• geçen hafta gemlik'te yaşayan babası eşref kolçak'a lokum ikram ettim dükkanımın önünden geçerken. o an düşündüm bi paket hazırlayayım da harun kolçak'a hediye edelim diye. ancak kanser hastalarının şeker yememesi gerektiğini düşünüp vazgeçtim. sonra dedim ki; önemli olan içinde ne olduğu değil, gemlik'ten hiç tanımadığın birisinin sana hediye yollamış olması. ben bunları düşünürken epey uzaklaştı eşref bey tabii . "aman yarın veririm o zaman" dedim. eşref bey geçen hafta hiç bu sokaktan geçmedi. ama harun bey koca bi hayattan geçti. işlerinizi ertelemeyin, sevdiklerinizi bekletmeyin. hayat kısa. nur içinde yat harun abi. sana bi kutu lokum borcum var.
  • yillar önce tgrtdeki bir saka programinin kurbani olmuş insan.. ama muhtesem bir sakaydi.. hatirladikca hala kahkaha atarim.. şimdi efendim şu şafak karaman tarzi ünlüleri evine gidelim bakalim ortamlari nasildir programlarinin bir tanesini cekiorlar hesapta.. çakma tabi.. işte harun anlatiyor...

    "bu odayi da kücük bir studyo haline getirdim kayitlarimi burada yapiyorum"

    o sirada kapi caliniyor tin tin gidiyor harun kapiyi acmaya

    "harun abi istediin 1.5 adanayi getirdim abi.. 3 e kadar gider dedin televizyoncular saat 3 abi" diyip konuya direk giriyor.. televizyoncu abla da "aa harun bey az once vejeteryan... siz?" falan derken harun kolcak kip kirmizi oldu arkadas.. hatta ne kirmizisi adam alenen hulk lasmaya yesil olmaya basladi "ben istemedim böyle bişi ya" demesine firsat kalmadan kapidaki sopar "abi bu da 3 milyon dünkü iskender siparisinden bozuk kalmadiydi sonra gonderin dedigin para" diye ekledi..

    ben tv karsisinda yere yuvarlanmisken harun kolcak adana ile servisi getiren adamin kafasina vurmadan evvel bereket soylediler kamera sakasini..
  • sezen aksu tarafindan banyoda sarki soylerken kesfedilmis gercekten cok degisik bir ses rengine sahip sanatci. sezen aksu bir roportajinda soylemisti, o ana kadar duydugu en guzel erkek sesiymis banyodan gelen ses. o zamanlar harun kolcak tabi sezen aksu'nun orkestrasinda bas caliyor, sesini duyan yok. bu arada roportaji okuyan annemin yorumu: "ne isi varmis sezen aksu'nun banyosunda?"
  • iki lokma bir şeyler yerken biraz internette dolanayım derken ölüm haberiyle lokmaları boğazıma dizen güzel adam. onu ilk tanıdığımda sene 91 di ve gir kanıma diye haykırıyordu. o güzel şarkıları ile kanımıza girdi. gençliğimizin fon müziklerinden biri oldu. iyi de bir insandı hiç çirkinliğini görmedik. mekanı cennet olsun. üzdü :(
  • vefat etmiştir.

    87 doğumluyum, şarkılarıyla büyüdüm. hiç tahmin etmezdim bu kadar üzüleceğimi, akşam akşam yüreğime öküz oturdu resmen.
  • gitme seviyorum...
  • türk popuna en güzel ve en tutkulu eserlerden bazılarını bırakıp 3 yıl önce bugün aramızdan göçen müzisyen. dikkatli incelendiğinde harun kolçak şarkılarında hep bir kadere isyan, tanrıya yakarış, sürekli bir kapılıp gitme, tutkuyla ve kana kana aşka dalma arzusu, daimi bir "yeter artık ne olacaksa olsun" tavrı, aşka düşüp ateşler içinde yanma sevdası göze çarpar. aşık olmaktan korkup tanrıya "kurtar beni" diye yalvardığı şarkılarında dahi aslında samimi değildir. içten içe yanmayı istemektedir. gerek kendi seslendirdiği parçaları, gerekse müzisyen arkadaşlarına verdiği şarkıları olsun, hepsinde benzer temalar işlenir. yeterince örneği dinledikten sonra artık yeni bir harun kolçak şarkısını duyduğunuzda 1 kilometreden rahatlıkla tanırsınız. ateş, alev, yangın, yanmak, kavrulup kül olmak, içi içine sığmayıp taşıp fışkırmak, yasaklardan ve sınırlardan bunalmak, günahlara dalmak vb. deyimler şarkılarında en sık kullandığı sözlerdir.

    misal 1993 senesinde yazdığı istersen, sözleriyle tam teşekküllü bir harun kolçak alametifarikasıdır:

    "gecelere sığmaz oldu düşler, ne de gündüzlere.
    doldum taştım bak şu halime.
    bir sen varsın ki bende benden daha içeri,
    kavuruyor ateş gibi içimi.
    her an heyecan olurum ben,
    küllerim ateş oluverir.
    alevleri sana da hayat verir"

    91 tarihli debut albümü'nün kapanış şarkısı yüreğimin yangınları adını taşır. 95 yılında piyasaya sürdüğü yanımda kal albümünün giriş şarkısı vermem seni, "geceleri üşüdüğüm anlarda yanıma koşarak beni kor gibi yakmalısın" dizesiyle yine yangın güzellemesi yapar.

    98 yılında yayınladığı teslim oldum albümünün açılış şarkısı ölürüm elinde, daha başlar başlamaz bizi "ateşin geliyor odama, yanıyor içim, yatağım, bedenim" sözleriyle karşılar. "engelsiz düşler"e uçma hayali kurup "tutuşan kıvılcımlar"a değindikten sonra "her akşam bu isyanlar, kışkırtıyor yasaklar" diyerek nakarata geçiş yapar. nakaratta da yine elbette "aşkının ateşi bu büyülü gecede" kolçak'ın içinde yanmaktadır.

    aynı albümün bir başka parçası günahım boynuna'da, şeytana uyup sevgilisini koynuna alırken, albümle aynı adı taşıyan teslim oldum şarkısının nakaratında "ateşin yandı gönlümde, yansın dursun içimde" der ve şarkı boyunca sevgiliye kayıtsız şartsız teslimiyetini sunar. bir sonraki şarkı benim meselem'in nakaratında, "bu benim meselem, kolay değil, bilinmez. karışmayın, sevgiye sınır çizilmez" diyerek sınırlara isyanını bir kez daha dile getirdikten hemen sonra avaz avaz "onu seviyorum" diye haykırır.

    emel müftüoğlu'nun 94 yılında çıkardığı albümünde iki adet harun kolçak şarkısı yer alır ve her ikisinde de yine kolçak'ın klasik imzası vardır. bunlardan ilki, 90'lar türk popuna aşina herkesin ezbere bildiği meşhur "kurtar beni tanrım, içim yanıyor ona tutuluyorum" dizelerini içeren korkuyorum'dur. emel'in, yanına ilknur bozkurt'u alarak çektiği ve sandalla göl sefasına çıkan iki kadını seyrettiğimiz klip de hiç pot bırakmamacasına şarkının üzerine tam oturmuştur. sonrasında ise kolçak şarkıyı kendisi de seslendirmiştir. albümdeki bir diğer harun kolçak şarkısı olan ve "sönmüş bir volkan gibiyim, hazırım alevlenmeye" diyerek dinleyiciyi karşılayan deli et beni de yine alev, içteki ateş, yanmak, cehennem, kül ve duman vb. deyimlerin her birini ziyadesiyle içerir. deli et beni'de kolçak'ın piromani fetişi öyle bir doruğa ulaşmıştır, sanatçı öyle bir yanmayı arzulamaktadır ki tayfunlar bile söndüremesin ister. emel de bu son derece ateşli şarkının adeta hakkını vermeye and içmişçesine yeşim salkım ve bir hayli üstsüz bir billur kalkavan'ı yanına alarak, döneminde kimsenin dönüp de iki kere bakmadığı, günümüzdeyse eforsuzca iç savaş çıkarabilecek erotik dans figürleriyle dolu genel ahlaksız bir klip çeker.

    nitekim gerek sözleri, gerekse besteleriyle hem '90'lar, hem de son 50 yıllık türk popuna kalıcı bir damga vuran isimlerden biridir harun kolçak. şarkılarının hâlâ eskimemesi ve daha uzun yıllar dinlenecek olması da bu yüzdendir.
  • son tweet'inde "unutma; sen gelecek planları yaparken, hayat da kendi planlarını yapıyor." demiş güzel insan. aldığım hiçbir nasihat bu kadar düşündürmedi beni.

    doksanlı yılları bilen herkesin neşesinde bir katre de olsa payı vardı. neşemiz gitti, o da gitti. allah rahmet eylesin.
  • gir kanımadaki belden aşağı sabit olarak yaptığı dans, üstte deri mont, o enfes neşe. kimseye zarar gelmez senden be adam. nereye gidiyon! yok öyle. hadi kalk. çocukluğumsun sen benim.
  • artık çocuk değiliz, genç bile değiliz hatta...
    rahmetli...
hesabın var mı? giriş yap