• bana sebepsiz yere acı çektiren bi şarkı bu.
    bunu insan yazmış, bir başka insan bestelemiş, ve işte de söylemiş; inandıramazsınız bana.
    her seferinde çok canım acıyor. sanki sivri birşey, iç organlarımın zarını çiziyor, biri emekli maaşımı elimden kapıp kaçıyor, cenazeler geçiyor sanki kalbimin en özlem köşesinden, kemal sunal ve ahmet kaya ile rakı içiyorum da, birazdan uçacaklarını bildiğim için çenem kilitleniyor, anneannem kokuyor dinlediğim her yer, doğum yaptığım andaki küçük ağlama sesleri çınlıyor vokalin en gerisinden, sürgünlere düşünüyorum, vapur özlüyorum, boğaz özlüyorum, dibindeysem bile görmüyorum, tabutta rövaşata izler gibiyim,kasımda aşk başkadır' ın hastane sahnesindeyim, çetin tekindor kollarını açmış lal olaydım diye bağırıyor, manisalı gençler davasını izliyorum haberlerde, "o daha küçük bir çocuk" diyor anne, "nereye götürüyorsunuz? o daha küçük bir çocuk" boğazım çok acıyor.
    tek başıma ağlamak istiyorum her seferinde, o şarkıdaki nazan öncel sesi, tanımadık bir kadına dönüşüyor.
    bir o anlar beni gibi hissediyorum.
    acıdan tat alıyorum, her seferinde ölüyorum sanıyorum, öyle güzel ki başa döneyim bir daha acısın istiyorum, acı arınmakmış, ağladıkça arınıyorum, gözyaşları kinimi yumuşatıyor. yumuşamış kin, ardından dinlediğim gidelim buralardan ile akıp gidiyor.

    hayır bir derdim gamım da yok ama allah da şifa versin bana, ne diyeyim.
  • güz yaprakları düştü
    gazeller oldu
    bulut indi yeryüzüne
    sevdalı oldu
    bir avuntu biraz keder
    böyle bize neler oldu
    bu ayrılık bir de hasret
    çekilmez oldu
    ay karanlık hep karanlık
    yüzün bize döner oldu
    bir ihtimal daha vardı
    felaket oldu
    gitme gitme gitme kal bu şehirde
    gitme gitme gitme yazık olur bize

    geceler kör dilsiz sanki
    konuşmaz oldu
    hüzünler koyduk üstüste
    ayrılık oldu
    bir avuntu biraz keder
    böyle bize neler oldu
    bu ayrılık bir de hasret
    çekilmez oldu
    ay karanlık hep karanlık
    yüzün bize döner oldu
    bir ihtimal daha vardı
    felaket oldu
    gitme gitme gitme kal bu şehirde
    gitme gitme gitme yazık olur bize

    gibi sözlere sahip şarkı.
  • nazan oncel $arkisi. bir hadise var albumunde yer almakta olup, uzucu bir parcadir.
  • gitme kal bu şehirde
    paylaşırız bölüşürüz gülüşürüz
    yüzünün yeryüzüyüm ben..
  • sevgilinin sehirdisina okumaya gidecegini soylemesinin hemen ardindan bir kucuk acip, biraz peynir ve sigarayla hickira hickira soylenen sarki.
  • nazan oncelin bir sarkisidir ama sorun surdadir hem gitme kal bu sehirde hem de gidelim buralardan diyebilen bi insanin sarkisidir bu.
  • insanın sevdiği canından can olan birine söylenmiş içli bir şarkı...
  • yıllar önce çocukken dinlediğimde hiçbir şey ifade etmediği için uzun yıllar boyunca aklıma gelmeyen şarkı. kısa olmasına rağmen çok uzunmuş hissi veren bir yolculuk sırasında radyoda çaldı, ağlayacağımı bile bile kapatmadım, kapatamadım. bir ihtimal daha vardı dediği anda dökülmeye başladı gözyaşlarım, gitme demek istediğim çok insan olmuştu, çoğuna söyleyememiştim. bu şehirden gidebilme ihtimali olan ve bu ihtimali bilen birine "gitme" diyemedim, yanağına bir öpücük koyamadım, konuşamadım cevap veremeyeceği için. dondum kaldım sadece, etrafımdaki ağlamaklı gözlere baktım, kaçtım sonra. keşke benim gitme dememle kalabilme olasılığı artsaydı diye düşünürken babam bir sigara verdi, içtim ve uykuya kaçtım bu sefer de.
  • sezen aksu'nun yaptığı bin tane sahte içtenliksiz slow parçaya tokat gibi bir cevaptır... açık ara türk pop tarihinin mihenk taşlarındandır...
  • kesinlikle nazan öncel'den daha güzel söylenmesi mümkün olmayan şarkıdır.
    (bkz: nazan öncel)
hesabın var mı? giriş yap