• "üstelemek başarının temel unsurudur. kapıyı yeterince uzun süre ve yüksek sesle çalarsanız, birilerini uyandıracağınızdan emin olabilirsiniz."
  • (bkz: edgar allan poe/#74931369)
    "poe ise zamanının ünlü şairi henry wadsworth longfellow'a hayranlık ile başlayıp nefret ile biten duygular beslemişti. halen nedeni bilinmeyen düşmanlık önce poe tarafından yazılan iğneleyici bir eleştiri yazısı ile başlamıştı ve ardından poe eserlerinin çalındığını söylemişti. saldırılarına devam eden poe, hiçbir zaman eser hırsızlığını kanıtlayamamıştı. buna karşılık olarak longfellow cevap olarak hiçbir şey söylemişti. öldüğünde ise son söz olarak şunları söyledi : "eleştirilerinin sertliğini, müphem bir yanlışlık duygusuyla tetiklenen hassas bir tabiatın öfkesi dışında hiçbir şeye bağlamadım."
  • " inanın bana her kalbin dünyanın bilmediği kendi gizli acıları vardır ve çoğu zaman bir adama sadece üzgün olduğu halde soğuk deriz. "
  • (bkz: excelsior)
  • hayâl meyal hatırlarım
    bir öykü anlatılmıştı
    ya bir ispanyol efsanesinden
    ya da tarihten alıntıydı.

    gözü pek kral sanche
    katledilmiş zamora önünde,
    şehri kuşatan koca ordusu
    kamp kurmuş düzlük bir yerde.

    don diego de ordenez
    hep ordunun önünde olurmuş,
    surlarda bekleyen nöbetçilere
    haykırarak meydan okurmuş.

    zamora'nın ahalisine,
    doğmuşlarına doğmamışlarına,
    hainler diye seslenirmiş
    küçümsemeyle ve alayla.

    orada evinde oturanlara,
    mezardaki ölülere,
    ırmakta akan sulara,
    şaraba, yağa, ekmeğe.

    daha büyük bir ordu var
    şimdi çevremizi kuşatan,
    açlık çeken neferleriyle,
    hayatın kapılarını tutan.

    yoksulluk çeken milyonların
    gözü var ekmeğimizde, şarabımızda,
    ve hain diyorlar hepimize,
    doğmuşlarımıza, doğmamışlarımıza.

    ne zaman otursam bir ziyafete,
    yenilip içilirken, söylenirken şarkılar,
    ortasında müziğin, neşenin
    kulağım o korkunç çığlığı duyar.

    ışıltılı salona bakar
    hep yabanıl boş yüzler
    düşen kırıntıları toplar
    uzanan çarpık eller.

    burası aydınlık, bolluk içinde
    içerisi ne kadar güzel kokuyor;
    oysa dışarıda soğuk, karanlık,
    açlık, yeis kol geziyor.

    ordu kampı kıtlık yeri
    soğuktur, yel eser, yağmur yağar,
    ve isa, ordunun yüce kumandanı,
    bir düzlükte ölmüş yatar.

    - longfellow*
  • "başkaları bizi yaptiklarimizla yargilarken biz kendimizi yapacaklarımizla yargılarız."
  • 19. yüzyılda amerikada yaşamış, döneminin en ünlü şairlerinden.
  • bowdoin college'dan mezun olmustur. nathaniel hawthorne ile birlikte soyadi okulun ana kutuphanesine verilmistir.
    (bkz: hawthorne-longfellow library)
  • "if we could read the secret history of our enemies, we should find in each man's life sorrow and suffering enough to disarm all hostility." demiş.
  • “başkaları bizi daha önce yaptıklarımızla değerlendirirken biz kendimizi yapabileceğimizi hissettiklerimizle değerlendiririz.”
hesabın var mı? giriş yap