• en eski baba esprisine konuk olan sebzedir.

    -oglum bir yerini mi kestin?
    -yoo, neden ki?
    -hiyar koktu da! hahahahah!
  • "övünmek gibi olmasın ama dostlar;
    kendimi 'hıyar' gibi hissediyorum"

    sözleri sayesinde fazlasıyla genç yaşta dimağımıza kazınan bir laftır.

    ısrarla (bkz: cacık/#3980621)
  • kibar beylerin, hanimlarin "salatalik" diye andigi bu sulu meyveye hem araplar, hem farslar "khiyar" der.

    ilgi cekici olan ise, bir meyvenin durup dururken sovgu anlami kazanmasi.
    bu yesil serin meyveye argoda kaba saba, gorgusuz, ayi, ahmak, geri zekali gibi anlamlar yuklenmis.
    dikkatli gozlerin ayirt edecegi uzere, bunlar kibarlarin alt sinifa sovmesi icin uygun sozler. belki "hiyar" bir donemin hirbo'su, kro'su, maganda'si, comar'i idi.

    bu anlami "kayarto" > "hiyarto" > "hiyar" donusumuyle kazanmis olabilecegini saniyorum.
    orhan kemal'in, refik halit karay'in sokak agzini yansittiklari sayfalarda, sadri alisik'in, dumbullu'nun bickin mahalleli tiplemelerinde "kayarto" ve "hiyarto" bicimli kullanimi gozumuze carpar.

    "kayarto"nun ise ahlaksiz, kotu, melun gibi anlamlari var. karagoz lugatinda zenci hizmetciyi, zennelerle birlikte gezen arap baci'yi ifade edermis.
  • grup vitamin'in ,

    yeter ki sen üzülme, ben sana hiç kıyar mıyım
    yani o kadar da hıyar mıyım
    hıyar dedim de, aklıma geldi
    yeni sevgilinle aran nasıl?

    şeklinde andığı, eski sevgilinin yeni sevgilisi kontenjanından mevzuya dahil olan şahsiyet
  • buzdolabında görünce hiç acımadan fena halde tükettiğim gıda. dünyanın en lezzetli şeylerinden biri.
  • hıyarın adı ezelden beri hıyardır.

    salatalık sonradan kibar olsun diye uydurulmuş bir isimdir.
  • arapça seçme hakkı ( bir şeyi isteyerek yapma) anlamına gelen bir kelimedir. bu kökten türetilmiş birkaç kelime: ihtiyar, muhtar, muhayyer, hürr, hürriyet, tahrir...

    bu örneklerden iki kelimeyi arapça vezinlerine göre incelersek:
    ihtiyar: “istek, arzu, razı olmak, katlanmak, seçmek” anlamlarına gelen sözcük tam vezin çevirisine göre “ hıyarlaşmak” anlamına gelir.

    muhtar: “ihtiyar eden, seçilmiş olan” anlamlarına gelen sözcük tam vezin çevirisine göre “ hıyarlaşmış” anlamına gelir.

    mahalle muhtarlarına sevgilerle…
  • çift manalı bir sözcük. dilimizde hem farsça'dan, hem de arapça'dan iktisap ettiğimiz iki adet hıyar* bulunup telaffuzları ve hatta arapça/farsça yazılışları dahi aynıdır, böyle de saçma bir durumdur. ikisi de hı, ye, elif ve ra harfleri ile yazılırlar ve orijinal hallerinde elif olduğu için hıyaar diye telaffuz edilirler. türkçe'ye arapça'dan giren bir hukuk terimidir; ferit devellioğlu'nun lügat'ına göre, "bir işi yapıp yapmamada serbestlik, islam hukukunda alış-veriş mes'elelerine ait muhayyerlik hususu" olarak tanımlanmıştır. farsça'dan geçmiş olan ise bildiğimiz salatalık. farsça'dan geçmiş olanı günümüzde kimse iranlılar gibi hiyaaar olarak telaffuz etmediğinden, zannımca türkçe'deki ayırtımı, arapça'dan geçmiş olanı hala hıyaar olarak telaffuz ederek sağlanabilir.
  • cacığın ana malzemelerinden biri olduğu için çok değerlidir.
  • ar.hayyirin çoğulu. çok hayır yapan kimseler anlamına gelen kelime.

    -hıyar!
    +çok şükür.
hesabın var mı? giriş yap