• hayatimin kitaplarindan biridir bu.
    max frisch 1957 yilinda yazdigi bu romaninda matematik, teknoloji ve rasyonaliteden baska hiçbir seye inanmayan, kaderi reddeden mühendis walter faber'in hayatinin nasil tras makinasina sikisan minik bir kil yüzünden degisebilecegini, inanmadigi tesadüf olgusunun onu nasil adim adim felakete ittigini anlatacaktir.
    can yayinlari'ndan çikmistir bizde.
    filmi de vardir. voyager diye bilinir bu film amerika'da (avrupa'da ise homo faber diye). sam shepard walter faber rolüne gayet iyi otursa da önce kitabi okuyan biri için hayal kirikligidir bu film, aci vericidir.
  • bugün bana paralel evrende yaşamakta olabileceğimi düşündüren max frisch kitabı.

    belki 15 sene oluyor; ortaokulda yaz tatilindeyken bir max frisch kitabı okumuş ve bayılmıştım. seneler sonra internet kitap alışverişlerinde aklıma geldi bu kitap ve yazarın ismini halihazırdaki alışveriş listeme kitaplarını ekleme amacıyla arattım. okuduğum kitap kesinlikle yoktu ve çok iyi anımsıyordum ki bir kitabını okumuş çok beğenmiş ve okumam için veren kişiye iade etmiştim. bu kitap can yayınları'ndan çıkmıştı. iki üç farklı yere baktım. hatırladığım kadarıyla sözlüğe de bakmıştım. anımsadığım ismiyle kitap kesinlikle yok.

    ben de aynı yazarın stiller ve homo faber kitaplarını listeye ekledim.

    aradan aylar geçti. homo faber'e elimi attım. nihayet sırası gelmişti. bir yetmiş sayfa kadar okuduktan sonra, "acaba niye hala okuduğum kitabı bulamıyorum" merakıyla sözlüğü kurcaladım.

    işte ordaydı: çarpık sevda homo faber'in ta kendisiydi.

    işin garibi şu ki, ilk 70 sayfa itibariyle neden kitabı zamanında o kadar çok beğendiğimi anlayabilmiş değilim; ama kalan kısımdan hala ümitliyim. eski ismin verdiği spoiler ile konu kafamda canlanıyor gibi oluyor, ondan umutlanıyorum. peki ilk yetmiş sayfada insan tek bir kelam bile hatırlamaz mı? hatırlamıyor azizim. bir isim, bir kelime, bir çağrışım... hiçbir şey yok kafamda! bunadım sanırım artık.

    hiç hatırlamadığımı fark edince ve hazır başlamışken bir kere daha okumaya karar verdim.

    aradan on beş sene geçmiş aşağı yukarı; iki kitabın ismi de sonsuz alakasız. aynı kitap olabilecekleri aklımın ucuna bile gelmemişti açıkçası. iyi ki varsın sözlük.

    ekleme: homo faber güzel; ama bence çarpık sevda daha güzeldi. fırk.
  • walter faber- basit bir teknisyen, dunyanin malini goturuyor, hali vakti yerinde. 'isime bakarim, gerisine karismam' tarzi adamlardan. ne talihe, ne tesadufe inaniyor. duygusuz, soguk bir adam. hayatinda iki kez asik oluyor,ama hayat onunla dalga geciyor sanki. 'sen talihe inanmadin madem; al sana!' seklinde bir tokat indiriyor walterin suratina. adam, gec kavustugu sevgilisine mi, erken kaybettigi kizina mi yansın; ilk askiyla yeniden karsilasmasina mi sevinsin, ilk askinin kendinden nefret etmesine mi uzulsun bilemiyor. max frisch siradan anlatiyor, duz bir hikaye gibi...ama arada oyle bir kaptiriyorsunuz ki kendinizi, silkelenmek zorunda kaliyorsunuz kitabi okurken. basit bir ensest ilişki degil soz konusu olan; hayatin bir cilvesi veya bir esek sakasi! ortada secim yapma sansi olmayan bir sabeth var- kurban degil, cunku kendi rizasi. ama tercihi yapan da degil; cunku bildikleri bilmediklerinin yaninda bir hic. ensest'i bir gunah olarak mi, bir suc olarak mi ele alacagiz; bilemiyoruz. oyle bir anlati var ki karsimizda: ne yapilabilirdi ki? gibi bir caresizlik uzerine kurulmus...
    homo faber- handwerker! new york'tan atina'ya uzanan bir seruven. bir basyapit!
  • bazi sosyologlara gore insanligin gectigi merhalelerden biri. latince "alet yapan insan" anlamina gelir...
  • faber latince yapan anlaminda olduguna göre (her ne kadar fabrikatör hulusi beyin emrinde çalisanlar gibi insa eden, imâl eden anlaminda olsa da, yine de yapan, eden) homo faber "çig süt emmis insana" tekâbül eder. yani, "insandir, ne yapacagi belli olmaz, çitirlarin pesinden de gider, olmayacak seyler de yapar" demektir. gerçek askini harcalayanlara homo dispens denir.
  • romanı okuduğumu, filmi izlediğimi tamamen unutmuşum. "eski defterler"in içinden çıktı.
    yüksek lisans sınavına hazırlanırken izlemiş, bi yerden sonra anlamışım uyarlandığı eseri. peki kitap nerede... defalarca hallaç pamuğu gibi atılan hayatımın neresine savruldu?

    görsel
  • max frisch'in adamı dağıtan,üslup harikası kitabı.onun bu kitapta kullandığı tekniği uçsuz bucaksız edebiyat dünyasında mutlaka kullanan vardır,bu deryada katre edebiyat bilgimle ben bilmiyorum,ama kitabın anlatıcısı ve başkarakterinin karakterini kurduğu her cümlenin kısalığı ve netliği ile çok mükemmel ifade etmiştir,resmen o karakteri içinden çıkarıp masa başına koyup eline kağıt kalem tutuşturup kendini anlattırmıştır.
  • sinan yayınlarından 1972 yılında sezer duru çevirisi ve çarpık sevda ismi ile de basılmış hali sahaf raflarında görülebilir.
  • ielde lise 2. sinifta okutulan bir kitapti bir zamanlar. ilk basimi can yayinlarindan carpik sevda adiyla yayinlasmistir.
  • max frisch'in ünlü kitabı.
    ilk türkce baskısı çarpık sevda adıyla yayınlanmıs, sonra bu carpık isimden vazgecilip homo faber adıyla yeniden basılmıstır.
hesabın var mı? giriş yap