gönül dağı
-
farzet ki nişantaşı’ndasin. vakitlerden serin bir öğlen vakti. oturmuşsun adı fransizca’dan, menüsü inligizce’den bozma o vintage conceptinde tasarlanmiş café’lerden birine. latte’ni yudumluyorsun ağır ağır. üstün başın zara’dan, çantan prada, gözlükler hilfiger, ayakkabılar desen nike, parfüm tabi ki coco şekerim. her şeyin bir sey olmuş. sen de bir şey oldum sanıyorsun.
defterine* notlar alırken, sokaktan gelip geçenlere bakıyorsun. henüz ofise dönmene yarım saat var. oh ne ala.
fakat birden bir hayal beliriyor karşı kaldırımda! olabilir mi? bu topuklu ayakkabılar, fönlü saçlar, takım elbise üzerine asılmış spor çantalar arasında geçmişten, tanıdık bir karartı; seneler önce ölmüş ananen! inanamıyorsun ama orada işte. her zamanki atkısı başında, yazmasının üstünde, ayağında çarıkları, pazen etekliği. lütfü akad’in gelin filmindeki meryem’e benzeyen o haliyle, etrafa arayan gözlerle bakıyor. seni gördüğü anda aydınlanıyor yüzü. masayı deviren bir telaşla kalkıyorsun yerinden. koşa koşa varıyorsun yanına. yılların hasretiyle sarıldığın, başını gömdüğün göğsünde çocukluğa götüren o muazzam koku… işte o kokuyu yeniden bulmak, yeniden hatirlamaktir neset ertas'ın gönül dağı türküsünü dinlemek. özünü hatırlamaktır. -
"gönül dağı yağmur boran olunca
akar canözüme sel gizli gizli
bir tenhada can cananı bulunca
sinemi yaralar, dil gizli gizli
dost elinden gel olmazsa varılmaz
rızasız bahçenin gülü derilmez
kalpten kalbe bir yol vardır görülmez
gönülden gönüle gider, yol gizli gizli
seher vakti garip bülbül öterken
kirpiklerin ok ok, cana batarken
cümle alem uykusunda yatarken
kimseler görmeden, gel gizli gizli"
şeklinde sözleri olan ve inanılmaz iç acıtan türkü. -
yaklaşık iki saattir maruz kaldığım trt işi.
ve başladığından beri arkada ağlamaklı bir bağlama sesi geliyor, hiç susmadı bak yemin ediyorum
herkes çok mutsuz aq, herkes uzun uzun iç sesiyle konuşuyor
dünya bu köyün başına yıkılmış sanki
aklıma avrupa yakası dizisinde nişantaşı’na dadanmış bağlamacıyı getirdi. volkan duygusala bağladığında yanık bir saz sesi gelirdi sokaktan
neyseki bulup kovmuşlardı setten -
yalçın çetinkaya: gonül dağı'nın gönlünüzde ayrı bir yeri olmalı?
neşet ertaş: tabii efendim, ne demek. ne diyor? "gonül dağı". kerem de diyor ki, "dağ üstünde dağ olmaz." bir "dağ" var, bir de "dağ" var. demiri kızdırırlar da derinin üstüne basarlar ya, işte o da "dağ"dır. gonül de öyle dağlanıyor.
yalçın çetinkaya: aynı türküde "kalpten kalbe bir yol vardır, bilinmez" diyorsunuz.
neşet ertaş: kalpten kalbe giden yol, allah kanalıyla gidiyor. bütün kalpler de allah'a bağlı olduğu için kalpten kalbe giden yol allah vasıtasıyla gidiyor. gonülden gonüle giden yol da; iki insan birbirini severse, birbirine gonül bağı oluyor. -
ne zaman denk gelsem dertli müzik eşliğinde ağzını yüzünü eğerek ağlayanlara denk geldiğim enteresan dizi.
ne dedikleri de anlaşılmıyor. google'da komedi dizisi yazıyor. -
trt'de denk geldim.
bizimkiler izliyormuş.
pek bir şey yazmam buraya dizilerle ilgili ama bunun için yazacağım.
hayatta televizyonda türk dizisi izlemem.
3 saat.
hep aynı şeyler.
zenginlik, lüksiyet.
şirketler, köşkler, arabalar.
tiksiniyorum.
ama bu dizide kendi çocukluğumu buldum.
amcaoğullarımla köy sokaklarında oynadığım toplar, oyunlar geldi aklıma.
ettiğimiz çocukça kavgalar.
sahiplenmelerimiz.
normal eski arabalar.
yani fakirlik.
küs kardeşler.
sülale kavgaları.
biz, bizim sülale, benim hayatım.
kendimi buldum dizide.
çok sevdim.
oturdum çekirdek aldım izliyorum.
emeği geçenlere çok teşekkürler.
çocukluğu köyde sefalet içinde ama bir o kadar da güzel geçen arkadaşlar...
mutlaka izleyin.
edit: isimler: ramazan, veysel, cemile.
hepsi bizim sülalede var. -
..
dost elinden gel olmazsa varılmaz
rızasız bahçenin gülü derilmez
...
budur, başka söze gerek yok!. -
neşet ertaş'ın bir dost ortamında çalarken
dost yoluna can verilir,ölünür
uzak yoldan canan için gelinir
göz göze gelince hemen bilinir
gönül bir olunca, hal gizli gizli
gibi bir kupleyi ekstra olarak söylediği türkü .o an mı eklemiştir ustad yoksa önceden mi vardır bu bilinmemektedir.bir "yar oy" deyişi vardır ki bir büyük tekel rakısına bedeldir. -
30. bölümüyle sezon finali yapan dizi. her bölüm birinin hikayesi anlatıldığından yan karakterleri oldukça güçlü. her birinin hikayesi farklı, her karakterin gözünden baktığımız da ona hak veriyoruz.
yer yer abartılı oyunculuğa ve tekrara kaçsa da izlenebilirliğini kaybetmiyor.
daha öncede yazılmıştı ama silinmiş galiba. arayınca bulamadım. son bölümlerini ekleyerek tekrar yazayım dedim.
1. bölüm taner "balonla beş hafta"
2. bölüm dilek "şimdi değilse ne zaman"
3. bölüm ciritçi abdullah "varmak mı? yolda olmak mı?"
4. bölüm veysel "o ağaç yeşerecek bir gün"
5. bölüm ramazan "geminin bir sahibi var"
6. bölüm zahide "arı kanadı mucizesi"
7. bölüm cemile "pembe kapı"
8. bölüm sefer "gönderilememiş mektuplar"
9. bölüm asuman "anneler ve babalar"
10. bölüm halime "üç kelebek"
11. bölüm serdar "çobanın sırrı"
12. bölüm "zamansızlık diyarı"
13. bölüm elif "bozkırın çocukları"
14. bölüm döndü "sessizce seven adamlar"
15. bölüm ağıtçı hüseyin "merhamet"
16. bölüm gülsüm öğretmen "kardelen çiçeği"
17. bölüm dişçi musa "toprak kokusu"
18. bölüm münir "acımak"
19. bölüm günışıl "seven bir kalp"
20. bölüm düğüncü muammer "emanet"
21. bölüm keriman "anne"
22. bölüm selami "uçan gelin"
23. bölüm fadime "özgür bir birey"
24. bölüm kellerin rıfat "gölgeler
25. bölüm sefer "vefa"
26. bölüm kitapçı ali "iyi insanlar biriktirmek"
27.bölüm ciritçi abdullah "kadir gecesi"
28. bölüm elif "bayramlar"
29. bölüm zahide "baba kokusu"
30. bölüm taner "yollar"
edit: debeye de girmişken bazı bölüm isimleri başta konuşan karakterin hikayesi ile uyumsuz olduğunu buna da dikkat etseler çok iyi olacağını belirteyim. -
meryem şerefsizi ameliyat parasını öde.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap