gülten akın
-
toplumsal şiirin enerjisini, ikinci yeni'nin imgesel zenginliğini ve kadın olmanın duyarlığını şiirinde buluşturmasını bilmiş bir şair. türk şiirinin öz annesi.
-
(bkz: seni sevdim) der...okuyan susar...öyle bir şair hatun işte...
-
"...
bir hikaye bilir söylerim
dost yıldızlara karşı ve sabaha doğru
bu hikayenin bir ucu sendedir
kurtarmak isterim, kurtarmak isterim
bütün uçurtmaların ipi elindedir
..."
dizelerinin sahibi.. -
"bir hayal kahvesinde
oturup ömür çayından içiyoruz.
her seferinde biraz daha az yaniyor dudaklarimiz.
her seferinde biraz daha soğuk çayımız.
kahvede yıkılmak uzere zaten...
gelenler aynı, gidenler ayni...
çıkalım mı artık bu kahveden?
bir yudum daha mı? neden???
yanmadı mı dudaklarin hala....?
seni sevdim
seni birden bire değil
usul usul sevdim.
"uyandım bir sabah" gibi değil
nasıl yürür özsu dal uçlarına
ve gün ışığı sislerden düşsel ovalara...
seni sevdim
artık tek mümkünüm sensin"
demiş.. iyi de etmiş.. -
(bkz: #3308746)
-
"deli kızın türküsü" isimli , sezen aksu tarafından bestelenip, 1993 tarihli albümüne de ismini vermiş olan şiirin de sahibidir kendisi.
-
kadınlar iyi şiir yazamaz tezini çürüten hanımefendi..
"...
sana büyük caddelerin birinde rastlasam
elimi uzatsam tutsam götürsem
gözlerine baksam gözlerine konuşmasak
anlasan
elimi uzatsam tutamasam
olanca sevgimi yalnızlığımı
düşünsem hayır düşünmesem
senin hiç haberin olmasa
senin hiç haberin olmaz ki
başlar biter kendi kendine o türkü
yağmur yağar akasyalar ıslanır
bulutlar uçuşur geceleyin
ben yağmura deli buluta deli
bir büyük oyun yaşamak dediğin
beni ya sevmeli ya öldürmeli
yitirmeli büyük yolların birinde ne varsa
böcekler gibi başlamalı yeniden
bu allahsız bu yağmur işlemez karanlıkta
yan garipliğine yürek yan
gitti giden...
" -
susarak, iki komşu gibi güne değerek
asıl söyleneceklerin üstünden aşarak
sevdiğim
ayrı ayrı uzakta, yanyana
birbirimizi derinden gözlediğimiz yazlarda
ve üstünkörü baktığımız kentlerde
güllerin güllerimiz
hüzünlerimse hüzünlerimiz değil
bir deli kuzgun gibiyim yaşlı teleğimle
göğü siliyorum duraksamadan
yorgunluktan değil, öyle sanıyorum
yalnızlıktandır
hızla dökülüyor tüyüm teleğim
orda öyle aramızda soluyor işte
ayrı ayrı uzakta, yanyana
hangi yangın, hangi deprem becerebilir?
şiiriyle içimi burkan güzel şair.... -
on üç, on beş yaşında;
“babası ikinci askerliğinden yeni dönmüş
avlular, avlular büyümek için dünya sarnıcı silme
ikindi avlular
ili yozgat. bozlak yaylasının öte ucunda cami ve saat kulesi
ikinci dünya savaşının yukarı çatak suyunda ve mezarlıkta
fazlaca oyalandığı yıllar
esnaftan biri ibrik gibi duruyor orda ve ağaçlar insanca.
ve yataklar suyu diriltiyor.
dedesi kavurgalı hoca nurettin efendi mevlana yunus söyler.
uykusuz eyerler gümüş kaşlı kemerler fişeklikler avdan dönen somurtkan amcalar
dördüncü anneannesi aşraftan ve coğrafyasever
küçük gülten dalgın temizlik mümessili taş mektep birincisi
niçin yahudiler aradı rençberler kimsesiz duvarlar?..
kimse kestiremez önlüğünün cebinde ne var
kimse, leylek mi kutsal baca mı?
ağaçlar niçin insanca zengin?
niçin sevmedi cebeci ortaokulunu?
niçin beşer beşer çıkar merdivenleri?
çam kokusu ön alır ve hemeninden söylenceler
çökeltir dibe
yeşil sürülü çarşı
güzel oturmuş ambar
buğday yuvarı: yüzü
aynalı hamamın soyunma bölümünde ailecek gizli yenen yemek
havsalası destan alır
beş çocuk ve yirmi milyon insan
beşer beşer çıkar merdivenleri
orta iki’de yaşar’ı sevdi
yaşar ki onun için silmek istedi
kendini ve her şeyi. onun adına
dolandı uzun bir gölge halinde
başkent sokaklarını. üstünde bir
arkadaşının subay giysisi
sonsuz sınıf arkadaşı
önlüklü küçük azize
uzağa bakma delisi
kış gününde at kaldırır
alçakgönüllü:
karnesinde bir de ‘iyi’ var”* -
murathan mungan 'in bazi sözler karanlikta söylenir bazilari hiçbir zaman dizelerini yazmiş olmayi çok isteyen şair.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap