• bu aktivitede her seferinde "hadi beyler başlıyoruz 5 fark bişey değil" tadında efsane replikle takım toparlanmaya çalışılır ki o andaki ciddiyet görülmeye değerdir, dışardan bakan soğuk füzyon yapıcak gençler diyebilir.
  • evin yakınlarında bir saha var ve bazen gidip maç seyrederim ama böylesini hiç seyretmemiştim. maçın yarısından itibaren izliyorum ve benim izlemeye başladığım andan itibaren durum şu;

    maç 7 şerlikten oynanıyor. oyun planları* 1-5. bu kadar. her iki takımda görüntü olsun diye defansta birini bırakıyor 5 kişi de ileride. top gelince de birbirlerine giriyorlar.
    her iki takım da 5 kişiyle hücum yapıyor ama bir taraf hiç bir şekilde gol atamıyor. kale dibine topu getirip ve orada gol için kavga edip dışarı atıyorlar.
    maç sonuç olarak* 21-2 falan bitiyor. ama bir de o diyaloglar var ki;

    - oğlum biraz ciddi oynayın lan (bunu diyen adam daha söünü bitirmeden topla buluşuyor ve kale önünden topu taça atıyor)
    - biraz defans yapın amına koyım (bunu diyen kaleci o ana kadar 17 gol yemiş)
    - atsana topu ibne.(bunu diyen dallama bütün maç boyu ileride durup tek gol atamdan, dahası ayağına gelen onlarca topu ya rakibe yada dışarı atan bir dallama)
    ve maçın sonunda bombayu bu dallama patlatıyor. sercan sen bi daha gelme amına koyim (kaleciye diyor)
  • kaybeden takımın kirayı vermesi kumar değilmiş, gönül rahatlığıyla oynayabilirsiniz. 24 mart 2004 tarihli zaman gazetesinde ahmed şahin şöyle buyurmuştur:

    soru: halı sahada futbol oynuyoruz. kaybeden taraf sahanın kirasını veriyor. bu da kumara girer mi, yoksa bunun farkı var mı?

    cevap: her ne kadar görünüşte kumar gibi olsa da oynanan bir tarafın halı sahanın kirasını vermesi kumara girmez. çünkü kendileri de sahada oynamışlardır. bir yerde oynadıkları oyunun kirasını vermekteler. fazladan öteki tarafın spordaki başarısını takdir için kiranın tümünü kendileri ödemiş sayılabilirler. burada kumar gibi kendilerinin tümüyle ziyan edip öteki tarafın da tümüyle kazanması diye bir alma verme söz konusu değildir.
  • nedense her maç sonrasında "bu maçları düzenli hale getirip devamlı oynamak lazım, hem spor olur" denir. nedense hiçbir zaman düzenli hale getirilmez, duruma göre bilmemkaç ayda/haftada bir oynanarak hamlıktan dolayı kas ağrıları ile birlikte "bu maçları düzenli hale getirip oynamak lazım" denir.

    hayat da zaten biz planlar yaparken başımızdan geçenler değil midir?
  • (bkz: bıraaak)
  • üniversitede yapılan maçlarda makina mühendisliği bölümünden mutlaka iştirak eden insanların bulunduğu, -hatta olası adam eksikliğinde ilk danışılan bölüm- artık sokakta top oynayacak yaşların geçildiğinden halı sahada organize edilen top tepme aktivitesi.

    artı parantez olarak; makina bölümü halı saha takımları için ajax altyapısı görevi görmekte.
  • sosyal fobi sahibi insanlar için en dramatik sınavdır.

    stres ve gerginliğin tavan yaptığı bir ortamdır.

    hele ki futbol konusunda kendize özgüveniniz yok ise, tam bir sıçıştır.

    en ufak hatanızda, sahadaki diğer tiplerin hepsi messi'ymişçesine sizle taşşak geçerler.

    maç sonrası, herkes şaka yollu da olsa, maçı sizin yüzünüzden kaybettiklerini söylerler.

    sizin mallıklarınız hakkında türlü espriler yapılır. vs.vs.vs..
  • antonio cassano gibi savrula savrula oynanan yerlerdir.. en ufak dikkatsizlikler kalıcı sakatlıklar doğrulabiliyor.. halı saha seçimi iyi olmalıdır.. kenarları demir ya da tel olan halı sahalardan kesinlikle uzak durulmalıdır.. bir de halı saha macları hakemsiz oynanmalıdır.. kazara hakem falan olayım diyenlere buradan nacizane tavsiyemiz, bu eylemden uzak durmalarıdır.. ben oldum, oradan biliyorum..
  • ben de isterdim arkadaslarimla cuma geceleri bulusup golf oynamayi.. elimizde purolar "haha demek sen hisseleri alinca öyle oldu ahaha ne komik yahu" diye muhabbet edelim.. ben de isterdim ki elimizde sopalar atlarin üzerinde polo oynayalim attigimiz her golden sonra saha kenarinda oturan galler prensesine "sana da boyle aticam aksama" diye bakayim..

    ama ah dostlarim, ah divanelerim.. olmuyor.. tesis yok bilmem ne yok bahanesine siginmak istemezdim ama hakket tesis yok.. yani bugun bir formayi dükkanindan 45 milyona isportadan 20 milyona alabilirken sifir bir at almanin bedeli milyarlarla basliyor.. cok afedersiniz de ben o milyar verdigim ati arkadas ortamina da getirmem.. poposuna bişiler sokarlar, cizerler üzülürüm..

    golf desen uzun upuzun arazi gerek.. o da ayri zor.. hem bir kere delikanli adama ufacik topa vurmak, onu hor gormek yakismaz.. bayrak, ataturk fotosu ve kucuk top.. bunlar milli degerler..

    her neyse lafin özü hali sahadan baska sipor yapma şeyimiz olmadigindan biz öyle..
  • bir halı saha maçında kaleci olmadan yalnızlık tam olarak nedir anlaşılamaz,kaleden çıkmak için gol yemelisinizdir ama...hatalı gol yeseniz olmaz, tutsanız olmaz, o ne yaman çelişkidir öyle.
hesabın var mı? giriş yap