• serkan altuniğne nin de konuyla ilgili bir eseri bulunur.

    astronot (1): buradan bakınca insan şunu anlıyor. şu koca evrende hepimiz çok küçük ve değersiz puştlarız. ne kadar da götlek birer ibneyiz.
    astronot (2): abi biraz ağır olmadı mı?
    astronot (1): özellikle sen hayvanoğlu hayvan. şu koca evrende çok itsin.
    astronot (2): oksijen mi bitiyo senin?
    astronot (1): ne sandın pezevenk?
  • bulunduğum kentte bir takım liseli çocuğun eylenmek için kesekağıdına bayılıncaya kadar üflemek, nefesini tutup sürekli dönmek gibi eylemler yaptığını ve geçici hipoksi nedeniyle acil servislik olduğunu bildiğim durumdur. öyle devlet lisesi falan da değil dostlar, bildiğin pek bi paralı şanlı şöhretli bir kolejde olduydu. hatta ağızdan giren oksijeni kesmek yetmez, ben direkt atar damardan beyne gideni keserim diyerek her iki boyun atar damarını elleri ile kapatıp bayılıncaya kadar bekleyenlerden birini de acil serviste görmüşlüğüm vardır. bu hareketin sınıflarda çokça tekrarlandığını, adeta bir gelenek olduğunu söylediler. bu adamlara "neden böyle salak bi şey yapıyosunuz olum" sorusuna verilen cevaplar ise hep aynıdır. bu bir tür ölümle şakalaşmak, kızlara hava atmak, erkekliğini kanıtlamak olarak açıklanır. sanki erkekliğini kanıtlayacak başka bir yol yokmuş gibi. doyumsuzluğa baplı bir kişilik bozukluğumudur yoksa psikopatimi bilmem ama içlerinden birisi uzun süre komada kalmıştı bu yüzden. bir çok insan sonra bu okuldan çocuklarını almışlardı. sanki tek suçlu okul, çocuğun ailenin manyaklığının hiç rolü yok..(bkz: benim oğlan iyi de çevresi kötü)
  • dokulara yeterli miktarda oksijen verilememesidir. 4 tipi vardır.

    1-hipoksik hipoksia
    alveol havasında ve kanda oksijen basıncı düşmüştür. yeterli oksijen almak için solunum arttırılır ama ortamda yeterli oksijen bulunmadığı için oksijen ihtiyacı karşılanamaz. bu esnada çok fazla karbondioksit dışarı verilir. yeterli oksijen olmadığı için kanda bulunan oksijenin ayrılması güçleşir
    deniz yüzeyinden yükseklere çıkıldığında, astım, pnömani gibi hastalıklarda görülür.

    2-anemik hipoksia
    kanın oksijen basıncı ve hemoglobinin oksijen doymuşluğu tam olmasına rağmen kanda dolaşan hemoglobin (oksijen taşıyan, alyuvarda bulunan madde) miktarı azaldığı için dokulara yeterince oksijen gitmez. anemi, kan kayıpları, karbonmonoksit zehirlenmelerinde ortaya çıkar.

    3-stagnant hipoksia
    kanın oksijen basıncı normaldir ama vücudun bir kısmına veya tamamına yeterince kan gitmediğinden dokulara da yeterli oksijen gitmez. kan yavaş hareket eder ve dokularda uzun süre kalır. toplardamarlarda bir sorunlardan veya kalp yetmezliğinden kaynaklanır.

    4-histotoksik hipoksia
    kanda oksijen basıncı ve miktarı uygun olmasına rağmen hücrelerin oksijeni kullanma mekanizması bozulduğu için ortaya çıkar. varolan oksijenin kullanılamaması da denir.zehirlenmelerde ve fazla alkol alımında ortaya çıkar.

    kaynak: fizyoloji dersinde tuttuğum notlar.ilk alışta dersi veremeyince, diğer alışlarda 4 s kuralıyla öğrenmek zorunda kalıyor insan.
  • yaşayanların yakınlarını çok üzen şey. doktor değilim, ama böyle bir duruma şahit oldum ve böyle bir durumla karşılaşıldığı takdirde kesinkes hastanenin acil servisine gidilmesi gerektiğini söylemekle beraber bir ihtimal bir gün yardımcı olabilmesi ihtimaliyle anlatmaya çalışacağım.

    hasta belli bir oksijen seviyesinin (bildiğim kadarıyla kanında olması gerekenin 50%'si) ve altına düştüğü zaman bulunduğu mekandan ayrı bir yerde olduğunu düşünmeye başlayabiliyor, mesela geçmiş bir anısına dönüp o anısının gerektirdiği davranışları gerçekleştirmeye ya da sayıklamaya başlayabiliyor. örneğin en son kağıt oynadığı güne dönüp elindeki kağıtların ne kadar kötü olduğundan bahsetmeye başlayabilir ya da en son 10 yıl önce gittiği bir yere hazırlanma gerekçesiyle traş olmaya kalkabilir. bunları gözlemlemek çevresindekileri çok endişelendirir ve üzer ama eğer kronik bir akciğer yetmezliği problemi yoksa, oksijen verilerek oksijen seviyesi gerekli seviyelere çıkartıldığı zaman hastanın şuuru eğer başka bir rahatsızlığı yoksa aynen geri döner.

    eğer sebep hipoksi'yse, hastanedeki bir göğüs hastalıkları uzmanı bu konuda bilgi verebilecektir, yine de doktoru yönlendirmeden sadece muayene etmesini rica etmekte fayda var. eğer bu şuur kaybının sebebi göğüs hastalıkları muayenesinden çıkmazsa, olası bir alzheimer ya da başka bir nörolojik problemin tetkik edilebilmesi için nöroloji uzmanına gönderilirsiniz.

    ama bunu en doğru şekilde özetlemek gerekirse, yapabileceğiniz en iyi şey hastayı acil servis'e götürmek ve hastane muayenesi gerçekleşmeden yorum yapmaktan kaçınmaktır.
  • solunum havasındaki oksijen azlığıdır.yükseklik unsuru da hipoksi yaratan unsurlardan biridir. her ne kadar tibet,himalaya,alp dağları gibi yerlerde insanlar yaşamlarını sürdürsede insan bünyesi 3000m ye kadar önemli bir sorun olmadan yaşamaya elverişlidir.
    gerekli koruyucu teçhizatı ve oksijen donanımı olmayan baloncu, paraşütçü ve uçucularda hipoksi ciddi bir sorundur. havacılıkta hipoksinin tehlikeli olabileceği en önemli 3 durum; yüksek irtifa uçuşları, yüksek akselerasyonlu manevralar ve alçak basınç odası uçuşlarıdır
    3000m civarlarında oluşan bir durum olsa da kişisel farklılıklardan dolayı,bu irtifaya ne kadar sürede çıkılıp ne kadar kalındığı,çeşitli manevralar yapılıp oksijen kullanılmadığı durumlarda daha düşük irtifalarda bile oluşabilir.
    oksijen eksikliğinden en çok retina,miyokard,merkezi sinir sistemi etkilenir.o yüzden belirti olarak görme bozukluğu,baş ağrısı,baş dönmesi,kas hareketleri zaafı,mantıksız sabit düşünce,uyuklama…hipoksi belirtileri çok sinsi olabilmektedir,kendine aşırı güvenme,şarkı söyleme,bağırma,küfretme amerikan uçak gemisine inen japon pilot sendromu gibi acayip davranışlardan bilinç kaybına ve ölüme kadar götürebilir.
    modern havacılıkta hipoksi durumu yer koşullarında uçuculara sağlıyacak cihazlar geliştirilmiştir.anti-g elbiseleri kullanılmaktadır.ticari uçuşlarda kabin içi 5-7 bin feet irtifada tutulmakta ve 10bin feettten itibaren oksijen konsantrasyonu arttırılmakta ve 30binli irtifalarda basınçlı %100 oksijen verilmektedir.
    havacılık ne kadar gelişse de hipoksi kazalara sebebiyet vermektedir.
  • etkisi altına aldığı kişilerin muhakeme gücünü azaltan, aptallaştıran yüksek irtifa rahatsızlığı. deride morarma, bakışlarda donukluk, normalde kolaylıkla yapılabilecek işleri yapmakta zorlanma, mutluluk hali (sarhoşluk gibi) belirtileri olabilir. saf oksijen solunmasıyla birlikte bu belirtiler kayboluverir. 18000 feet'te oksijen desteksiz kişi 30 dakikada; 30000 feet'te 1,5-2 dakikada hipoksiye girer.
  • simule edilmis bir örnegi icin:

    http://www.youtube.com/watch?v=wtnx6mr753w
  • serbest balikadamlarda gorulur. bogulma sonucunda da hipoxia ve bayginlik olusur. hipervantilasyon (hizli soluk alip-verme) sonucunda bir sure sonra, bas donmesi ve goz kararmasi baslar.bu sonucunda da bayilma olusur.hipervantilasyon sonucunda metabolizmadaki o2 seviyesi maksimuma cikar.beyin o2 ihtiyaci icin, co2 miktarina bakar.fazla hipervantilasyon sonucunda co2fazla olur ve beyin soluk almaya gerek olmadigini sanar.aslinda o2 azalmistir.

    ideal hipervantilasyon sayisi, gozler kararincaya alinan nefes sayisinin 3’e bolumudur.
  • oksijen azalmasi anlamına gelip, hipoksinin doğru yazılmışıdır.
hesabın var mı? giriş yap