• göz tansiyonu adıyla da bilinen glokom yaygın bir göz hastalığıdır. glokom, göz içi sıvısını dışarı boşaltan kanallarda yapısal olarak tıkanıklık oluşması nedeniyle sıvının yeterli boşalamaması ve buna bağlı göz içi basıncının artması sonucu oluşur.
    yükselen göz içi basıncı görme sinirlerine zarar verir. görme siniri, gözden aldığı bilgiyi (görüntü) beyindeki görme merkezine götüren bağlantıyı sağlar. görme sinirindeki tahribat, zamanında kontrol altına alınmadığı durumlarda, körlüğe kadar varabilen görme azalmasına ve görme kayıplarına yol açar.

    genellikle 40 yaş üzerinde oluşan glokom bebeklikte ve çocuklukta da oluşabilir. yavaş ilerler. belirgin bir ağrı olmadığı gibi görmedeki azalma çok yavaş olduğu için hasta tarafından, belirgin görme kaybı olana kadar fark edilmeyebilir.

    bazı hastalarda; sabahları belirginleşen baş ağrıları, zaman zaman bulanık görme, geceleri ışıkların etrafında ışıklı halkalar görülmesi, televizyon seyrederken göz etrafında ağrı gibi ortak şikayetlere rastlanabilir.

    daha nadir görülen akut glokom krizinde göz içi basıncının aniden çok yükselmesi sonucu, mide bulantısı ve baş ağrısı ile birlikte göz ağrısı ve göz kırmızılaşması görülür.

    ailesinde glokom hastalığı olanlarda, şeker hastalarında, yüksek miyopisi olan hastalarda, düzenli tedavi edilmeyen hipertansiyonlu hastalarda, uzun süre kortizon tedavisi altında olanlarda glokom görülme riski daha yüksektir.

    glokom hastalarında erken teşhis çok önemlidir. en etkili teşhis yöntemi normal yıllık göz muayeneleri sırasında göz içi basıncının ölçülmesi ve göz dibi muayenesi ile görme sinirinin kontrol edilmesidir.

    göz içi basıncı normal değeri 10-21 mmhg'dır. muayene sırasında daha yüksek değerler bulunur ise diğer teşhis yöntemlerine başvurulur.

    görme alanı testi görme sinirindeki hasarın derecesini ve ne kadar görme kaybına yol açtığını belirtmekte kullanılan bir testtir. hastadan gözünü bir noktada tutarak ekranda yanıp sönen ışıkları bir düğmeye basarak haber vermesi istenir. görülen ve görülmeyen ışıkların sayısı ve dağılımı, görme sinirinin fonksiyonu hakkında bilgi verir.

    glokom hastalığında önemli olan erken teşhis ve erken tedaviye başlamaktır, çünkü hastalık seyrinde gelişen görmedeki azalma (görme sinirindeki hasara bağlı) daha sonra tedavi ile düzeltilemez. tedavinin esas amacı göz içi basıncını normal değerlerde tutarken, görme siniri ve dolayısıyla görme derecesini korumaktır.

    glokom, tanı koyulduktan sonra tamamen iyileştirilip ortadan kaldırılamaz fakat birçok hastada kontrol altına alınabilir ve görme kaybının ilerlemesi engellenebilir.

    glokomun tedavisi hastalığın tipine ve derecesine göre farklılık göstermektedir. uygulanan tedavi şekilleri; göz damlası ile tedavi , ağızdan alınan tabletlerle tedavi, laser tedavisi ve cerrahi tedavidir.

    glokom kronik bir hastalık olduğundan tedavisi ömür boyu sürer ve kararlılık ister. kalıtsal olabileceği için ailedeki diğer bireylerin de düzenli göz muayenesi olmaları gerekmektedir.
  • teferruatlı sekilde arastırılması gereken ciddi bir hastalıktır.

    o gözünüze hava üfleyiveren aletlerden cıkan sonuclarla kesinlikle kesin tanı konamaz. eger ki size "glokom hastasısınız su su ilacları kullanmalısınız" derlerse, inat edin en az bi 3 doktora daha görünün, hatta paraya kıyın göz hastanelerine gidin, bana bütün testlerden yapın diyin. cünkü senelerinizi damla kullanarak gecirmenizin, "ulan genc yasta hastalık sahibi olduk.. ciddi de bişey" diye dert edinmenin bi manası yokmus ben bugün bunu gördüm.

    özellikle glokomdan süpheleniyorsanız, direk gidip kornea kalınlıgınıza baktırın. dikkat dikkat !! korneanın kalın olması durumunda göz tansiyonunuzun yüksek cıkması gayet olasıymıs!! korkmamıza gerek yokmus.. (normali 500 bilmemkaçbirim benimki 632 cıkınca pek bi sevindik, 5 sene göz tansiyonu 21-22yle gezince buna seviniyo insan tabi)

    burdan beni ve ailemi dertlere salan tüm makinabaşıdoktorcuklarına selam ediyorum*
  • http://glokomdefteri.blogspot.com.tr/

    2012 yılında glokom teşhisi konmuş ve 2015 aralık ayından beri yoğun bir tedavi sürecindeki bir hasta olarak, hem yaşadıklarımı paylaşmak hem de internette daha önce görmediğim türden bir kaynak oluşturmak için blog sayfası açtım, kimi bilgileri paylaşıyorum. henüz dört yazı girdim. ilk ikisi, internette de bulunan bilgilere biraz kişisel eklemeler içeriyor. diğerleri tamamen özgün. henüz yeni açtım blog sayfasını, gerisi gelecek elbette. hem glokom hastalarına bilgi vermek, hem de kişisel tedavimi günlük tutar gibi not etmek amacıyla yazmayı amaçlıyorum.

    iletişim için blog sayfasını kullanabileceğiniz gibi, https://twitter.com/hakiki_cassey adresinden de iletişime geçebilirsiniz.
  • 17 yıl boyunca glokom nedeniyle takip ve tedavisi yapılan bir alman hastanın post mortem otopsisinde; optik sinirde, corpus geniculatum laterale ve serebral kortekste normale göre ciddi bir atrofi ve azalma tesbit edilmiş. buradan çıkarılacak sonuç; glokom hakkındaki bilgiler bir multisistem hastalığı olduğu ve tedavide sadece göz içi basıncını düşürmek işi çözmüyor gibi. 20 yıl önce bir seminerde glokom için vaskülit demiştim ve o zaman ütopik bulunmuştu.
    hasta arkadaşlara tavsiyem sıkı takibi bırakmasınlar...
  • edgar davids 'in sahada gözlükleriyle tanınmasına sebep olan hastalık..
  • bir kaç senedir muzdarip oldum sağlık sorunudur. denge kaybı, baş dönmesi ve göz tansiyonun olduğu tarafta üst damaktan (tam diş etiyle damağın birleştiği yerdir, ilk başta acaba bir yirmilik daha mı geliyor dedirten bölge) başlayarak şakak bölgesine kadar uzanan bir ağrıya neden olabilir. sinir, stress, ışık dengesi, florasan lamba'dan veya gün ışığından etkilenme, uzun süre bilgisayar başında kalma tansiyonun artmasında önemli etkenlerdir. baş ağrısı çileden çıkarıcı olup biraz gözün dinlendirilmesiyle geçmektedir. görme alanı ölçümü her sene uygulanmaktadır. lazer tedavisi vardır fakat kesin çözüm olarak kanıtlanmamıştır. nitekim kötü bir durum. tedavisi tam olarak geliştirildiğinde yaşa bakmayan bu hastalıktan yakınan bir çok insan yöntemi geliştirene duacı olacaktır. * * *
  • yeni ogrendigim hastaligim. bundan sonra - buyuk ihtimalle - omur boyu damla kullanacagima hic uzulmuyorum, cunku sans eseri farkettik hastaligi (miyop artmis mi diye goz muayenesine gitme neticesinde), ve doktorun dedigine gore gorme sinirinde onemli bi miktar incelme olmus. hicbir sey de farketmemistim. demek ki doktora gitmesem tak diye kapanacakti salter, veya tunel gorus olacakti.
  • 10 sene boyunca gidilen doktorları birbirine düşüren hastalık.gözünüz bozuktur,gözlük almak için doktora gidersiniz,bir de bakarlar ki göz tansiyonunuz 24-25.yaş 12 olunca,şeker hastası olmayınca, ailede de bu hastalık bulunmayınca bahane bulunamaz.bilinmezlikler silsilesi başlar. bir doktor der ki "damlaya başlama", bir diğeri "hemen damlaya başlanmalı" der, bir başkası da "damlayı keselim yaşın çok genç".gözü kör etmesi muhtemel bir konudaki bu tutarlılıklar genç insanın kabusu olur.
  • göz tansiyonu olarak da bilinir. göz içi basıncının 22 mm hg'dan daha yüksek olup optik diskte çukulaşma ve görme alanı defekti yapacak kadar yükselmesiyle karakterize bir nöropatidir.

    genellikle asemptomatiktir. yani hiç bir semptom vermez.

    normalde optik sinir'in içindeki çukurun optik sinir'e oranı 2/10'dur. bu çukurdan retinal arterle ven girer çıkar. işte göz dibine baktığımızda bu çukurun optik sinir'e olan oranı artar hatta 8/10-9/10'a kadar bile gelebilir. görmede de periferden santrale kayıp olur. yani bir müddet sonra sadece santral alan kalır ve hasta bir tünelin içinden bakıyormuş gibi görmeye başlar. yani küçük bir borudan bakıyormuş gibi görürler bu hastalar.

    önce parasantral skotoma ile başlarlar. bu dönemden sonra arquat skotoma ile devam eder. en son santral alan da gidince tam körlük oluşur.

    2 tiptir:

    1-primer açık açılı glokom: en sık görülen glokom tipidir. orta-ileri yaşlarda görülür.
    göz içi basınç 21 mmhg'dan büyüktür genelde. ve genelde çift taraflıdır.

    aqueous humor ön kamaradan schlemm kanalı'na akışında trabeküler direnç yüksektir. ön kamera açısı açıktır. asemptomatik ilerleyicidir. ön kamerada aköz hümör birikir. ve tedavisinde trabekülektomi yapılır. yani o dar trabekül yapısı çıkarılır.

    2-kapalı açılı glokom: iridokorneal açı kapalıdır. ve pupilla bloke olur. arka kamera basıncı artar. iris öne itilir ve iris kökü kornea'ya yapışır. bu glokom genelde konjenitaldir. ve iris kökü olması gerektiği yerden değil de daha önden çıkar. ön kamaraları daha sığ olur. bunların lensi de öne doğru bombedir.

    aköz humor da arka kamaradaki cilier proseslerden salgılanır. bunlarda lens öne doğru bombe olduğu için sıvı gittikçe arka kamarada birikir. bunlarda genelde karanlıkta ışığa bakarken.(ör: gece evde ışıkları kapatıp tv izlerken) pupil genişler ve açı daha da daralır. ve hasta glokom krizi ile gelirler. bu hastalarda kırmızı göz ve göz ağrısı tipiktir.

    yani midriazis yapan her şey kontendike kapalı açılı glokom'da. örneğin antikolinerjikler. mesela kadın doğumcular ve ürologlar inkontinans tedavisinde anti-kolinerjik kullanmak için hastayı önce göze gönderir. eğer göz onay verirse antikolinerjik ilacı başlarlar.

    tedavi:

    tedavisinde ise beta-blokörler kullanırlar. beta blokörler humör aköz yapımını azaltır.
    selektif betaksolol yada non selektif timolol verilir. selektiflerin kalp ve solunum üzerine yan etkileri daha azdır.

    ayrıca betaksolol nöroprotektif etki gösterir.

    pilokarpin de kullanılır. ayrıca alfa 2 agonistler de kullanılır.(alfa2 -allerjik yan etki sıktır.)

    karbonik anhidraz inhibitörleri de humör aköz yapımını azaltarak etki ederler. dorzolamid ve asetazolamid verilebilir.

    prostaglandin f2 alfa analoğu olan latanoprost kullanılır.
    aköz drenajını artırarak etki gösterir. melenogenezis yaptığından göz rengini koyulaştırır. inflamasyonu artırıcı etkisi olduğu için üveitte dikkat edilmelidir.,

    iv mannitol verilir akut glokom krizinde.

    periferik lazerle iris'in lateralinde delik açılır ve ön-arka kamara arası şant yapılır.
  • eğer bir gözde hızla değişen kırma kusurları var.

    ve bu asimetrikse glokom düşünürüz.
hesabın var mı? giriş yap