• avustralya'dan iki tipbilim adami, barry marshall ve robin warren
    mide ülserinin %90'nin bu bakteriden kaynaklandigini kanitlayarak
    bugün tip nobel ödülüne layik görülmüsler ve 1,1 milyon euro'luk cep harcligi kazanmislardir.
    kutlariz.
  • insanların %60 gibi bir oranında bulunduğu söylenen ve günde 3000 mg'lık antibiyotik tedavisi ile anca kurtulunabilinen bakteri. zaten o kadar antibiyotik alırsanız midenizdeki değil bakteri, alien bile olsa ölür. tedavi sonrasında dikkatli olmak da çok önemli çünkü tekrarlama ihtimali çok yüksek.
  • halk dilinde orospu çocuğu neyse tıp dilinde helicobacter pylori odur.
  • 1 ay süreyle helipak (14 gün) + patates haşlanmış tavuk (2 ay) diyetiyle kurtulduğum bela hastalık
    midenin yüksek asiti ile çoğalıp daha fazla asit üretimine sebep olan şerefsiz de bir
    bakteri olduğunu söylemişti. asite sebep olabilecek bütün yiyeceklerden uzak durmamı
    salık verilmişti. işte o işe yarayan yasaklar listesi :

    - her tür narenciye (limon, portakal vb.)
    - kahve, çay
    - asitli meşrubatların tamamı
    - vişne
    - domates
    - nane
    - karabiber
    - soğan (kuru, yeşil)
    - kakaolu ürünler (çikolata, bisküvi)
    - her tür endüstriyel et ürünü (salam sosis, sucuk vb.)
    - mayalı yiyecek ve içeceklerin hepsi (açma, poğaça, bira vb.)
    - süt
    - fast foodun her türü
    - sigara (yiyecek değil ama idare edin)

    daha da vardır biraz internetten araştırmak lazım, bu şerefsiz bakteriden kurtulmanın tek yolu midenin
    yüksek asitlilik halinden kurtulmak. ilaç da beter bir ilaç 2 hafta ağzınızda tat bırakmıyor. ama
    tedavi öncesi şeker gibi rennie talsid tüketen ben iki senedir çok nadir çok baharatlı bir şey yersem
    ancak kullanıyorum. gece kalp sıkışması gibi nefessiz kalıp uyanmalarım tamamen bitti. ağzıma sürekli asit gelmiyor. sesim çatallanmıyor. bir de tedavi öncesi 78kg olan ben 68'e indim, yaz başıydı bir de güzel oldu. (şimdi biraz aldım ama biraz spor yapsam geçer) (yapamadı)

    bu iki ay süresince disiplini elden bırakmazsanız beladan kurtuluyorsunuz ondan sonra da herşey serbest
    diye bir durum yok. yukarıdaki liste aklınızın bir köşesinde olsun bunlara abandığınız sürece bu tip arızalar
    tekrarlar. ama arada sırada olduğu sürece rahatlıkla yiyorum, içiyorum bana mısın demiyor mide.

    işbu entry de verilen ilaçlar, diyetler vs. bana kendi doktorumun endoskopi sonrası verdiği tavsiyeler sonucunda gerçekleştirilmiştir. size de aynı tedavi olacak diye bir garanti yok doktor ne derse o gençler. ama doktor yukarıdakine benzer bir tedavi verdiyse diye yazıyorum. dayanın kardeşler güzel günler sizi bekliyor.
  • 13 gündür bundan kurtulmak için helipak içiyorum, ben öldüm ilaçlar yüzünden, bu hala ölmediyse vücudumu teslim edip kendisine başka bir beden aramaya çıkıcam.
  • cesitli kan, diski, vb. testlerle varligi saptanabilse bile, emin olmak icin mutlaka mideden ornek alinmasi gereken pis bakteri. genelde parmak ucundan alinan bir damla kan bir alet icine konularak test yapilabilir. bunun da mantigi sudur: vucut h. pylori ile savasmak icin bir antikor uretir. kanda normalde var olmayan bu antikor bulundugunda, vucutta h. pylori oldugu dusunulur. fakat bazi hastalarda vucut bu bakteriye o kadar uzun sure maruz kalir ki, kan artik antikor uretmez olur ve hp testleri negatif cikar. bu durumda baska bir sebebe (bkz: musebbib) baglanamayan sikayetler icin mideden ornek almak sarttir. boylece endoskopi veya gastroskopi mudahalesi yapilir. bu iki islemden de korkmayin. cunku sonucunda hastaliginiz anlasilacak, tedavi sureci belirlenecektir. gecelerce mide sancilari cekip, duzensiz bagirsak hareketleri yuzunden yasam konforunuz bozulacagina, helipak takimiyla en azindan 2-3 yilligina h.pylori'yi yenersiniz. bu igrenc bakteri midede, adeta bir sabanla topragi surmussunuz gibi yol yol izler birakir. ileri derecede bakterinin tahribatina maruz kalan midelerde * bu izler beyin kivrimlarina benzer bir gorunum arz eder. simdilik bilinen, bakterinin antibiyotikle tamamen ortadan kaldirilamadigi, bir sureligine etkisiz hale getirildigidir. bakteriden kurtulmak ancak asi ile mumkun olacaktir ve asi henuz gelistirilmemistir. en son 10 sene once kendisine pro-helipak antibiyorik kurleriyle savas acmis ve kazanmistim. sonra dengesiz beslenme, stres, vb. nedenler ve maalesef sahsi ihmalimle bakteriyi geri donmus ve midemi eskisinden beter tarumar etmis buldum. bu sefer kararliyim. bitiricem seni helikopter!
  • bana da musallat olmuş olan orospu çocuğu bakteri. kafam kadar ilaçlar içerek kurtulacağım umarım kendisinden. kodumun bakterisi yüzünden boruyu soktular zaten dün sabah. sinirimin haddi hesabı yok kısacası.

    seni bulacağım oğlum.
  • japonya'da sirketin saglik kontrolunde cikmisti bende.
    doktor sasirmisti, "kuyu suyu mu iciyon, afganistan'dan mi geldin nerden kaptin bu mikrobu lan!?" der gibi oldu. (diyemedi tabi saygisindan)
    (ben de "kesin turkiye'de kaptim amk..." demedim ataturk'e olan saygimdan.)

    ilaclari aldim, icmeyi bitirip 1 ay sonra tekrar kontrole gittigimde tamamen kurtuldugumu ogrendim.
    tahminen 30 kusur sene boyunca mide kanserine yakalatma ihtimali olan pyloriler varmis icimde ya, ne garip...

    doktor kapanista, "bundan sonra japonya'da tekrardan yakalanma riskin yok" diye japonya'yi da bir guzel cilaladi.
    tabi adamin hakki.
  • öncelikle campylobacter pylori adı verilmiş bakteri.nedeni ise bağırsakta yaşayan campylobacter sınıfına ait bakterilere çok benzemesiymiş.

    "dünya nüfusunun üçte biri ile yarısı arasında bir kesim helicobacter pylori adlı bir bakteriyi taşıyor.son yıllara kadar gözden kaçırılan bu bakteri
    hemen hemen tüm gastrit ve ülser ile bazı mide kanseri vakalarının ardında yatan neden.uzun yıllar çektikleri mide rahatsızlığının h.pylori'den kaynaklandığından habersiz sayısız kişi pek de yararını görmedikleri anti-asit ilaçları kullanıyorlardı.bunun önemli nedenlerinden biri,doktorların da içinde bulunduğu bir kitlenin yayınlanan ikibin makaleye rağmen h.pylori'den habersiz oluşuydu.ülser uygun antibiyotik tedavisiyle çoğunlukla bir haftada ortadan kaldırılabilir.ancak yapılan bir araştırma abd'de ülser tedavisi için yazılan reçetelerin sadece %3'ünün antibiyotik içerdiğini ortaya koydu.ülser nedeni ile,1980'li yıllardan beri mide ağrıları çeken ya da anti-asit tablet çiğneyenler için artık harekete geçme zamanı geldi.
    helicobacter pylori enfeksiyonu birkaç ay içinde kronik yüzeysel gastrite yol açmaktadır.bu hastalığın tedavi edilmemesi durumunda kronik yüzeysel gastrite ülsere,bazı durumlarda ise kansere yol açmaktadır."

    kaynak:meb lise 1 biyoloji
  • gaita veya nefes testi ile bünyede olup olmadığı anlaşılıyorken neden teşhis için ille endoskopi yapıldığını anlamıyorum. mide sorunu ciddi boyutta ise, midede hp de varsa düzenlersin tedavisini geçmezse o zaman başka bir sorun mu var diye endoskopi yaparsın. tamam boş yere antibiyotik kullanmayalım iyi değil anladık da, endoskopi çok mu güzel bir şey. hadi şöyle gidelim de bir endoskopi yaptıralım diyor muyuz hafta sonları. acaba ticari olaylar mı diye düşünüyor insan ister istemez.

    aslında antibiyotik tedavisi de tartışılmalı bence. sonuçta bu ülkede çalışan bir insan öğle yemeklerinde sağlıklı beslenemez. yediklerimiz hijyenik değil, restoranlarda gerekli kontroller ne kadar yeterli yapılıyor tartışılır. yani bu beladan kurtulsak bile yine geleceği kesin gibi bir şey. ben kurtuldum zamanında, şimdi yine başladı şikayetler. muhtemelen yine bulaştı. her seferinde 3000 mg antibiyotik kullanırsam geçmiş olsun.

    bilmiyorum, bu bakteri ile ilgili bir yerlerde bir yanlışlık var gibi geliyor bana.

    doktor değilim, hastayım. yazdıklarımın tıbbi anlamda hiçbir geçerliliği yoktur. tamamen cahilce zırvalamadan ibarettir.
hesabın var mı? giriş yap