• "her şey yerli yerinde; havuz başında servi
    bir dolap gıcırdıyor uzaklarda durmadan,
    eşya aksetmiş gibi tılsımlı bir uykudan,
    sarmaşıklar ve böcek sesleri sarmış evi
    her şey yerli yerinde; masa, sürahi, bardak,
    serpilen aydınlıkta dalların arasından
    büyülenmiş bir ceylan gibi bakıyor zaman
    sessizlik dokunuyor bir yerde yaprak yaprak…

    biliyorum gölgede senin uyuduğunu
    bir deniz mağarası kadar kuytu ve serin
    hazların aleminde yumulmuş kirpiklerin
    yüzünde bir tebessüm bu ağır ögle sonu.

    belki rüyalarındır bu taze açmış güller,
    bu yumuşak aydınlık dalların tepesinde,
    bitmeyen aşk türküsü kumruların sesinde,
    rüyası ömrümüzün çünkü eşyaya siner.

    her şey yerli yerinde; bir dolap uzaklarda
    azapta bir ruh gibi gıcırdıyor durmadan,
    bir şeyler hatırlıyor belki maceramızdan
    kuru güz yaprakları uçuşuyor rüzgarda."
  • "rüyası ömrümüzün çünkü eşyaya siner" cümlesiyle tanpınarın bütün ömrünü işgal etmiş olan arayışı özetleyen şiir. özellikle beş şehirde yoğun olarak görülen bu arayış üstadı eşyalara sinmiş tarihi, orada daha önce yaşamış insanların hülyalarını, acılarını, umutlarını, her yönüyle hayatlarını anlamaya, keşfetmeye uğraşmaya yöneltmiştir. bu anlayışla yapılmış betimlemelere eserlerinde sıkça rastlamak mümkündür. zamanı yekpare, geniş bir an olarak gören tanpınar bu genişliğin bir noktasında dikilip etrafına bakar, ve ufka kadar görebildiği her şeyi bir bütün içinde anlamaya ve anlatmaya çalışır.
  • radiohead tarafından everything in its right place şekliyle ingilizcesi okunmuştur.
  • sadece son beş mısrası üstüne bile filmler çekilebilecek, hikayeler yazılabilecek etkileyicilikte şiir.

    "rüyası ömrümüzün çünkü eşyaya siner.

    her şey yerli yerinde; bir dolap uzaklarda
    azapta bir ruh gibi gıcırdıyor durmadan,
    bir şeyler hatırlıyor belki maceramızdan
    kuru güz yaprakları uçuşuyor rüzgarda."
  • tanpınar poetikasında önemli bir yer tutan bütün şekil, zaman ve nesnenin birbirine karıştığı rüya atmosferinin tasvirinin hemen sonrasının şiiridir her şey yerli yerinde. rüya halinde karışan şekil, zaman ve nesne rüya halinin bitimiyle yerini gerçek dünyanın yerli yerindeliğine bırakır. işte bunun şiiridir her şey yerli yerinde. tabii bu şiiri ve bu şiir hakkındaki söylediklerimi daha da anlamlı kılan yine bir başka tanpınar şiiridir: (bkz: karişan saatler içinde)
  • bir bahar sabahı, zamanın su damlası biçimde sakin bir göle düşüşüne benzeyen ahmet hamdi tanpınar şiiri; (bkz: #40238298)
  • tanpınar'ın muhteşem şiirine bir metinlerarası atıf da kara kitap'tan:

    "...eşyalar, kelimeler, anlam, her şey hâlâ yerli yerindeydi belki, ama onları birlikte tutan daha derin bir gerçekliğin çekip gittiğini galip okudukça acıyla hissediyordu."

    bkz. 2. kısım, 3. bölüm: şemsi tebrizi'yi kim öldürdü?
    s. 243
  • "her şey yerli yerinde; bir dolap uzaklarda/ azapta bir ruh gibi gıcırdıyor durmadan" dizelerinin yerli yerinde oluşunu severim bu şiirde. tanpınar'ın yahya kemal olmayışıdır.
  • saatleri ayarlama enstitüsü'nün beşinci bölümünün "ydi" artısı ile son cümlesi.
  • bu siir bildigim kadariyla tanpinar'in ilk siiridir.

    edit: bir de bana sor'un gönderdiği mesaja göre, ilk şiiri "musul akşamları" imiş. düzeltir özür dileriz.
hesabın var mı? giriş yap