8 entry daha
  • on üç, on beş yaşında;

    “babası ikinci askerliğinden yeni dönmüş
    avlular, avlular büyümek için dünya sarnıcı silme
    ikindi avlular
    ili yozgat. bozlak yaylasının öte ucunda cami ve saat kulesi
    ikinci dünya savaşının yukarı çatak suyunda ve mezarlıkta
    fazlaca oyalandığı yıllar
    esnaftan biri ibrik gibi duruyor orda ve ağaçlar insanca.
    ve yataklar suyu diriltiyor.
    dedesi kavurgalı hoca nurettin efendi mevlana yunus söyler.
    uykusuz eyerler gümüş kaşlı kemerler fişeklikler avdan dönen somurtkan amcalar
    dördüncü anneannesi aşraftan ve coğrafyasever
    küçük gülten dalgın temizlik mümessili taş mektep birincisi
    niçin yahudiler aradı rençberler kimsesiz duvarlar?..
    kimse kestiremez önlüğünün cebinde ne var
    kimse, leylek mi kutsal baca mı?
    ağaçlar niçin insanca zengin?
    niçin sevmedi cebeci ortaokulunu?
    niçin beşer beşer çıkar merdivenleri?
    çam kokusu ön alır ve hemeninden söylenceler
    çökeltir dibe
    yeşil sürülü çarşı
    güzel oturmuş ambar
    buğday yuvarı: yüzü
    aynalı hamamın soyunma bölümünde ailecek gizli yenen yemek
    havsalası destan alır
    beş çocuk ve yirmi milyon insan
    beşer beşer çıkar merdivenleri
    orta iki’de yaşar’ı sevdi
    yaşar ki onun için silmek istedi
    kendini ve her şeyi. onun adına
    dolandı uzun bir gölge halinde
    başkent sokaklarını. üstünde bir
    arkadaşının subay giysisi
    sonsuz sınıf arkadaşı
    önlüklü küçük azize
    uzağa bakma delisi
    kış gününde at kaldırır
    alçakgönüllü:
    karnesinde bir de ‘iyi’ var”*
422 entry daha
hesabın var mı? giriş yap