• john coltranein artık beşli mantığıyla keşfettiği simetrik bir akor dizisinden oluşan ve kariyerinde giant bir step olan parça
  • jazz muzisyeninin "mezuniyet" parcalarindan biri. ozellikle ustune emprovize yapmanin zorlugu ile taninir. albumde yer alan kayitta, piyanist tommy flanagan in hayatinda ilk olarak karsilastigi armonik anlayis karsisinda ne kadar guc duruma dustugunu de dinleyebiliriz bu baglamda.

    coltrane burada diziyi major 3 lu araliklardan olusan uc esit parcaya bolmus ve muzigini bu iskelet ustune kurmustur.
    (eb - g - b) emprovizasyon bu uc temel eksen goz onunde tutularak yapilir veya yapilmaya calisilir.
    ama neresinden bakarsaniz bakin, uygulamada zorluklar yaratir icracisina.

    cherokee ile birlikte, setleri enerjik ve havali bir sekilde bitirmek icin sikca kullanilan bir parcadir jazz dunyasinda.

    jazz repertuarinda bir kilometre tasi olarak kabul edilir.
  • hard bop'ın zirvesi, altmışlarda çıkmış belki de en iyi caz albümü.

    5 mayıs 1959'da kaydedilip, ocak 1960'ta atlantic records tarafından* piyasaya sürülmüştür. o güne kadar başarılı, kaliteli bir cazcı olarak bilinen coltrane'in aslında bir tanrı olduğunu vurgulayan; "fazla efektif çalamıyor" cümlesini kullanan müzik eleştirmenlerine 347'lik metronom ölçülü countdown ile yanıt verdiği; çıktığı hafta diğer müzisyenlerce yorumlanmaya başlanan cousin mary'den syeeda's song flute'e apayrı, bambaşka, harikulade albüm. o sıralar uyuşturucu problemleri nedeniyle caza birkaç yıl ara veren sonny rollins'e "döndüğümde, eğer trane giant steps'i çıkarmış olmasaydı hala efsane olacaktım." dedirten; en az iki yüz tanınmış cazcı tarafından çeşitli parçaları yorumlanan, albümdeki iki şarkıyı çalabilmek için üç hafta boyunca gecelerimi yediğim şaheser.

    "tommy flanagan yerine wynton kelly ya da mccoy tyner olsa belki daha iyi olabilirdi." cümlesine katılmakla birlikte, albümü böyle tanıyıp böyle sevmek kendimizin bir avuntusu. sonuçta john coltrane varsa, cazın ruhu oradadır.
  • albüm atlantic recordsetiketiyle 1959'da kaydedilmiş. john coltraneo güne dek coltrane changes diye bir olguya adını vermemişti. coltrane caz armonisini zorlamak istiyordu ve sürekli tonalite değiştirmek istedi ama bunu nasıl yapacaktı ? 5 li çemberini kullanarak tabii ki. bu konuya coltrane changes başlığında giriyorum ve bu entry'de giant steps üzerinden devam ediyorum.

    stüdyoya gittiğinde piyanoda tommy flanagan oturmaktadır ve ona kayda girilecek olan, albüme ismini veren ve albümün açılış parçası olan giant steps'in akorlarını verir. muhtemelen o an flanagan çok şaşırmıştır. o anı görmek isterdim. parça içinde 3 ton vardır ve çok seri bir biçimde değişmektedir ve tabii ki buna uygun doğaçlanması gerekiyordur. albüm kaydında parçanın doğaçlama sırası flanagan'a geldiğinde çok tutuk biçimde solo atmaya başlar. bunu dinlerken hissedebilirsiniz. muhtemelen stüdyodaki herkes "duruldu durulacak" demiştir o an. flanagan en son akorları takip etmeye başlar. tükenmiştir ve chorusun kalanını akor eşliği çalarak devam etmeye başlar. bunu farkeden coltrane hemen imdadına koşar ve solo atmaya başlar flanagan'ın solo sırası bitmeden solosu bitmiştir çünkü ilk defa karşılaşılan bir durumdur coltrane changes. (coltrane akor değişimleri)
    giant steps coltrane'in adını caz tarihine altın harflerle yazdırır. günümüz cazcılarının "en üst seviye doğaçlama parçası" saydığı parça giant steps'tir. giant steps'te rahatça doğaçlayabildiğinde emprovizeden mezun olursun. ( tabii ki ona gelene kadar olan parçaları da es geçmeden özgürce çalmalısın)
  • örneklerle akorlarının kıymetini anlamak isteyenler için:

    giant steps

    ayrıca: (bkz: circle of fifth) (bkz: akor) (bkz: akor yürüyüşü) (bkz: chord progression) (bkz: musical resolution) (bkz: tonality) (bkz: 12 tone music) (bkz: diatonic) (bkz: chromatic)
  • amerikalı caz müzik sanatçısı john coltrane'in atlantic records tarafından yayınlanan 5. stüdyo albümü ve bu albüme adını veren coltrane imzalı unutulmaz beste. nesuhi ertegün prodüktörlüğünde hazırlanan albüm, çok başarılı olmuş ve 2004 yılında library of congress'in national recording registry bölümüne eklenmesi için seçilen 50 albümden biri olmayı başarmıştır. coltrane'in emprovizasyonun doruk noktasına ulaştığı bu albüm, bugün de en önemli caz albümlerinden biri olarak kabul edilmektedir. albüme adını veren beste de, albüm gibi oldukça başarılı olmuştur. şarkıda tenor saksafondaki coltrane'e, kontrbasda paul chambers, piyanoda tommy flanagan ve davulda art taylor eşlik etmişlerdir. şarkının, pek çok cover versiyonu da olan başarılı ve özgün bir çalışma olduğu söylenebilir.

    john coltrane (albümün tamamı) - https://www.youtube.com/watch?v=xr0tfng9sp0

    john coltrane (şarkı) - https://www.youtube.com/watch?v=30ftr6g53vu

    woody herman - https://www.youtube.com/watch?v=dqdf1yhmabu

    buddy rich - https://www.youtube.com/watch?v=_neq3mkick0

    tommy flanagan trio - https://www.youtube.com/watch?v=wkxergtktkm

    greg howe - https://www.youtube.com/watch?v=zetxqzz2x6q

    new york voices - https://www.youtube.com/watch?v=_0v8jgycba0

    gary bartz - https://www.youtube.com/watch?v=kk3_t04zmte
  • şimdi bu parçayla alakalı olarak, özellikle şu vidyodan sonra ortamlarda dillendirilmeye başlamış bir tommy flanagan geyiği var.

    şarkıyı bilen insanların geneli duymuştur zaten bu geyiği. yok işte neymiş efendim, john coltrane bir gün tommy flanagan'la birlikte çalarken aniden giant steps'i icra etmeye başlamış.
    sonra efendime söyleyeyim bunu gören* tommy flanagan şarkıdaki seri anahtar değişimleri karşısında o kadar afallamış ki kastırarak birkaç ölçü improvize yapsa da coltrane'in hızına yetişemeyip sahneyi ona bırakmış, falan da filan.

    bakın efendiler, ben bu şarkıdaki teknik dehaya bir söz edecek ne konuma ne bilgiye sahibim. tamam, coltrane bey gerek circle of fifths'i kullanışındaki zeka ile, gerek modülasyon olayını bambaşka bir noktaya taşımasıyla gerek 300 küsür bpm'lerde ortaya koyduğu hayvani doğaçlamalarıyla, gerek dönemin jazz otoritelerini ağir göt etmesiyle bu şarkıda eşi benzeri olmayan bir şey ortaya koymuş, tabiri caizse caz dünyasında yeni ufuklar açmıştır.

    ancak ve ancak -burada biraz çirkefleşeceğim- bu olayda coltrane'in, tommy flanagan üstadımıza yaptığı bu mualeme tam anlamıyla götlüktür, kavaslıktır. yani bir kişi de çıkıp demiyor ki eh be kardeşim, bu ne iki yüzlülüktür yahu? coltrane bu şarkı üstünde aylarca, belki yıllarca çalışıp icrasına hazırlanmışken hangi yüzle çıkıp flanagan'a emrivaki yapıp bu adamı zor durumda bırakmaktadır, bu hareketiyle ne yapmak, nereye varmak istemektedir?

    hayır adam zaten bu ahlaksız harekete rağmen iyi niyetini bozmamış, iyi kötü bir solo ortaya koyarak kendini kanıtlamış, hatta iyisini kötüsünü geç gayet güzel bir solo çalarak en az coltrane kadar büyük iş yapmıştır. videodaki analojiden devam etmek gerekirse, john coltrane olaydan önce aylarca almanca, japonca ve latince çalışıp zamanı gelince bunları akıcı şekilde konuşabilmişken, tommy flanagan almanca, japonca ve latincede az pratiği olmasın rağmen anlık olarak olarak dillerin syntaxını çözümleyerek ana dili gibi olmasa da bu üç dili gayet iyi konuşabilmiştir ki bu aslında daha etkileyici olandır. işte aynı muamele coltrane'e yapılsa kendisi affedersiniz belki göt gibi ortada kalıp sahneden siktir edilecekken flanagan'a böyle laflar edilmesi hiç yakışık almıyor.

    zaten yetkililer kabul ederse buyursunlar arşivleri açalım, coltrane ilk giant steps icrasından önce ne kadar çalışmış öğrenelim, bilirkişi gelsin bir rapor çıkartsın bakalım coltrane mi haklıymış flanagan mı? gerekirse flanagan üstadımıza geç de olsa bir iade-i tibar edilsin, gerekenler yapılsın. o zamana kadar bay coltrane gözümde bitmiştir, başka da bir şey demiyorum.
  • hard bop degil hard cock olmus bu.
  • o sene bir select dergisi album of the year payesi vermisti albume.. nme'de de bjork-debut'un arkasinda ikinciydi.. mm'de epey altlardaydi hatirladigim..
  • 1993 tarihinde brit pop terimi daha ortaya cikmadan once yayinlanmis, ama ayni gunlerde cikan suede'in debut albumunun golgesi altinda kalmis, nefis bir brit pop albumudur. cok zengin enstrumantasyonu ve dub reggae, funk gibi degisik janrlarla cocuk oyuncagiymis gibi oynamasi ile dikkat ceker. martin carr'in gitar isciligi de birinci siniftir. bazi sarkilarda, shoegazer esintileri gorulur. harikadir kisaca, cok kadri bilinmemis olsa da.
hesabın var mı? giriş yap