gold rush
-
taylor swift'in kariyerinin en ilginç şarkılarından biri.
evermore albümünde yer alan şarkı aşık birinin kıskançlığını ve diğerlerinin sevgilisine gösterdiği ilgiden duyduğu rahatsızlığı anlatıyor ancak swift bunu şiirsel bir dille anlatınca ortaya hoş bir şarkı çıkmış.
gold rush, abd'de bulunan altın madenlerine insanların akın etmesini ve altın çıkarma yarışına girmesini ifade eden bir kalıp. herkesin değerli olana hücum ettiğini söyleyebilirdik ama swift burada inanılmaz bir kelime oyunu oynuyor. reputation albümünden bu yana erkek arkadaşı joe alwyn'i anlatmak için "altın" sıfatını kullanıyor, onu altınla özdeşleştiriyor ve bu kelimeyle tanımlıyor. öyle ki artık albümlerinde geçen altın ifadesinin neyi simgelediğini ilk seferde herkes anlıyor. bir deyiş olan "altına hücum" kalıbını seçmesi tesadüf değil. ister "değerli olana gösterilen ilgi" olarak yorumlayın, ister "joe'ya gösterilen ilgi" olarak. orası dinleyiciye kalmış.
şarkının geri kalanında protagonist herkesin sevgilisini istediğini, onu sevmenin nasıl bir şey olduğunu merak ettiklerini anlatıyor. swift, lover şarkısında da bundan bahsetmişti. odada bulunan herkesin sevdiğini istediğinden şüphelendiğini söylemişti. merak ediyorum acaba gerçekten böyle mi, yoksa swift fazla aşık olduğundan ona mı öyle geliyor.
gold rush'ın ilginç olan bir diğer kısmı ise intro ve outro'su. rüya havası veren orkestra girişi ve çıkışı şarkıya estetik bir boyut kazandırmış. swift'in sadece bu kısımdan oluşan bir şarkı yapmasını isterdim.
bunlara ek olarak şarkının yapısı da ilginç. hülyalı bir intro ile başlayıp nakaratla devam ediyor, sonrasında verse geliyor. ardından tekrar nakarat ve ikinci verse. verse ve nakaratın yerleri değiştirmişler.
gerçekten ilginç bir şarkı.
dinlemek için -
(bkz: the gold rush)
-
türkçede "altına hücum" olarak da geçer
-
ayrıca ortasında toplamakla bitmeyecek büyüklükte bir altın madeni olan age of empires 2 haritası.
-
dragonette'in galore albümünden bir şarkı. şarkıyı söyleyen drangonette'in solisti martina sorbara'nın sesi feci şekilde hem kylie minogue'a hem de gwen stefani'ye benziyor bu şarkıda. nasıl bir sentez olmuş ben de anlamadım gitti.
-
an itibariyle 9.sezon 1.bolumu yayinlanan discovery channel'in muhtesem belgesellerinden biri.
malesef; ortaligin karismasiyla, su an kufur kiyamet ilerlemektedir. -
evermore albümünden çok güzel bir swift şarkısı. gold rush yani altına hücum coğrafi keşif zamanı patlayan bir mevzu, günlük dilde ise değerli ve güzel bir şeye hücum etmek anlamında her şey için kullanılabilir, mesela yazar burada sevgilisinden bahsediyor. manitini yukarıda birinin de anlattığı gibi altın metaforuyla anlatıyor. şarkının cidden değişik ve güzel bir aurası var, kendi genre'sı (ki artık hepsini denedi) ile farklı bir sound. intro ve outro ise daydreaming effect'i versin diye özenli bir production ile yapılmış jack bey'in dediğine göre. hoş, güzel ve lyrical olarak yine başarılı bir şarkıdır, cathcy olmasına rağmen swift o çok istediği kendine has poetic duruşunu sergileyebilmiştir.
-
cumartesi itibariyle yeni sezonu basladi iki gozumun cicegi. guzel bir sezon olucak gibi duruyor. malum altin fiyatlari tavan mazot fiyatlari ise dizi cekilirken 2020 yazinda dip seviyeydi. yani kar orani cok yuksek gider olarak en buyuk kalem olan mazot da dip fiyat. cumartesi gunlerini dort gozle bekliyorum.
-
internetin hiç bir köşesinde doğru düzgün türkçe çevirisi bulunmayan taylır swift şarkısı. neden? çünkü kadın öyle eşsiz, öyle şiirsel bir dil ile yazmış ki, başka bir dile çevirebilmek ne mümkün?! (valla denedim, yapamadım – anlamını yitiriyor, ama hakkını vererek yapabilen varsa, beri gelsin)
neyse, madem ki çevrilmiyor, şarkının genel bir özetini düşelim...
“gleaming
twinkling
eyes like sinking ships
on waters so inviting
i almost jump in”
şarkının ilk kısmında hafif bir rüya-ımsı/hayalimsi bir effect var. taylırcığım burada, sevdiceğinin gözlerindeki parıltıyı, “cezbedeci sularda" batan bir gemiye benzetiyor (hadi gel de cevir :)). ve şunu ekliyor, “o kadar cezbedici ki – atlamamak için kendimi zor tutuyorum”. bana kalırsa, tüm şarkıdaki en kilit cümle de bu işte. taylır bu adama “kapılmak” istemiyor… ve bize bunun sebebini anlatmak için de “rüya” effektini kesiyor:
“but i don't like a gold rush, gold rush
i don't like anticipating my face in a red flush
i don't like that anyone would die to feel your touch
everybody wants you
everybody wonders what it would be like to love you
walk past, quick brush
i don't like slow motion double vision in a rose blush
i don't like that falling feels like flying 'til the bone crush
everybody wants you
but i don't like a gold rush”
yani? daha önce de yazıldığı gibi, taylır burada sevdiceğini “altına” benzetiyor ve diğer insanların bu "altına" duyduğu ilginin (yani "hucum" edişinin), ne kadar da rahatsız edici bir durum olduğunu anlatıyor. hatta, onu kıskanınca, vucudunun verdiği bir takım fizyolojik tepkilerden de (yüz kızarması, düşüyormuş gibi hissetmek vs.) ne kadar nefret ettiğini vurguluyor.
taylır sonra sevdiceğine sesleniyor:
"what must it be like
to grow up that beautiful?
with your hair falling into place like dominos
i see me padding 'cross your wooden floors
with my eagles t-shirt hanging from the door
at dinner parties
i call you out on your contrarian shit
and the coastal town
we wandered 'round had never
seen a love as pure as it
and then it fades into the gray of my day old tea
'cause you know it could never be."
burada taylır, bu kadar güzel bir adam olarak büyümenin nasıl bir duygu olduğunu merak ediyor. onun saçlarının düşüşünün bile ne kadar kusursuz olduğunu, domino taşlarının düşüşüne kıyaslayarak anlatıyor.
sonra, birlikte misafir ağırladıklarını, yani bir çift olduklarını hayal ediyor - gezdikleri sahil kasabasının bile daha önce hiç bu kadar güzel/duru/kusursuz bir aşka şahit olmamış oluşundan bahsediyor (hayal ediyor).
akabinde, içtiği çayın çoktan soğudunu fark ediyor, ve bu hayalinden uyanıyor: "çünkü bu aşkın, hiç bir zaman gerçekleşmeyeceğini ikisi de biliyor..."
sonra, başa dönüyoruz :)
yani anlayacağınız, bu şarkı iki sevgiliyi değil, platonik aşkı anlatıyor.
ve bence çok güzel. -
snoop dogg'un bıçkın olduğu dönemlerden harika bir şarkısı
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap