardan bile çok daha anlamlı bir senaryo kotarılabilirdi. kaldı ki filmin çekildiği dönem için sağ olan rahmetli cemil amca ile konuşulsa namık kemal boya, mehdi beşpınar, mustafa ilker gürkan, mustafa zülkadiroğlu gibi deniz gezmiş'in yakın arkadaşlarıyla söyleşilse çok daha insani ve etkileyici bir hikaye anlatılırdı şüphesiz.

    üstelik mevcut senaryo da #4436517 numaralı entryde anlatılan sebeplerden olsa gerek, sinematografik ve teknik açılardan faciadır, yerlerde sürünmektedir.

    "oyuncuların yaşları önemli değildir. örneğin berhan şimşek yüreğini koyarak oynamıştır, bu önemlidir" gibi açıklamalarının mantığıyla tarihi film çekemezsiniz ey reis çelik. anlattığınız şey deniz gezmiş gibi yakın tarihe damga vurmuş, belli bir kesimce bayraklaşmış ve bunda fiziksel özelliklerinin de rolü olan genç bir adamsa 50sine merdiven dayayan, kartlaşmış bir jöne "deniz gezmiş ol" diyemezsiniz örneğin. deniz'in ay yüzlü masum duruşunu, gerilla romantizmini berhan şimşek gibi bir adamın bu yaşında bu sesi ve performansıyla yansıtması imkansızdır.

    diyalogların zorlama ve çokça didaktik olduğu bu başarısız filmin deniz'e ve döneme ilişkin bir ilk deneme olarak diğer yapımlar için sinemacılarımıza cesaret vermesini umuyoruz. dileriz ki zeki demirkubuz, çağan ırmak, barış pirhasan ve hattâ fatih akın gibi yönetmenlerimiz kendi deniz gezmiş filmlerini çekerler. dileriz ki bir dahaki sefere mehmet ali alabora ya da miroğlan (kenan imirzalioğlu) gibi fiziksel olarak deniz'e daha yakın genç kuşak oyuncularımız bu adamı gerekli makyaj ve çalışmanın da yardımıyla daha inandırıcı canlandırırlar.

    (bu arada deniz'le beraber yusuf aslan ve hüseyin inan'ı da saygı, sevgi ve özlemle anıyoruz. tek insana kıymamışken sırf daha yaşanası ve bağımsız bir ülke istedikleri için katledilen bu onurlu insanlar ülkemizin tarihinde her zaman zor bir dönemin şerefli gençleri olarak hatırlanacaklardır.)
  • çıkış amacı dışında herşeyi başaran film. filmin çıkış noktası ne? deniz gezmiş ve arkadaşlarının mücadelesi ve hayatlarının bir kısmını izleyiciye aktarmak. filmin bu konuyla uzaktan yakından alakası yok. sanırsın başka bir ülkedeki yaşlı başlı devrimci özentilerinin hikayesini izliyoruz.

    bildiğim kadarıyla bu film deniz gezmiş ve arkadaşları hakkında yapılmış ilk film. böyle olunca filmin yapımcılarına daha çok görev düşüyor. deniz'i ve düşüncelerini kitap, belgesel gibi bilgi araçlarından takip etmemiş, deniz hakkında bilgisi çok kısıtlı olan bir kitleye sen deniz'i anlatacaksan daha çok dikkat etmen gerek. birçok insanın aklında deniz gezmiş ve düşünceleri bu filmde izledikleriyle kısıtlı kalacak. deniz gezmiş gibi uzun boylu, yakışıklı, düzgün konuşan ve insanları daha ilk görüşte fiziğiyle etkilemeyi başaran, gencecik yaşına rağmen bir davanın bayrağı olmuş, arkasından binleri koşturmuş bir devrimciyi; fiziksel özellikleri deniz'in yanında bile geçmeyen (kirli sakal bırakmakla deniz gezmiş olunmuyor), kart sesiyle bağırıp çağıran, yaşı deniz'in iki katı yaşında olan berhan şimşek'e oynatırsan sen zaten daha ilk adımda filmin içine sıçarsın. deniz'in mahkeme sürecinde bıyıklı olduğunu da mı bilmiyordunuz? berhan şimşek'e bıyık bıraktırmak bu kadar mı zordu?
    söz konusu fotolar için bkz:http://img.blogcu.com/…s/ifsa_denizipe_perin-10.jpg
    http://i88.photobucket.com/…i-deniz-yusuf-aslan.jpg

    sadece deniz mi, aklımıza fotoğraf ve görüntülerinden her zaman içten ve sempatik bakışlarıyla kazınmış hüseyin inan rolüne de yine yaşını başını almış pos bıyıklı mazlum çimen'i koymuşsun sıçışlar duble olmuş. mahkemeye sanki hüseyin'in babası gelmiş.
    http://img.blogcu.com/…ycha23_180px-yusuf_aslan.gif
    http://i88.photobucket.com/…i-deniz-yusuf-aslan.jpg

    filmdeki hüseyin: http://img169.imageshack.us/…/6545/bscap0120je9.jpg
    http://img169.imageshack.us/…/2921/bscap0122cn9.jpg
    yusuf aslan ise gerçeğine en yakın karakteri olmuş filmin. oldu olacak onu da 40-45 yaşlarında birine oynatsaydınız ya. üçleme tam olurdu.
    http://img2.blogcu.com/…/renklihuseyininan21ip5.jpg
    filmdeki yusuf:http://www.sinematurk.com/images/kisi/3559.jpg

    sanki film bu üç genç asılmasaydı, 25 yıl sonra ne yapıyor oluyorlardı konulu bir filme seçilmiş oyunculardan oluşuyor.

    oyuncu tercihlerinin felaket olduğundan bahsettikten sonra hikaye ve anlatılanlara dönelim. deniz gezmiş, hüseyin inan ve yusuf aslan sadece asılan üç genç olmaktan öte dönemin devrimci ruhunu yansıtan, bağımsız türkiye hedefiyle yola çıkan, ardından da bu hedef doğrultusunda kurulmuş thko'nu ve düşüncelerini de temsil eden birer bayrak. sen sadece üç karaktere can vermekle filmini tamamlayamazsın, üç genç ve arkasındakilerin düşünce ve hedeflerine de yer vermelisin filminde. ancak film bunu da başaramamış. izlediğimiz sadece lafla ortalarda gezen üç genç. sürekli sloganlar sürekli isyanlar ötesi yok. arkalarından gelen kitle ise sanki 100-200 kişi gibi gösterilmiş. o dönem halkın ne kadarının arkasından geldiği, kitleleri nasıl peşlerinden sürükledikleri anlatılmamış. gerçek görüntüler öyle saçma kullanılmış ki. mesela üç gencin idam kararı meclise gelir ve iki saniyelik bir meclis görüntüsü geçer. o kadar. güzel kardeşim sen orda süleyman demirel'in "bizden üç gitti, şimdi de onlardan üç gidecek" mantalitesine değinmezsen, mecliste parmakların nasıl teker teker uçlarından kanlar akarcasına kalktığını anlatmazsan bu üç gence ve düşüncelerine ihanet etmiş olursun.

    hapishane ve idam sahneleri de açıkçası çok amatörceydi. deniz'in asılma anlarının anlatıldığı kitap ve belgeseller boğazı düğümlenmiş biri olarak bu filmdeki idam sahneleri beni hiç etkileyemedi ne yazık ki. belki de oyuncuları benimseyemediğimden böyle olmuştur. bilemiycem.

    son olarak filmi izlerken aklıma gelen bir fikri de paylaşıp entryme son vereyim. mesela film meclisteki oylamayla açılsa. meclis'in önü ve meclis'e teker teker gelenler. demirel'i gösterse yüzü gülerek içeri girse. inönü'yü gösterseler. sıkıntılı şekilde o da geçse kameranın önünden. oylama sırasında ap'lilerin yüzündeki sevinci görsek. sonra kamera deniz'i gösterse, elinde sigarası hücresinde düşünürken. az önce bu genç ve arkadaşlarının hayatlarının mecliste onaylanmasını anlatsa bir dış ses. sonrasında da deniz'in aklına girsek, geçmişte yaşadığı tüm önemli olaylar sanki aklından geçer gibi. biz de flashbackler yardımıyla bunları izlesek. uzun uzun anlatılsa deniz'in hayatı. üniversite yılları, özgürlük ve bağımsızlık aşkı, filistin yolculuğu, thko'nün kuruluşu ve yaptıkları, yakalanışı. sonrasında da filmin başındaki ana dönülse, deniz ve arkadaşlarının idam kararından sonra yaptıkları anlatılsa. hele o son idam sahneleri gerçekten adam gibi anlatılsa. işte o zaman seyirciye çok önemli bir eser bırakılmış olurdu diye düşünüyorum.
  • tuncel kurtiz'in ilk defa böyle bir film cekildi, elestirenler daha iyi yapsinlar diyerek savundugu film.
  • kırkküsür yaşındaki berhan şimşek'in 24 yaşında darağacına asılan bir fidanı nasıl canlandırabildiği hususunu halen düşündüğüm film.
  • izledigimde bana "solcunun kotusu, adami fasist yapar serefsizim" dedirten ve izledikten sonra da bana "neden bu cografyada iyi sinema yapilamiyor kardesim" diye soranlara "neden" olarak gosterdigim, ilkokul musameresi tadindaki filmsi.
  • filmde bir sahnede geçen öğrenci ayaklanması komik bir şekilde, özensiz, dalga geçer gibi 15 kişiyle canlandırılmıştır.
    berhan şimşek boru gibi sesiyle deniz gezmiş'i 40 yaşındaki adam yapmıştır.
    bu film türkiye tarihinin o en saf, en temiz, en yürekli insanlarına yakışmamıştır.
  • show tv'de yayınlanırken devrim kelimesi (bkz: devrim)(bkz: devrim)(bkz: devrim)(bkz: devrim)(bkz: devrim)(bkz: devrim)(bkz: devrim)(bkz: devrim)(bkz: devrim)(bkz: devrim)(bkz: devrim)(bkz: devrim)
    sansürlenen film.***
  • berhan şimşek'in süper iğrenç oyunculuğu nedeniyle layık olduğu yere gelemeyen, senaryosu üzerinde 14 sene uğraşılmış film.
  • dört günde tamamlayabildiğim korkunç film. yemin ederim tek sahnesini anlayamadım. o kadar hızlı geçilmiş ki önemli sahneler ulan bu film niye bu kadar uzadı diyebilirsiniz ve anlamazsınız da. zaman göreceli işliyor bu filmde. denildiği gibi deniz gezmiş kimdir diye izleyen biri, ulan kim kimdir lan diye düşünerek unutabilir neyi izledğini. o derece bir film olmuş. imdb'den de 6.7 almış filmdir. inanamadım. kötü film demiyorum. film olmamış bile olabilir.
  • hakimin kararı okuma sahensinde; aynen gerçek hayattaki gibi "146 taksim 1" kelimesinde dili dolanmış, iki kez tekrarlamıştır.
    fakat bu güzellik berhan şimşek , mazlum çimen beyefendilerin 40'lı yaşlarını 20'li yaşlara indirememenin verdiği üzüntünün üzerini örtememiştir. bir de berhan şimşek'in alabildiğine kalın ve bet sesi, darağacında fidandan ziyade; oyunculuktan nasibini alamamış darağacında bir karthoroz etkisi yaratmıştır. böyle bir yapım hiç hayata geçirilmeseydi, yaşanan hadiseler gerçek burukluğunda kalsaydı, hadiselerden haberi olmayanlar inandırıcılıktan uzak filmler izleyerek değil de araştırarak öğrenselerdi de yaşanan her şeyin ezik tadı damaklarımızda ilelebet aynı eziklikte kalsaydı. yalandan dolandan roller için, genç yetenekleri alabildiğine başrollere istifleyen yönetmenlerin diyarı ülkemizde; bu denli hassas bir mevzu söz konusuyken, ne akla hizmet, başyapıt olma eşiğindeki bu fikir uçuruma itilmiştir? kimse buna niye engel olmamıştır? neden her şey bu kadar yüzeysel işlenmiş, inandırıcılığın kenarından bile geçememiştir ? bunlar daima soru işareti ve hayıflanma olarak zihinlerimizde yer kaplayacaktır. netice itibarı ile; yaşanmış bir hikayenin yetersiz filmidir. cast seçenler her kim ise, lütfen mesleklerini bıraksınlardır.
hesabın var mı? giriş yap