• efendim hard disk denen şeyin benim için özel bir önemi var. ilkokul günlerimden başlayarak şu anda içinde bulunduğum uzatmalı üniversite öğrenciliği yıllarıma kadar yanımdan ne sıra arkadaşları, odamdan ne kızlar, annemden ne azarlar, sınavlardan ne kötü notlar geçti gitti, hepsi benden neler neler aldı götürdü, ama hard disklerim gık çıkarmadan her zaman benim en iyi arkadaşlarım, kötü gün dostlarım oldular.
    işte bu, bu arkadaşlığın kimi zaman hüzünlü, kimi zaten mutlu, kimi zaman heyecan verici hikayesidir.
    ilk bilgisayarım olan krn marka bir 386sx evin kapısından içeri girdiğinde, hayatımın sonsuza kadar değiştiğini anlamıştım. o güzelim beyaz kutu, hayatımdaki diğer bir kenara fırlatıvermişti. hayatımın aşkı, salonda masanın üzerinde duruyordu. babamın söylediğine göre, o beyaz benden önce birisinin sörvırıydı. bu ne demekti bilmiyordum, ama mutlaka kötü bir şeydi... ama bunların önemi yoktu artık, birlikte yeni bir hayata yelken açacaktık. ne var ki, bütün büyük aşklar, zorlu sınavlardan geçerdi. annemin beni fen bilgisi ödevini yapmam için çağırması, o 35 cm. yüksekliğindeki beyaz kutuyla olan ilk bakışmalarımızın sonunu getirdi. ertesi güne kadar onun o yumuşak hatlı power switch’ine dokunamayacaktım. tam o sırada babam beni o kutuyla tanıştırdı, adı hard disk’ti. bunun yanlış bir tanıştırma olduğunu çok sonradan öğrenecektim, ama bu sevgimiz için bir engel değildi.
    birbirimizi tanımaya çalışarak geçirdiğimiz zorlu birkaç seneden sonra –ilkokul öğretmenim ve sonrasında hazırlıktaki almanca hocalarım yeterince içli dışlı olmamız için bir türlü zaman bırakmıyordu- aramızdaki ilişkiyi engelleyen düğümler sonunda çözüldü. artık o beyaz kutunun adının hard disk değil kasa olduğunu biliyor, hard diskin ise onun içindeki 40 mb kapasiteli daha ufak bir kutu olduğunu kavrıyordum. artık disketlerden oyun yüklemeyi, windows 3.1 kurmayı öğrenmiştim, ama bir türlü istediğim şeyleri sığdıramıyordum, windows kursam yeterince oyun yükleyemiyor, oyun kursam windows kuramıyordum. aramızdaki aşkın, birbirimizi tanımanın da etkisiyle köklü bir arkadaşlığa dönüştüğü de aşikardı. ilk şiirlerimi, yazılarımı, itiraflarımı saklayan bir tanecik sırdaşımdı benim o hard disk. ve artık genişlemesi, büyütülmesi gerekiyordu. benim yanında olamadağım anlarda ona arkadaşlık etmesi için bir cd-rom alınmalıydı. o gürültülü disket sürücünün kafa şişirmesinden arkadaşımı kurtarmalıydım.
    uzun süren bir bekleyişin ardından, o gün geldi çattı. içinde 2 gb’lık bir hard disk bulunan yeni bir bilgisayar geldi eve. eskisinin tam 50 katıydı. yıllardır çektiğim kahrın üzerine artık dinlenme vakti gelmiş olan 40mb’lık hard diskimi özenle çekmeceye yerleştirdikten sonra, yeni hard diskimle tanışmaya, içini benim için anlam ifade eden yüzlerce şeyle doldurmaya başladım. genç bir erkek olmaya başladığım o günlerde, çeşitli “sanatsal” resimleri benim için barındıran mükemmel bir arkadaştı o. okuldan eve döndüğümde çeşit çeşit oyunu bana sunan da oydu.
    ama o da zamanla yeterli gelmemeye başlayacaktı. artık kültürel ihtiyaçlarımı da onun karşılaması gerekiyordu, benim için en sevdiğim müzikleri, en beğendiğim yazıları, izlerken mest olduğum klipleri saklamalıydı. dünyanın gidişine dur dediğim zamanlarda için çat diye bir metallica şarkısı çıkartıp önüme koyuvermeliydi.
    2gb’lık o emektar kahramanın bunları yapacak gücü yoktu. o gitti, 8gb’lık bir hard disk geldi. içine uzun metrajlı filmler bile koyabiliyordum.
    annemin evinden kaçar, kız arkadaşımın yanına yerleşirken, giysilerimle birlikte yanımda getirdiğim ilk şeydi o hard disk.
    yetişkinliğe adımlarımı atarken oradaydı. artık şekillenen müzik zevkimie hitap eden şarkılar klasör klasör, albüm albüm saklıyordu. ilk ciddi yazılarımdan tutun, ilk “gerçek” arkadaşlıklarımın bir kısmının yazılı “history”lerini saklıyordu.
    ben artık bir web programcısı olmuştum, o ise en yakın iş arkadaşım. yazdığım kilobyte’lar, megabyte’lar dolusu kodu, bir tek harfini bile kaybetmeden arşivliyor, ekmek paramı, en azından ö dönemki bira paramı kazanmamı sağlıyordu.
    ne yazık ki ayrıldıktan sonra kız arkadaşımdan geri alamadığım o hard disk, kaybettiğim ilk ve tek hard disk oldu. hayatımın bir parçası onunla beraber o evde kaldı.
    onu unutmamı sağlayabilecek tek bir şey olabilirdi: çok daha büyük bir hard disk. ve 80 gb’lık o dev ile tanıştım. yetmedi. duramıyordum artık. yanına bir 120 daha... yanına bir 160 daha... yanına bir 250 daha...
    çok da uzun sayılamayacak bir süre içinde, toplam 610gb’lık bir hard disk kümem oluşmuştu. bu ilk hard diskimin 15 bin katıydı.
    hayat tarzımın önemli bir kısmı bu 4 kutunun içindekilerle özetlenebilirdi. ciddi bir sinema seyircisi, iyi bir çizgi roman okuru, az buz bir şeyler yazan amatör bir yazar, bir anime tutkunu, binlerce albüme sahip bir müzik dinleyicisi, kendi halinde bir programcı, sayfa sayfa ödev yapan bir öğrenci, sayfalar dolusu historyleri ile bir arkadaş, rpg oyunlarını seven bir oyuncu, albümler dolusu fotoğraf, teknoloji meraklısı...
    beni hiç tanımayan birisine hard disklerimi verseniz, beni büyük ölçüde tanıyabilirdi.
    güler misin ağlar mısın tarzı bu durumda itiraf ediyorum ki, evet, hard disk(ler)im benim için en önemli şeylerden biri.
  • dell, inspiron n5110'u öyle bir tasarlamış ki, hard disk değiştirmek için anakartı kasadan söküp çıkarmak gerekiyor. onu çıkarmak için de zaten monitörü falan da sökmek lazım. garanti gidiyor mu bilmem, denememek lazım.

    not: hdd'i değiştirip kasayı kapadıktan sonra elimde fazla parça kaldı; ne yapsam bilemiyorum. alette sorun yok.
  • eğer bundan bir tane satın alacaksanız gerçek kapasitesini kabaca hesaplamak için vaadedilen kapasiteyi (gb cinsinden) 0,931 ile çarpmanız yeterli olacaktır. misal 500gb bir sabit disk alacaksınız, 0,931 ile çarpıyorsunuz ve gerçek kapasitesi 465 çıkıyor...
  • hatırlarım eskiden bir geyik vardı. uzun zaman bilgisayar almamış bir arkadaş, daha yeni bilgisayar almış bir arkadaşla konuşurken yeni bilgisayarın ram'inin 32 mb olduğunu öğrendiğinde, "oha benim hard disk'im kadar" demişti.

    32 mb ram ile alınan bilgisayarlarda ise en az 1 gb olmak üzere 4.3'e kadar hard disk'ler vardı.

    bugün yeni bir bilgisayar alırken 4 gb, hatta 8 gb ram seçenekleri var.

    yani, ram'i "oha benim hard disk'im kadar" olan bilgisayarların hard disk'leri kadar ram alıyoruz artık.

    bir an ilginç geldi.
  • mekanik deha urunu cihazlardir. 5-6 cm'lik kolun uzerine monte edilmis okuyucu/yazici kafasinin 15000 tur/dakikaya varan frekansta donen disk yuzeyine uzakligi 2nm civarindadir. bu oranlarin gunluk boyutta karsiligi yerden 2-3 cm yukseklikte 1000 km/saat hizla ucan bir yolcu ucagi oluyor. bu ucak yere dokunmadigi gibi, yerden bir seyler okuyor ve de yaziyor.
  • cok yuksek kapasiteli disket de denebilir.. tek farki hizli olsun diye cali$tigi andan itibaren surekli doner ve datalara ula$im daha hassastir.. bundan dolayi simsiki kapali bir sert kutu icinde durur.. ismini verilerin yazildigi manyetik plakanin disketlerin aksine bukulemez olmasindan almi$tir.. mucidi yanli$ bilmiyorsam winchester firmasidir o yuzden eskiden winchester disk de denirdi bunlara.. gordugum en ilkel harddisk 5.25" 10 megabyte'lik bir seagate idi.. 210ms access time'i wardi.. (gunumuz disklerinde 4-8 arasi).. transfer rate'i de 100kb/sec idi.. (gunumuzde 3-4 meg per sec)
  • yıllara ve hard disk kapasitelerine göre fiyat listesi + mb başına fiyat:
    http://ns1758.ca/winch/winchest.html
  • günümüzdeki hard disklerde 1 byte veri 500 milyondan fazla atom üzerine depolanıyormuş. ibm'le bir alman bilim merkezinin yürüttüğü ortak çalışma sonucunda 1 byte'ı sadece 96 atom üzerine kaydetmeyi başarmışlar.

    http://www.sciencedaily.com/…12/01/120112142228.htm
  • çok uzun yıllardır hard disk kullanıp da son yıllarda piyasayı takip etmeyi bırakmış olanlar için özet:

    seagate: eskiden kullanıp sevdiğiniz ve güvendiğiniz conner, maxtor, quantum ve son olarak da samsung disklerin tümü yıllar içinde seagate bünyesine katıldı. şu anda dünyadaki en büyük üretici konumunda.
    western digital: hitachi (ve beraberinde eski ibm) hard disk üretim bölümlerin 2011 yazının sonlarına doğru western digital'e geçmesi için anlaşmaya varıldı.
    toshiba: sessizliğiyle ün yapmış olan fujitsu'nun disk üretim bölümünü satın aldı.

    yani? yanisi, eskiden tonla oyuncunun olduğu hard disk pazarında artık 3 tane büyük marka (seagate, wd ve toshiba) kaldı. seagate favori, wd plase, toshiba sürpriz. seç beğen al.
hesabın var mı? giriş yap