• altmışıncı yıl anadolu lisesinin bulunduğu, ayrıca hava hafif sisli gibiyken alsancaktan denize nazır bir otobüs yolculuğu yaparken sonsuzlukla özdeşletirilebilen izmir ilçesi..
    balıkçı limanı ve arkasındaki dalgakıran kayalıklar süperdir..
  • güzelbahçe'yi güzelbahçe yapan yaşlı dullarıdır. kıyı boyu dizilmiş birbirinden güzel yazlık evlerin her birinde muhakkak ki bir adet hüseyin rahmi gürpınar hanımnine kopyası ikamet etmektedir. tekini tanımıyor oluşunuzun inanın hiç önemi yoktur; onlar ayaküstü yarattıkları her küçük fırsatta kendi yüzyıllık hikayelerini sizinle paylaşacakları gibi üç gün içinde hakkınızda sayısız hikaye uydurabileceklerdir. bütün gün pinekledikleri bahçe masası yiyeceklerinden leziz ikramların yanı sıra az ilerde umarsızca köpeğini gezdiren, bisikletiyle rüzgara karşı seyreden, hamağında öğlen keyfi eden güzelbahçeli gençler hakkında türlü dedikoduları da bir çırpıda paylaşacak hevese, cömertliğe sahiptirler. çoğunun rahmetli eşi askeriyedendir. çoğunun oğlu amerikalarda okumuştur. çoğunun torunu çok yakışıkldır, parlaktır, bekardır.
  • izmir'in son yıllarda ciddi anlamda keşfedilmiş sahil ilçesi. 80li yıllarda anneannemlerin, 60yıl yıllarda babaannemlerin yazlık olarak kullandığı, 89dan beri anneannemlerin, 2002den beri de bizim yaz-kış yaşamak için yerleştiğimiz ilçedir.

    biz buraya taşındığımızda mithatpaşa caddesi üzerinde denize sıfır arsalar bolca bulunurdu, hatta daha 2 sene öncesine kadar sağımızdaki solumuzdaki arsalar bomboş tarla halinde duruyordu (maltepe mah.) hali hazırda da deniz kenarında bomboş ve kocaman arsalara sahip mahalleleri var (siteler mah.)

    ege koop denene kooperatif tamamlandıktan sonra güzelbahçe-yelki aralığı arsaların da ucuzluğu ile ultra lüks villalarla doldu ve o kısım ciddi anlamda zengin bir muhit haline geldi. o kısımdaki ultra lüks villaların çok fazla satması nedeniyle inşaat şirketleri güzelbahçe ile ilgilenmeye başladı ve sahil kısmındaki arsalar da ilgi çekmeye başladı ve gerçekten ciddi zengin bir kesim güzelbahçeye gelmeye başladı (eskiden sahilevleri kısmı ile ilgilenen kesim)

    oğlum geçen yaz bizim sokaktan aston martin rapide geçti lan.. panamera falan zaten şahin gibi de, rapide diyorum lan!
  • her izmir'e gidildiğinde mutlaka uğranılan rakı-balık-kalamar mekanıdır. balığınızı alırken, mutlaka pazarlık yapmanızı tavsiye ederim. sahil boyunda bir de huzurevi vardı. ölüme hazırlanmak için muhteşem bir yerdir kendisi.
  • burada kalamar yenir arkadaş balıktan evvel.
  • izmir merkezden yaklaşık 40 dakika uzaklıkta, 4 senelik lise hayatım olmasa belki de hayatımda hiç gitmeyecek olduğum, yirmi beş bin nüfuslu, izmir'in şirin mi şirin ancak bir o kadar da sıkıcı ilçesi. sahil kasabasına yerleşme hayali kuran emekliler için ideal bir yer. öğlen sokaklarda yürürken canlı bir varlığa rastlamamanız olasıdır.
  • şehirin göbeğinde oturan şu bünyemin artık dayanamaması nedeniyle taşınmayı düşündüğüm şirin izmir ilçesi. güzelbahçeye girer girmez rakı balık kokusu default olarak bünyeye yüklenir. urla , çeşme , mordoğan , karaburun ,seferihisar , gümüldür yolunun buradan geçmesi bünyesinde ege denizini yaşatanlar için bu ilçeyi eşsiz kılar. güzelbahçe arkadaşlarla balık tutmayı , sevgiliyle deniz kıyısında rakı balık yapmayı anımsatır. bir yandan yolun solundaki villalara bakarken bir yandan sağda denizde giden pancar motorlu teknenin sesini dinlemektir güzelbahçe. son yıllarda yapılan çalışmalarla sahil kıyısı çok güzel hale geldi. hafta sonlarını genelde çeşmealtı ve urlada geçiren şu bünye dayanamayıp güzelbahçeye yerleşecektir ve sonunda limana 8 metrelik teknesini bağlayıp yaşlanmanın keyfini çıkaracaktır.alsancakta duman altında göt göte bira içen bünyelerin buralara dadanmaması çok güzel.
  • alsancak gibi izmir'in en hareketli semtinden sonra tasindigim, yaklaşık 4 aydır sakinliği ve huzuru yaşadığım ilçe. çalışan kesim için ideal . hafta sonları kurtlar kayniyor tabi, sabahı gene alsancak'ta karsiliyorum. benim icin eğlence alsancak'ta, huzur guzelbahce'de diyebiliriz.
  • narlidere askeriyeden sonrasi resmen bambaska bir dunyaydi cocuklugumda.

    bir tarafta deniz, bir tarafta yemyesil bahceler ve dipdibe olmayan, her biri baska guzel kucuk evler. bu manzara denize girilen kucuk ege kasabalarinda cokca var zaten ama sehire 15 km uzaklikta boyle bir yerin olmasi cok daha degerliydi.

    merkezinde cocuklugumun bir bolumunu gecirdim desem abartmis olmam. 82'ye bindiginizde* once yaka mahallesi'ne sonra tirmana tirmana merkeze dogru giderdi otobus agaclarin arasindan. oyle bir yer dusunun ki, denizden bir kac km iceride, sehire 10-15km uzaklikta, yemyesil daglarin eteginde, etrafi agaclarla kapli bir mahalle. otobus anayoldan yana sapip, kucuk bir kopru uzerinden mahalleye girer, meydanda zar zor geri donup ayni yoldan geri cikardi.

    buradan iki durak sonra 4-5 evin oldugu, ceviz agaclariyla dolu bir sokakta gecirdim cocuklugumun bir bolumunu. annem de, babam da calistigi icin halamin yaninda kalirdim gunduzleri, ustelik evimiz karsiyaka'dayken. annem her gun sabahin korunde kalkar beni oraya birakip alsancak'a donerdi benim yuzumden. ustelik bu dediklerim 91-92 senesinde filan oluyor. o yollardan kac kere gectigimi tahmin edebilirsiniz yani.

    annem isi birakip ev hanimi olunca, benim yolculuklara hala ziyareti disinda biraz ara verilmis oldu ama yillar sonra bu kez de deniz kenarinda yolum dustu. 2002'de altmisinci yil anadolu lisesi'ne baslayinca ayni yolu bu kez merkeze donen yerden duz devam ederek gectim 4 sene boyunca. hayatimin en guzel yillariydi desem abarti olmaz. lise arkadaslariyla gorusulmez deniyor ya sozlukte, benim en yakinlarim hala liseden.

    deniz goren siniflarda da okudum, dag manzaralilar da. hem urla'nin dibinde, hem de 45 dakikada (izmir icin o zamanlar buyuk bir sure) sehir merkezine gidilebiliyor. arkadaslar okuldan kacip alsancak'a giderken, biz kahvalticilara ya da en fazla balçova'ya gidebiliyorduk.* o zamanlar bir sure sonra sikici gibi gelse de, simdi bakinca ne kadar guzeldi diyorum kesinlikle.

    adi gibi cok guzel yerdir gercekten guzelbahce. cocuklugumda denizine de girdim, merkezinde bisiklet surup ormanlarinda piknik de yaptim (evet ormanlari var). edebiyat derslerinde sudan ziplayan yunuslari izlemisligim bile oldu sayesinde.

    yillar oldu gitmiyorum; umarim sahildeki evleri hala aralari bosluklu, kendi guzellikleri olan en fazla 2-3 katli halde duruyordur. malum zihniyetin igrenc tek tip, yesil dusmani yerlesimlerine dondugunu gormeyi hic istemem.
hesabın var mı? giriş yap