• james stewart'in basrolunu oynadigi filmdeki 6 feet 3 bucuk inch uzunlugunda gorunmez (ya da sadece elwood p dowd icin gorunur) dev tavsan karakteri. aslen, harvey bir tavsan degil bir pookadir; yani zamani durdurabilen, sekil degistirebilen unutulmus caglardan kalma bir ruhtur. ayrica, geceleri bardan bara gezmeyi de sever.

    en iyi arkadasi olarak elwood p dowd'u secmistir, cunku elwood, bir zamanlar akilli olmasina karsin, artik sadece canayakin, ho$ olmayi (pleasant) secmistir. donnie darko'daki frank karakteri de herhalde harvey'e saygili bir gonderme olsa gerektir.
  • james stewart ın aynı adla filmdeki görünmez tavşan dostu
  • dun aksam izledigimiz keyif dolu dakikalar gecirten film. tavsanin oyunculugu bir numara.
  • jeneriğinde karakterler tanıtılırken harvey'in de tanıtıldığı komik film.
    yoksa...
  • filmi izleyeli epey zaman olsa da, james stewart'ın oyunculuğunu ve özellikle sonlara doğru, barın arka bahçesinde itiraflar yaptığı sahnenin yumuşaklığını, nezaketini unutmam mümkün değil. harvey uzun kulaklarını son bir kez sallayan ve çok çok özlenen bir arkadaş tavşandır.` : arkadaşım eşek` film ise baş karakterini incelikle çizerken; mizahını, dramıyla birlikte ortaya koyar. eski, güzel filmlerden..
  • hayatimin su doneminde benim ve etrafimdaki insanlarin yasadiklari durumlara cevap niteligi tasiyan cumleler iceren, 1950 yapimi muthis bir filmdir.

    --- spoiler ---

    akil hastanesine zorla yatirilan ablanin eve donunce seks uzerinde yaptigi konusmalar epiktir. 1950 yili icin herkesin sadece seks uzerine dusunmesinden yakinmaktadir. gunumuze gelseydi saklanacak delik bulamazdi sanirim, cunku artik insanlar seks dusunmeyi biraktilar, artik sadece seks uzerine konusur oldular. tabular yikildi ve gunumuzdeki siradan insanlarin tek derdi sadece seks oldu. tabularin yikilmasi her zaman iyi birsey olsa da bir yere kadar. erkekler sadece kizlardan, kizlar sadece erkeklerden konusur oldular, tum muzik videolari, filmler, kitaplar... artik hersey sex sells felsefesi uzerine kurulur oldu. bir yere kadar tolare edilebilse de bir dereceden sonra katlanilamaz hale gelmistir etrafta ufacik kizlarin cocukluklarini yasamak yerine sacmasapan konusmalari, kiyafet ve makyajlarini gormek. buyuklerin durumu ise onlardan beter, insanlar hissizlestiler, duygulari kenara atip sadece sekse odaklanir oldular. bu hafif cilgin ablanin gunumuze de uyarlanabilecek muthis cevabi ise su olmustur: "seks dusuneceklerine neden disariya cikip temiz hava falan almiyorlar ki?"

    diger bir muhtesem soz ise filmin kahramaninin annesi son nefesini verirken karhamanimiza soyledigi son sozlerdir: "hayatinda zeki olmakla neseli olmak arasinda secim yapmak zorundasin. ben hayatim boyu zeki oldum, ama neseli olmayi tercih ederdim." bana gore neseli olmak aslinda mutlu olmak, mutlu yasamaktir. cunku aptallik mutluluktur, hem zeki hem mutlu olmak imkansizdir. o nedenle filmin kahramani mutlu olmayi secmis, diger insanlarin onu aptal ya da deli yerine koymalarina aldiris etmemeyi ya da iyi niyetle cevap vermeyi ogrenmistir. aileden gelen serveti olan bir film kahramani icin mutlu olmayi secmek kolaydir belki ama gercek hayat oyle olmuyor maalesef, hayat bizi zeki olmak zorunda birakiyor. bu nedenle hayatin getirdigi tum acilari iliklerimize kadar hissetmek mecburiyetinde kaliyoruz.

    taksicinin normallik uzerine konusmasi da muhtesemdir. bu kisim bana tamamen house md dizisindeki normal is overrated lafini hatirlatmistir. deli kimdir akilli kimdir? normal nedir? bize benzemeyen herkes anormal midir ve dislanmali midir? ya anormal olan bizsek?

    filmde gonlumu fetheden son kisim ise akil hastanesindeki bashekimin harvey'le arkadas olmasi, hatta harvey'in sonsuza kadar onunla kalmasini istemesi, onunla konusarak iceriye girmesi sahnesidir. bu kisim ne kadar egitimli, zengin, normal olursaniz olun, hatta kendi kafanizdaki normalligi baskalarina empoze etme uzerine bir meslekte calisiyor olsaniz bile sizin de cok yalniz hissedebileceginizi vurgulamaktadir bana gore. cunku yalnizlik egitim-kultur dinlemez, insani duvarlarla, aynalarla konusturur, sonunda baskalarinin hayali dostlarina bile sahip cikmaniza neden olabilir. herkes aslinda cok yalnizdir.

    --- spoiler ---
  • james steward'ın başrolünü oynadığı müthiş eğlenceli bir film. eğer türk versiyonu yapılırsa kesinlikle ayhan sicimoğlu oynamalı. filmi izleyin demek istediğimiz anlarsınız.
  • harvey, filmde pooka'nın varyantıdır. pooka, kelt mitolojisinde, hayvan kılığında insanlara görünen peri ruhudur, içkicilere ve aptal insanlara görünür.. harvey, muhteşem james stewart'ın oynadığı elwood karakterine ilk göründüğü sahnede elwood'un kendisine nasıl hitap etmesini istediği sorusuna karşılık, en sevdiğin isimle, demesi ve akabinde elwood'dan aldığı, harvey! cevabına , benim adım zaten harveeeyy, diye karşılık vermesi, yanlış anlamayın ama beni korkuttu..

    ayrıca donnie darko muhabbetleriyle ortalıkta dolananlar bu filmi izleyene ve alice in wonderland okuyana dek konuşmasınlar, lütfen.
  • 1900 yılından 50 sene sonra yapılmış bir henry koster filmi. ayrıca şizofrenler tarafından, sinema tarihinin en gerçekçi şizofren filmi olarak biliniyor.
  • müthiş film. hiç sıkmıyor. akıcı anlatımı var. ve bir iddiaya göre richard kelly bu filmi 2001'den önce hiç izlememiş.
hesabın var mı? giriş yap