• greenwich isminden de anlaşılacağı gibi yepyeşil bir köydü.. çocuklar etrafta koşar oynar, köylüler imece usülü kilise, yol, otoban yaparlardı.. ne olduysa meridyenin icadından sonra oldu.. ingiliz hükümeti ilk meridyenin buradan geçmesine karar verdi.. londra büyükşehir belediyesinin yıkım ekipleri bir sabah köye dayandı.. muhtarı uyandırdılar ve acı haberi verdiler.. "uyan hele muhtar emmi sizin ev için yıkım kararı var, meridyen geçecek burdan".. bunu duyan muhtar cinnet geçirip, evin çatısına çıkıp kendini yakmaya kalktı.. ancak çevrede gösteri yapan köylüleri biber gazıyla dağıtan ekipler yıkım işlemine başladılar.. daha sonra muhtarın evinde sıfırıncı meridyen geçti getti.. napsınlardı devlet böyle istediydi.. ama greenwich sonsuza kadar lanetlenmişti.. artık hep gerzek esprilerin konusu olacak.. ben saatimi trt'ye göre ayarladım, ben greenwich'e göre ayarladım muabbetlerine meze olacak.. hey gidinin greenwichi.. bir sonraki entrymizde ekvator çizilirken çekilen çileleri inceleyeceğiz..
  • bir arkadaşımla gittiğimizde o salak sıfır meridyenini bulamayıp, göremediğimiz için bana "hay yarappim biz ne salaaaaaaaaaağııızzz" cümlesini ister istemez hatırlatan kasaba. hayır, görsem nolcaktı; şu fidan boyum daha mı uzayacaktı; pek tabi ki hayır ama....yani sen git oraya kadar, yaptığın tek şey madonna'nın ray of light cd sini 6 pounda satın alıp, kendinle gurur duymak olsun! insan bazen zıvanadan çıkabiliyor, ben diyeyim size...!

    edit: bu entry girildikten sonra meridyenin somut olmadığını soyut bir şey olduğunu, zaten göremeyeceğimi belirten mesajlar geldi bana. korkarım bu entry beni bir gerizekalı gibi gösteriyor ama öyle değilim tabi...! burada bahsettiğim, göremediğimiz dediğim kavram sembolik olarak oraya çizilmiş çizgidir. hani insanlar ayaklarını koyar fotoğraf falan çektirir, o işte! yanlış anlamayın, çok akıllı biri olmasam da salak da zannetmeyin yani, ne gerek var...
  • halkı tembel olan kasaba. meridyenin ünü bize yeter diyerek yıllarca yan gelip yatmışlar, ne bir şarap ne bir peynir ne bir tiftik yetiştirmemişlerdir. adam da çıkmamıştır greenwichten. sadece meridyeniyle ünlüdür.
  • lise yıllarında, gerek okulda, gerekse dersanede enlem-boylam aktarılırken coğrafya öğretmenlerinin istisnasız hepsi, söz dönüp dolaşıp greenwich'e geldi mi "başlangıç meridyeninin greenwich olmasının altında siyasi kararlar vardır (winks)" diyerek konuyu dile getirdiği gözlemlenmiştir. sorana birer birer isimlerini de veririm bu eğitim neferlerinin, bu sefer ciddiyim..

    gel gör ki; hiçbir öğrencinin çıkıp da "ne gibi siyasi kararlar" diye sormaya cesaret ettiğine ben denk gelmedim. "hee, siyasi tabii. mnkdmn britanyası"ndan öte bir tepki koymadık. bir sefer niyetlendim;

    -hocam siyasi nedenler diyorlar greenwich için?
    +doğrudur evladım. siyasi.

    ee, ne ki şimdi bu? gelin itiraf edelim; aslında hiçbirimiz greenwich'in başlangıç meridyeni olmasında siyasetin rolünü bilmiyoruz. koca koca hoca olmuş adamlar, okurken onlara da "siyasi" diye öğretilmiş, sorgulamamışlar. hatta "öyle mi?" dediğin zaman kaş göz yaparak geçiştiriyorlar, "tenefüste anlatayım. öss'ye az kalmış şurada, arkadaşlarının ve benim vaktimi alıyorsun" mesajı veriyor, sonra da pırrr. ara ki bulasın.

    ösym'den ricam odur ki; bu sene coğrafya soruları arasına bunu da eklesinler. onların arasında bilen varsa tabii, yoksa yine dağların kıyıya göre konumu, "ankara'da çimento fabrikası var mı?" gibi sorularla idare etsinler. çimento fabrikası olmayabilir ama, harç için su lazım. emek lazım, sevgi lazım..
  • vaktiyle fransa ve ingiltere arasında bir cekisme olmus baslangıc meridyeni londra'dan mı paris'ten mi gececek diye. hatta bir sure fransızlar paris'ten gecen bir meridyeni baslangıc meridyeni kabul etmis, hatta bu meridyen sehrin cesitli yerlerinde yere cakilan levhalarla isaretlenmistir. resim icin: http://picasaweb.google.com/…to#5099052445864980754
    bu isaretlerden da vinci sifresi'nde de bahsediliyordu hatta.
    neyse efenim, bu meridyen kargasasi 1884'te 25 ulkenin katildigi bir oylamayla sonlanmis, greenwich 0 noktasi olarak kabul edilmistir. olayin siyasiligi buradan gelmektedir.
  • 2012'de royal ünvanı almış londra ilçesi (borough). (bkz: royal borough of greenwich).

    thames boyunca londra şehrinin aşağısında, isle of dogsüzerindeki island gardens'ın karşı karşı kıyısında yer alır. eskiden londra'dan ayrık bir kasabaymış ama şimdi tflzone 2 içinde olarak gayet merkezi durumda. london bridge'e trenle 10 - 15 dakika mesafededir. burada oturup da şehirde çalışan bir çok insan işine bisikletle gidip gelir.

    kanımca londra'nın en güzel yeridir. büyük bir bölümü tarihi miras olarak koruma altındadır ama bir çok sakini vardır ve o yüzden yapmacık bir film setine dönüşmemiştir. (gerçi pirates of the caribbean, james bond, les misrables, sherlock holmes ve bir çok büyük çapım yapımın bazı sahneler, burada çekilmiş) buranın yerlisi greenwich'i sever ve sahip çıkar. en güzel noktasına zincir restoran ışıklı tabela astı diye kıyameyi koparır.

    greenwich londra'nın denizcilik merkezidir. mirasını oluşturan yerlerin tamamına yakını da denizcilikle ilgilidir.

    greenwich rıhtımındaki kuru havuzda sergilenen cutty sark, uzak doğu'dan çay ve diğer ürünler taşımış olan süratiyle efsaneleşmiş olan bir clipper'dır. 2007 yılında içinde açık unutlan bir elektrik süpürgesi ile feci şekilde yanmış, 2012 yılında da yenilenmesi tamamlanıp tekrar ziyarete açılmıştır. cutty sark aynı zamanda greenwich merkezindeki dlristasyonuna ismini verir. (bkz: cutty sark)

    greenwich'in bir diğer simgesel yeri cutty sark'ın hemen doğusundaki greenwich üniversitesnin kampüs olarak kullandığı eski kraliyet denizcilik okuludur. bu binayı aziz pavlos katedralni (bkz: st paul's cathedral) de tasarlamış olan cristopher wren tasarlanmıştır. unesco tarafından korunan bir dünya mirasıdır. önce denizci hastanesi olarak yapılmış, hastanenin kapanmasının ardından burada denizciler yetiştirilmeye başlanmıştır. trafalgar savaşından ölü olarak dönen lord horatio nelson'un cenaze töreni buradada yer alan resimli salonda başlamıştır. bir de buranın bahçesinde büyükçe bir osmanlı topu sergilenmektedir.

    sıfır meridyeni buradaki ünlü gözlemevinden geçer. bu gözlemevi de greenwich'in denizcilik mirasının bir parçasıdır. burada seyrüsefer zaman tutma araştırmaları yapılmış ve britanya savaş ve ticari donanmalarının okyanuslarda yaptığı seyirlere destek olunmuştur. geceleri buradan meridyene teğet olarak yeşil bir lazer ışını tutulur. (bkz: greenwich gözlemevi)

    denizcilikle ilgili mekanların en önemlilerinden biri tabii ki denizcilik müzesidir (bkz: national maritime museum). buradaki en önemli objelerden biri nelson'un trafalgar savaşında ölümcül bir biçimde yaralandığı üniformasıdır. bunun dışında britanya denizcilik tarihine dair pek çok obje (günlükler, seyrüsefer gereçleri v.b.) ve tablo sergilenmektedir.

    yeme içme: malesef restoranların bir çoğu turistlere yönelik ortalama altı yerler veya yavan zincirlerdir. ama greenwich pazarı varken başka yerlerde yemeye de pek gerek yoktur. burada etiyopya, japon, italyan, ispanyol, brezilya ve türk yemekleri bulunur. fazlasıyla pub vardır. ılık yaz akşamları için nehir kenarındaki trafalgar tavern, soğuk kış akşamlarında şömine kenarındaki deri koltuklarıyla spanish galleon bence en güzelleridir.

    greenwich'de türk esnaf çoktur. taksi durağı, pazardaki japon yemekleri tezgahı (şiddetle tavsiye edilir), fish and chipsci, tex-mex restoranı, berber hep türk işletmeleridir.

    bir de burayı island gardens'a bağlayan bir tünel vardır. thames'in suyun altından yürüyerek geçilebildiği az yerden biridir.

    greniç olarak okunur.
  • saatinin yanlis oldugu kasaba
  • londra'nin baska semtlerini gormus birisinin kendini tumuyle londra disinda zannedebilecegi bir semttir burasi. layer cake filminin bazi sahneleri burada cekilmistir. ayrica burada bulunan beachcomber cafe uzak durulmasi gereken yerlerden biridir. yemeklerin kalitesi ile fiyatlari ters orantilidir.
    (bkz: kazik yedigin oranda tecrubelisin)
  • huzur dolu semt. bir şekilde londra'nın içinde olduğunuzu hissetiğiniz, ama büyük şehirde yaşadığınızı hissetmediğiniz enteresan muhit.

    evvela şöyle belirteyim sevgili sözlük, muhit unesco tarafından korumaya alınan binalara sahip. eskiden denizcilerini yolladıkları nelson'u vesaireyi eğittikleri okul şimdi greenwich üniversitesi olarak hizmet veriyor. binalar koruma altında. benzer bir şekilde "queen's house" denilen, kraliyet ailesine ait bir ev ve bir adet de gözlemevi var. yani eski ihtişamlı binalar, parklar bahçeler arasında bir semt bu.

    mahalle nehir kenarında. eskiden kraliyet ialesininmiş bütün muhit, o yüzden klasik ingiliz kasabalarına (bir adet ana cadde, ana caddenin oralarda trafiğe kapalı bir minik meydan, etrafında boots, marks and spencer ve starbucks, minik kırmızı evler, bir de kilise) pek benzemiyor.

    bir tepenin üstünde masal şatosu gibi rasathane duruyor kıpkırmızı, aynı tepenin eteğinde kraliçenin evi, aynı tepenin nehirle birleştiği noktada unesco korumalı dev binalar var. bunların arası boydan boya çayır çimen park. dolayısıyla tepeye çıkınca bir nevi boğaz manzarası var önünüze, karşı kıyıdaki gökdelenler... nehir kenarında publar var sıra sıra. bir de pazar kuruluyor, perşembe cuma ikinci el ıvır zıvır. cumartesi pazar çok daha turistik giysiden yemeğe her tür şey var pazarda. pazar ünlü olduğundan içinde açılacak stanlar öyle kafalarına göre açılmıyor, ürünleri kontrol ediliyor, yeterince ilginçse izin veriliyor vs.

    ve greenwichin en garip özelliği:

    efendim bu semtin esnafı silme türkçe konuşuyor. yani klasik kebapçıyı falan geçtim. mahallenin bakkalı, fish and chips dükkanı, pubımsı bir mekanı, halis meksika restoranı, hakiki ispanyol lokantası, pazarda baklava satan kız, pazarda sıcak şarap satan çocuk... hepsiyle türkçe anlaşıyorsunuz.
  • greenwich park gibi cennetten bir köşeyi içinde barındıran thames nehrinin kıyısındaki şirin ve tarihi londra semtidir.
hesabın var mı? giriş yap