• canlarım benim. kadın erkek ilişkilerinde veya yataktaki durumlarını falan bilemem, cinsiyetim gereği de ilgilenmiyorum zaten ancak arkadaş veya iş ortamında şahane hatunlardır. bir kere hepsi kendi ayakları üzerinde duran, bağımsız, derdi zoru koca bulmak / dedikodu yapmak / alışveriş yapmak / şirkette kendini göstermek olmayan, hayatta gezmek, dünyayı görmek, yeni insanlar tanımak, kültürel aktivitelerde bulunmak, spor yapmak gibi daha önemli ve zevkli şeyler olduğunu farketmiş kızlar. en yakından tanıdığımdan (ev arkadaşı) en uzaktan tanıştığım bir iki kere ancak konuştuğuma kadar hemen hepsinin mutlaka en az bir ilginç / hayranlık duyulacak özelliği veya hobisi vardır. hemen hemen hiçbişi düz veya boş kadınlar değildir. meslekleri dışında en az bir konuda mutlaka kendini geliştirirler.

    mesela bunlardan en yakınımdakilerden biri işten çok bunaldı, istifa etti gitti tek başına tanımadığı bir tırmanma gruba katılıp everest'e tırmandı, hollanda'daki iş arkadaşlarımın hepsi iş çıkışı koşa koşa spora giderler, haftasonları erkek arkadaşları futbol izlerken mutlaka hokey vb gibi bir takım sporuyla ilgilenirler, bir diğer iş arkadaşım şu an hamile, geçenlerde ofise geldi "ee napıcaksın bakıcı çok pahalı part time çalışıp kendin mi bakacaksın?" dediğimizde "yoo ben erkek arkadaşımdan daha fazla para kazandığım için o part time çalışacak ve bakacak bebeğe" dedi (hadi bunu sıkıysa bir türk erkeğine söyle bakalım neler oluyor..), müdürüm olan hollandalı kadın 40'lı yaşlarında ve hiç evlenmemiş ancak kendisi bir türk kadını olsa altında çalışanlara çektireceği eziyetin kaprisin zerresini göremiyoruz kendisinde. bir diğer arkadaşımın uzundur sevgilisi yok, yavaş yavaş date'lere gitmeye başladı, bu cuma date'i varmış nasıl tanıştın diye sorduğumuzda "çocuk üniversiteden arkadaşım, eskiden de beğenirdim kendisini, geçenlerde karşılaştık date'e çıkmayı teklif ettim tamam dedi." diye anlattı. kendisi bir türk kızı olsaydı o an bize çocuğun mesajlarını okutup "sence ne demek istediii" diyor olurdu.

    örnekler bitmez, uzun lafın kısası her türk kadınına etraflarında bu hatunlardan en az bir tane tercihen daha fazla arkadaş olarak barındırmalarını tavsiye ederim. insanın ufkunu açan, biraz açık fikirli biriysen türkiye'de yaşadığın yabancılaşmayı tersine çeviren hatunlardır.
  • bisikletine binerken, bira kasası, noel ağacı*, küçük ve orta boy mobilya ya da bisikletinin arkasında erkek arkadaşını taşıyanını; doğuma 4 gün kalmışken bisikletle davete giden gebesini; yine bisiklette ikisi arkada biri önde olmak üzere üç adet çocuk taşırken telefonla konuşanını ve daha nice ağzımı açık bırakanlarını gördüğüm kadınlardır.

    en son bir arkadaşımın şahit olduğu ise, sling ile sardığı bebeğini bisikletle giderken emziren anne hollandalı'dır. kendi gözlerimle görmediğim şeye inanmam ama mevzubahis bu kadınlar olunca işler değişiyor.

    ben ise bu kadınların bacak boyu kadar boyum ve tek bir kollarındaki kaslara eşit toplam kas kütlemle, 10 kilodan fazla çekmeyen bisikletimi park demirine her yerleştirişimde belimi ayırırken kendimi insanın az gelişmiş alt kümesi gibi hissediyorum.
  • dayanikli beyaz esya
  • geniş milletin geniş hatunları. tüm gece dans edip, bir daggering eylemediğiniz kalmışken, gecenin finalinde erkek arkadaşıyla tanışmak bana biraz fazla geldi arkadaş.
  • adamin ustune ustune gelir, basiniz doner gozunuz kararir.

    (bkz: sanki beni sikiyler)
  • aachen ahalisi haklarinda der ki:

    "eger inekler kizlardan daha guzelse bilin ki hollanda ya girmissinizdir."

    kiskancligin bu kadari.
  • avustralya'da insanlar, yatakta bildiğimiz yastığa kafalarını koymak yerine, insan boyunda yastıklara sarılarak uyurlar. bu yöntem sıcak gecelerde gayet serinletici bir etki yaratır. bu yastığın adı da "hollandalı kadın" dır. gerçekten de hollandalı hatunlar, çekici görünümlerinin aksine, genellikle yatakta son derece soğukturlar.
    (bkz: tecrübe konuşuyor)
  • beraber yaşamaya niyetli iseniz mutfak eşyası ve yiyecek maddesi olarak bir fritöz, bir teneke sıvı yağ, bir çuval patates, ketçap ve mayonez almanız yeterli olacaktır, patatesten başka yemek bilmez bunlar genelde.
  • gençliğimi hollanda'da çürüttüğümden olsa gerek, haklarında epey bilgi ve kendime göre fikir sahibi olduğum topluluk. yıllar süren, bazen detaya giren incelemelerim sonucu onları bütün olarak diğer ülkelerin hatunları ile kıyaslamanın hatalı olduğunu düşünüyorum. sarışın seven bir erkek için danimarka, isvec, norvec ve diğer bilimum balkan ülkeleri daha iyi bir kaynak olabilir. "onlar soğuk oluyolar ya" derseniz size hollandalıların çok da farkları olmadığını söyleyebilirim. yok ben esmer istiyorum diyorsanız, size ispanya'ya veya güney amerika'ya bir uçak bileti önereceğim. yok sadece türkiye ile karşılaştıracağım diyosanız evet hollanda hatun yönünden cennettir.

    karakter olarak inceleyecek olursak, ulusun ortak kültür yapısından doğan, türk olarak yadırgayabileceğimiz zeka, kendine güven ve serbestlikleri hemen göze batar. ülkede üniversite mezunu kadın sayısı da erkeklerle başa baş gitmektedir. toplumda erkeklerden farklı davranış göstermezler. en azından -aile içi dahil- ezik kaldıkları ortam yoktur. canı sex istediği zaman rahatlıkla bar, disco, vs gibi ortamlara gidip erkek tavlayabilir, en azından dener. ancak ülkem erkeği tabii ki ertesi gün bu olayı arkadaşına "nası götürdüm lan dün gavuru var ya, hemen de verdi ehuehuhe" şeklinde anlatacaktır. halbuki yem olan kendisidir.

    istisnaların kaideyi bozmadığını* hemen belirterek, türkiyeye turist olarak gelen ve burda birkaç gün muhattap olduğu hollandalı dişiden sonra hepsi hakkında şöyledir böyledir diye ahkam kesen arkadaşlara da selam ederim.
  • cok planladirlar, hadi hatun gel bu hafta sonu birseyler yapalim deseniz once ajandalarina bakarlar. ajandalarinda genelde belcika ya da hollandaya dagilmis arkadaslariyla bulusma planlari vardir, onun disinda festivaller vs. bunlar genelde sandvicle beslenirler ve gezmeye tozmaya para ayirirlar. sonra da okuz gibi gezerler, bazen bir gittiler mi 6 ay falan full gezerler. avusturalya, guney amerika, hindistan gibi ulkeler su ara gencler arasinda cok yaygin noktalardir.

    gonlunu size verdimi tam verebilir. oyle turk hatunu gibi kolayca seni seviyorum demez, derse de yurekten der. ama turk erkeklerine hic guvenmezler, hatta turk erkeklerle evlenen ve sonra ayrilan hollandali hatunlarin yazdigi kitaplarda, turk erkeklerin ne kadar pornocu oldugu hatta aile iclerinde aldatmalarin cok siklikla oldugu konularina vurgu yapilmistir (ulan buna ben de sasirdim ya neyse).
hesabın var mı? giriş yap