• çok sıkı film. kürtaj ve tecavüz konularında konuştu mu mangalda kül bırakmayan devlet erkanımızın izlemesi belki ülke adına hayırlara vesile olur.

    film her ne kadar bu yaz çekilmiş olsa da, senaryosu ve hazırlık süreci iki yıl öncesine dayanıyormuş. yani, her kürtaj bir uludere'dir vecizesi ve bu vecize sonrasında dönen tartışmalardan müstakil bir yapım süreci varmış filmin.

    film de zaten herhangi bir mesaj kaygısı gütmüyor, yahut didaktik bir alt metin sunmuyor. artık yadırgamadığımız haberlerden birinin kahramanı olması muhtemel bir kadının hikayesini dışarıdan (hatta bazı bazı pencerenin dışından içeriyi gözetleyen kamerayla) izliyoruz sadece.

    öbür tarafta da vicdan azabı gözlerinden okunan bir karakteri canlandırıyor olgun şimşek. bu iki yıkıntının yolları, bir yol üstü lokantasında kesişiyor. sonrasını da gidin sinemada izleyin, adamın canını sıkmayın.

    bu minik entrymizi de bir anekdotla kapatalım :

    ilk gösterimin sonunda, pelin esmer (ki kendisi çok zarifti galada) ve başrol oyuncuları soruları cevaplamaktadır. ilk soru akıllı bir arkadaştan gelir:
    - türk- kürt sorunu bla bla bla....?

    olgun şimşek cevaplar:
    - biz aynı filmi mi izledik acaba? olay kastamonuda geçiyor.
  • koca türkiye'de sadece istanbul, ankara, izmir, bursa, eskişehir ve kastamonu'da vizyona girmiş film. izmir'de de sadece bir sinemada (evet, bir) gösterimde.
    moskova'nın şifresi gibi filmlerin salonların üçte ikisini kapladığı ülkede müstehak bize zaten. afedersin de sinema zevkimizi sikeyim müdürüm. olmaz olsun böyle şey.
    arkadaş, anladık bu filmi herkes izlemek istemiyor ama eminim izlemek istemeyenler kadar izlemek isteyenler de fazlasıyla var.

    şu an çok doluyum sözlük.
  • bana sorulacak olursa son dönem türk sinemasının en iyi örneklerinden biri.

    aslında konu çok riskli; istenmeyen bir gebelik, klasik türk aile yapısı, inzivaya çekilmiş bir adam ve onunla yolu kesişen genç masum kız. yeşilçam'da benzer bolca örneği olan klişe bir hikaye. bir de üzerine son dönem türk sinemasının minimalist heyecanı birleşince insanı baştan tedirgin etmiyor değil.

    lakin, gözetleme kulesi seyircisini tamamen tatmin eden bir film.

    --- spoiler ---

    oyunculuklara hiç değinmiyorum bile, özellikle olgun şimşek kusursuz bir performans koymuş ortaya.

    4 kızın aynı evde yaşamasına "elalem orospu" der argümanıyla yaklaşan annenin, kızının tecavüze uğramasına ağlayarak karşılık vermesi hepimizin bildiği bir gerçek olmakla birlikte sahnenin doğallığı gerçeği yüzünüze çarpıyor.

    2 saatlik filmin ne zaman başladığı ne zaman bittiğini anlamıyorsunuz. bir nefeste başlayıp bitiveriyor hikaye, özellikle doğum sahnesinde nefes almakta zorlanıyorsunuz. acımasız adetlere çaresizce boyun eğen seher'i donuk gözlerle izliyorsunuz.
    --- spoiler ---

    film tam tadında bitiyor. hikaye biraz daha ilerlese yeşilçam'a bağlayabilirmiş, yolları öyle ya da böyle kesişen iki insanın hayatına ortasından bir yerden girip yine ortasından bir yerinden çıkıyorsunuz. görmeniz gereken kadarını gösteriyor yönetmen. mutlu son-mutsuz son diye bir şey yoktur, kötü çekilmiş son vardır diyenleri haklı çıkartan bir finali var filmin. tam olarak bitmesi gereken yerde bitiyor gözetleme kulesi.

    filmin geçtiği coğrafya bile izlemek için yeterliyken, sanat yönetmeni ile görüntü yönetmeninin de katkılarıyla, iyi bir yönetim, iyi oyunculuk ve iyi bir hikaye sunuyor size.

    mutlaka izlenmeli ve tavsiye edilmeli.

    not: telsizde konuşan serdar orçin, berk hakman ve ahmet rıfat şungar'ın filmin içinde görünmelerini de isterdim.
  • gösterime girdiği 2. haftada,tüm türkiye de, sadece ve sadece beyoğlu sinemasında gösterilmekte olan yerli filmdir.
    olgun şimşek de bir özcan deniz olmadığından film araf tan çok daha az ilgi gördü..zaten insanlarımızın sinemaya genel bakışı da bir dizi tadında "biraz vakit geçireyim eğlenelim "olduğundan ticari amaçlı zincir sinema salonlarında oynamasını çok beklemiyordum ama sadece 1 salon ?
    bence bu yerli sinemaya ,yerli sinemasevere yapılmış büyük bir ayıp..herhangi bir lig maçından da az entry girilmiş olması , insanların izleme imkanı bulamamış olmasından kaynaklı olabilir.

    izlerken içinizi sıkacak ,daraltacak aynı zamanda huzur da bulduracak anları olan bir film ,eğlendirmekten ziyada hayat gibi,yaşamlarımız gibi .
    iyi bir kadın yönetmenin gerçekçi bir biçimde anadolu da kadın olmak meselesine bakışını , iyi oyunculukları ve huzur veren doğayı seyretmek isteyenler için.

    --- spoiler ---
    seher de çok çok güçlü bir karakterdi ama nihat on numara insan çıktı..
    hala gözümün önünde bebeğe " yok yok yok yok"diye diye yıkayışı..

    --- spoiler ---
    düzeltme:avrupa yakasında sadece 1 sinemada oynamakta ..yinede iki elin parmaklarını geçmiyor salon sayısı olarak..
  • adam gibi gerçek kişileri anlatan, sessiz, ağır ağır işleyen ve bizden olanları bize mükemmel gösteren film.

    ayrıca nilay erdönmez isimli genç oyuncu yardırmış resmen. şansı bol olsun.
  • pelin esmer ile gözetleme kulesi zirvesinde izlediğim film. semih kaplanoğlu filmleri tadı yakalayanlardanım. görüntü yönetmeni, mekanların da katkılarıyla güzel işler çıkarmış. özcan alper'in sonbahar'ı tadında da kareler var. geniş plan ve yeşilin alabildiğince verildiği görüntüler. pelin esmer de senarist ve yönetmen olarak başarılı. olgun şimşek tecrübesi ve kendini ispatlamış oyunculuğuyla söze gerek bırakmıyor. nilay erdönmez ise gelecek için umut veriyor ve doğru bir seçim. menderes samancılar ve kadir çermik de yan rollerde tam aranılan kan olmuşlar.

    ---spoiler---

    filmde oyuncuların geçmişine göstermemekle ve onlara kendilerini anlattırmakla gizemli davranılmış bu ilerki dakikalar için merakı yükseltiyor. ensest ilişkinin aile içindeki yansıması çok doğru işleniyor. baba bilmezken, anne içine atıyor. seher'in çocuğu kabullenmeyişi yaşadığı haksızlığa da isyanı aslında. nihat ise ne kadar yükseğe, ne kadar uzağa ve yalnızlığa da kaçsa da kendinden ve anılarından kaçamıyor. nihat'ın vicdanı yaralıyken ki onu daha çok hüzünlü görüyoruz; seher'de ise bir nefret var, hem tecavüzcüsünden hem ailesinden hem de yalnız bırakılışından doğan bir nefret.

    pelin esmer, senaryoda bizi pek şaşırtmıyor; filmin ilerleyişine göre iki karakterin buluşacağını tahmin ediyoruz ancak aralarında hiçbir duygusallığın olmaması, seher'in kendine yardım eden adama minnet duymaması aksine geçmişini ona tekrar getirdiği için kızgınlığının artması, nihat'ın ise yaptıklarını adeta bir görev gibi yapması ve bazı şeyleri telafi etme çabası karakterlerin derinlikli güzelliklerinden ve işlenişindeki başarılarından. seher'in anneliği ve çocuğunu bir türlü kabullenmemesi, sütü geldiğinde şaşırması ve çocuğu bile emzirmek istememesi karakterin içini doldurmuş.

    filmin sonunun bir anda kesilmesi ve gelecek hakkında hiçbir fikir vermemesi de bu tür filmlerin özelliklerinden. dediğim gibi semih kaplanoğlu tarzı diyebilirim. yönetmen pelin esmer, söyleşide bu son için "seyirciye bıraktım" dedi ancak daha güzel bir final, en azından daha sürprizli bir son filme çok daha büyük bir artı katabilirdi kanımca.

    ---spoiler---

    film sonrası söyleşideki sorular çok kötüydü. daha güzel ve şaşırtan sorular olsaydı keşke. cevapları belli olan sorulara yönetmenin yaklaşımı da benden geçer not alamadı. aklımdaki birkaç soruyu da benden önce sorulan sorulara paralel olacağı sebebiyle sormadım. peline esmer, filmde neyi, neden yaptığını, karakterler ile senaryonun gelişim aşamalarını anlatsaydı daha ilgi çekici olabilirdi. sanki amatör bir film çekmiş gibi her şey denk geldi, tesadüfen oldu gibi söylemleri de söyleşi adına olumsuzdu.

    genel olarak; başarılı ve doğru kişilerle çalışılmış ve temiz bir iş çıkmış. kaliteli bir türk filmi olmuş.
  • 2012'nin en iyi türk filmlerinden birisidir kuşkusuz. nilay erdönmez oyunculuğu ile parlamıştır.
  • otobüs şoförünün kıza sarkmamış olduğu,babanın kız eve döndüğünde klasik saçma tepkiler vermediği,nihat ve kız arasında duygusal şeylerin yaşanmadığı film.klişeden uzak olması adına önemliydi.

    (bkz: beyarmudu)
    (bkz: suleyman 3 gozetleme kulesi)
  • dün akşam * beyoğlu sinemasında istanbul galası yapılan film.

    asla sıkmayan, tadı damakta kalan sanat filmi olabiliyormuş dedirtmiştir.

    gişesi bol olsun ki pelin esmer her sene film çekebilsin.
  • --- spoiler ---

    antichrist izlerken bu kadar gerilmedim desem yeridir o doğurma sahnesinde..çok başarılı buldum, özellikle minimal sonunu..

    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap