• charles chaplin'in hem yönettiği hem oynadığı sessiz sinema başyapıtı.1958 yılında brüksel'de toplanan uluslararası sinema jürisi tarafından 'potemkin zırhlısı'nın ardından sinema tarihinin en iyi 2. filmi seçilmiştir.
  • altına hücum filminin özgün ismi...

    (bkz: gold rush)
  • charlie chaplin'in bir konuşmasında "bu filmle hatırlanmak istiyorum" dediği, 1925 tarihli 59 dakikalık komedi. ayrıca amerikan film enstitüsü'nün seçtiği en iyi 100 amerikan filmi arasında yer almaktadır.
  • the gold rush, 1925 yılında çekildiğinde little tramp 10 yıldır en ünlü kurgu kahraman olarak tüm dünyada tanınmaktaydı. chaplin'in artık usta işi bir yapıma imza atmasının vakti de gelmişti.

    1942 yılında charles chaplin tarafından elden geçirilmiştir. önceki halini izlemediğimden iyi mi olmuş bu bilemesem de neleri değiştirdiğini belirtmekte yarar var. müzik eklenmiş, başlıklar bizzat chaplin tarafından seslendirilmiş ve final öpücüğü kesilip atılmış.
  • öyküsüne gelince:

    --- spoiler ---
    yalnız altın arayıcısı (chaplin) buzlar altındaki alaska'nın altın madenlerine giden kafileye katılır. peşinden gelen ayıyla ve her adım atışta kıçını döven tavasıyla alaska'ya varır. şiddetli bir tipi sırasında kendisinde daha iri yarı ve daha aç iki altın arayıcısıyla birlikte küçük bir kulübede mahsur kalır ve mecburen kendi ayakkabılarını yer. tanıştığı dansçı kıza aşık olur, ama yılbaşı gecesi için randevuda onu boşuna bekler; bu arada çatalları iki sert rulo ekmeğe batırarak onlara değişik danslar yaptırma düşünü kurar (filmin ünlü sekansı). kulübe uçuruma yuvarlanacak gibi olur. sonunda aradığı altını bulur. san francisco'ya gitmek üzere gemiye biner. gemide tesadüfen genç kıza rastlar ve aslında onun da kendisini sevdiğini anlar. budur...
    --- spoiler ---
  • --- spoiler ---

    eğer kriter olarak kabul edebilirsek; amerikan film enstitüsünün seçtiği en iyi yüz film arasındadır. ancak filmi izleyip gözleri dolanların, kahkahalarla gülenlerin, gülerken gözleri dolan, gözleri dolarkan kahkaha atanların beğenisidir* bu filmi zirveye layık gören.
    chaplin'in amerikan rüyasını işlediği filmde, şarlo karakterinin en insani hallerini görürüz yine. aşık olan, kendisiyle dalga geçildiğini anlayan ancak bozuntuya vermeyen; açlıktan ölme sınırına gelen şişko adamın kendisini öldürüp yeme riskine karşı yine de ona silah doğrultmakta çekinen bir insanlıktır bu.
    her çelmeye takılmasında, olmayan sakarlıklar yapmasında basit bir komedi unsurunun kat kat üstüne çıkan chaplin, zekasını, vücut dilini sonuna kadar kullanmıştır bu filmde de..

    iyi niyetli insanları naif bulduğumuz, hallerine güldüğümüz; aile bireylerinin birbirlerine hakaret ettikleri dizileri komik bulduğumuz, henüz gülümsememiz bitmemişken çabucak tüketip neye güldüğümüzü unuttuğumuz bir anlayışın hakim olduğu; fakirliği ayıp ve aşağılık bulduğumuz günümüzde, tek ayakkabısını pişirip yiyerek* sevdiği kadının elini tuttuğu için dönüp duvarlara tırmanmasıyla* insanlık adına dersler veren bir film altına hücum.

    --- spoiler ---

    yaptığı dört evlilik, babalık davası gibi sorunları ve 'altına hücum'daki (the gold rush, 1925) bazı sahnelerin komünizm propagandası olarak yorumlanması gibi olaylar chaplin'in abd'ye girmesinin yasaklanmasıyla sonuçlandı.
  • little tramp'ın insancıllığın çok daha ötesinde bir yerde olduğu filmdir. açlıktan arkadaşını tavuk olarak görme, ayakkabı yeme ve daha bir sürü slapstick sahnesi, çizgi filmlerden günlük şakalara değin hayatımızın içine işlemiştir. ne var ki sonu biraz hollywood'dur.

    ayakkabı yeme sahnesi tam 63 defa tekrar edilmiş, ayakkabı meyan kökünden yapıldığından çekimler bittiğinde chaplin insulin şokuna girip hastaneye kaldırılmıştır.
  • rudolf arnheim'in sanat olarak sinema kitabında incelediği charles chaplin filmidir. arnheim ayakkabı yeme sahnesinde chaplin'in ayakkabı bağını bir makarnayı yer gibi yemesini sinema sanatının başarıyla kullanıldığı ender sahnelerden biri olarak gösterir. sahnedeki açlığa yemeğe özlem duygusunun komedi unsurlarıyla çok başarılı bir şekilde vurgulandığı da ortadadır.

    gerek senaryosu gerek kurgusu olsun oldukça sağlam olan filmde charles chaplin'in küçük adam (serseri) *karakteri insan olan ne varsa taşımaktadır içinde. zengin olma isteği de vardır onda, hayatta kalmak için her yolu denemek de. aşık da olur, aşkı için kavga da eder ama içinde hep o insancıl korkuyu saklar.

    bir belgesel gibi kuyruk olmuş altın avcıları sekansıyla açılan film charles chaplin'in çıkmasıyla komedi sosu bol bir macera filmine doğru kayar. gene de ilerici bakış açısı ve film boyunca koruduğu eleştirel yapısıyla dönemi için oldukça ilerici bir filmdir altına hücüm.
  • 9 parca halinde playlist olarak, youtube'daki yerini almi$tir.
    http://www.youtube.com/…lay_list?p=3811dd9c700bcdf7
  • big jim* karakterinin açlıktan little tramp'ı tavuk olarak gördüğü sahne ve ardından little tramp'ın big jim'i ayağından tutarken aslında bir ayıyı tutuyor olması, filmin en önemli sahneleridir.

    chaplin bu sahneleri gerçek bir tavuk gibi oynamıştır; kafa hareketleri, uzun bir kaptan su içip gagasını yukarı kaldırışı gibi ayrıntılar, rayına henüz oturmaya başlamış bir 1925 sinemasında chaplin'in aklına neler gelebildiği ve aklına gelenleri bu yeni sanatın içine nasıl iyi koyabildiğinin kanıtıdır.

    filmin çekimleri sırasında çekilmiş fotoğraflardan bu adamın işini ne kadar titiz yaptığını görebilmek mümkün;

    http://chaplin.bfi.org.uk/…id=59416&resource=stills
hesabın var mı? giriş yap