• günler önce türkiye' de yapılması gereken oturum bugün allah' ın amerika' sında gavurların kontrolünde yapılıyor. işte biz buna demokrasi diyoruz. konuşmak bir birini dinlemek. tayyip demokrasinin ne olduğunu anlamak istiyorsa oturup izlesin şu yayını. anlamasına gerek yok. sadece oturup izlesin. nasıl insanlar birbirlerini dinliyor, eleştiriyor yeri geliyor espiri yapıyor yeri geliyor tüm gücüyle karşı çıkıyor. bizim kendisinden istediğimiz ilk günden beri buydu. bi dinle a.q. bi dinle.
  • ilk konuşmacı "faiz lobisi" ve israil iddialarını dalga geçerek dile getirdi.
  • elin amerikalısının bile camide içki içildi safsatasını cami imamının defalarca yalanlamasına rağmen erdoğan'ın bunu sürekli olur olmadık şekilde tekrarlamasına şaşırdığını ifade ettiği oturumdur. başbakan danışmanları eğer cesaret edip de tayyip'e bir şey söyleyebiliyorlarsa bunu da not etsinler. abi kimse yemiyor bunu diye özet geçebilirler.
  • kadir üstün'ün ingilizce konuşurken eykipi (akp) demek yerine ak parti dediği oturum. orda bile yalamaya, reklam yapmaya devam ediyor adam.

    edit: gg diye ispiyonlayan genç şakirt, hayatında hiç mi dondurma yemedin mübarek?
  • dr. üstün konuşurken dış mihrakların yine oynunu oynadığı oturum. adam orada canhıraş bir şekilde akepeyi savunmaya çalışıyor, kadrajın yarısı bacak! bunlar hep dış mihrak! mihrak demişken şu benim 200tlyi de bi hallediverin artık.
  • an itibari ile bu işlerin nasıl yürüdüğünün ayırdına vardırmıştır.

    - düşünce özgürlüğünü kısıtlayan bir uygulama var mı?
    * böyle kısıtlayıcı bir kanun yok

    demek ki neymiş,
    kanunları battal bol yapıyoruz, uluslarası kamuoyunda demokratik olduğumuzun kanıtı oluyor
    ama bu kanunları uygulamıyoruz. uygulamadığımızı da kimse kanıtlayamıyor.

    gayet zekice.
  • mr. connolly'nin amerika'dan verdiği örnek 1968 senesinde demokrat parti'nin başkan adayını seçmek için yaptığı toplantı sırasında yaşanan olaylardır. chicago'da savaş karşıtı gösteri yapmak için toplanan on bin gösterici yaklaşık yirmi bin polis tarafından biber gazı ve coplarla püskürtülür. amaçları demoktrat parti'nin toplantısına giderek dertlerini anlatmak olan grup yine bir parkta, yine pasif direniş karşısında kontrolden çıkan polisin şiddetine maruz kalır. yüzlerce insan yaralanır ve inanılmaz miktarda biber gazı kullanılır. canlı yayında herkesin izlediği bu olay amerika'nın tarihinde çok önemli bir yere sahiptir. sadece polis şiddetini göstermesinden dolayı değil farklı düşünen genç bir neslin olduğunu fark etmenin önemini de gösterdiği için .

    amerikalıların konuşmalarından anladığım kadarıyla türkiye'ye önerdikleri şey de budur: sizden, yani iktidarı elinde tutanlardan, farklı düşünen insanların varlığını tanıyıp, gezi parkı gibi can sıkıcı bir olaydan ders almak ve bunu daha iyi bir noktaya gelmek için kullanmak. türkiye bunu yapar mı, peki? kısa vadede böyle bir şeyin olması söz konusu değil gibi ama seneler sonra elbette ki insanlar gezi parkını hatırlayacak ve yapılan haksızlıklar karşısında utanç duyacak. adam orada çıktı kendi ülkesinden örnek verdi, biz de bunları yaptık ama yanlış yaptık diye. ha hatalarını ne kadar düzelttiler dersen orası şüpheli ama en azından yanlış yaptığının farkına varmak ve varabilmek de bir şeydir, sanırım.

    onun dışında bu oturum bildiğin "ya bence şöyle yapsan daha iyi olurdu" modundaydı biraz. amerika'nın bakın biz elimizden geleni yaptık, tavsiyemizi verdik gerisi size kalmış deme şekliydi. ama tehditvari bir durum yok zira çok bariz şekilde bir müttefik olarak türkiye'yi kaybetmek istemiyorlar ama demokrasi bekçiliği sorumluluklarını da yerine getirdiler, kendilerince.
  • kadri gürsel'in 1 aydır anlatılmaya çalışan her noktaya özenle değinmeye çalıştığı oturum. ana akım medyanın yavşaklığından da bahsetti. sonra 60'ın üzerinde, çoğunluğu kürt olan gazetecinin hapiste olduğunu söyledi.

    dr. üstün yalan makinasına bağlansa, makinayı patlatır yeminle. hiç yüzü de kızarmıyor tıpkı muadilleri gibi. dhkp-c diyor da başka bir şey demiyor bir yandan da pkk terör örgütünden ''pkk terrorist organisation'' diye değil de ''pkk organisation'' diye bahsediyor.

    dr. fradkin denen adam da, rte'nin ''camiye ayakkabıyla girdiler, benim başörtülü kardeşlerime saldırdılar'' iddialarına değindi. bi' yabancıdan duyunca daha da komik geliyor kulağa.

    mr. meeks'in '' what the fucking going on there in gezi'' demesini bekliyorum heyecanla.
  • türkiye'de checks and balances yok diye açık açık söyledi abd'li bir konuşmacı. evet yok. kuvvetler ayrılığına en yakın şeyi de meşhur referandumla mahkemeleri budayarak ak ape kaldırdı. istediği gibi at koşturduğu yetmezmiş gibi yargı kararını beğenmezse de tv'lerde falan ayan beyan bağırıyor beğenmediğini. normalde skandal da işte dünyanın bu tarafında anca ölse de kurtulsak diyebiliyoruz.

    türkiye'de bir orta sınıf gelişiyor, değerlere sahip çıkıyor minvalinde bir laf atıldı ortaya, konuşmaların sonuna doğru. orta direk nedir bilen bilir. özal döneminin en çok geçen ifadelerinden. 80'lerin sonu 90'ların başında olup bitenleri hatırlıyorum. tabiri caizse ağzına sıçmışlardı orta direğin. güçlü orta sınıf, angutların oy almasının önündeki en büyük engeldir çünkü özgürlük isterler, ağaç çiçek hayvan severler, yarın öbür gün bunların korunmasını isterler. üç otuza çalışmak istemez, kazanılmış haklarını kaybetmemek için meydanlara koşarlar.

    türlü türlü belayı da yanlarında getirirler falan ama ot beyinli politikacı esnafının çoğunlukta olduğu ülkelerde cüzzamlı gibi kaçılır kendilerinden. özal tabutu çakmaya başlamıştı, son çiviyi de kendi orta sınıfını yaratmaya çalışan erdoğan çakacaktı. çakamadı ama orta sınıfın çanına ot tıkadı. 40-50 yıl önce kör topal, şöyle böyle oluşmaya başlamış orta sınıfı 20 yılda dağıttılar. şimdi tekrar oluşmasın diye din pompalamaya çalışıyorlar. elin abd'lisi dokuz bin km'den kabak gibi görüyor.
  • az önce dış mihraklardan her hangi bir müdahale olduğuna dair bir kanıt var mı diye soruldu. (örnek verilmesi istendi) herkes hayır dedi ama üstün tabiki evet dedi. ve dhkp-c yi cümlenin sonuna ekledi. ancak daha sonra lokal bir hareket olduğunu kabul etti doktorumsu üstün. şu an bir kez daha tayyip in yalan söylediği amerikan kamoyu önünde ıspatlanmış oldu. (elçi dahil dış etki yok dedi)
hesabın var mı? giriş yap