• ortamına göre okunması gereken bir kitaptır. ıssız bir dağ evinde falan okuyunca nefesi cidden kesebilir.

    --- spoiler ---

    özellikle jessie'nin evden çıkış anında tekrar o silüeti görüşü, verandada sendeleyip düşmesi, arabayı çalıştıramaması, aynadan o yüzü görmesi, hepsi nefesimi tutarak okuduğum sahneler. ancak sonlarda mahkemede herifin hatuna bakıp taklidini yapmasında sinirlerim iyice tavan yaptı.

    --- spoiler ---
  • stephen king'in iyi yaptığı bir şey bu. o adaya düşen adamın hikayesi olsun, misery olsun, kısmen the raft olsun, kısmen cujo olsun, fakat özellikle the girl who loved tom gordon olsun, çaresizce kurtulmaya çabalayan bir insanın gelmişini, geçmişini, sanrılarını, şuysunu buysunu hep böyle şahane bir şekilde veriyor.
    bu kitap da öyle. okunması şart yemin olsun.
  • --- spoiler ---

    hanım abla takla atıp ayaklarını arkasındaki duvara denk getirseydi, yatağı ayaklarıyla biraz ileri ittirip yatakla duvar arasında biraz mesafe yaratabilirdi. sonra o aralıkta ayağa kalkıp yatakla market arabası ittirir gibi gezebilirdi. anahtara ulaşmayı başardığı anda da öyle ya da böyle kurtulurdu. tamam biraz abartı gelebilir bunlar da, kadın elinin derisini yüzdü yav. bence o daha abartı.*

    --- spoiler ---
  • izlerken tükendiğim film oldu. gerçekten netflix'teki çoğu filmin berbat olduğunu düşünüyordum ki bu filme denk geldim. bayağı iyi film olmuş. gerilimse dibine kadar demişler yani.

    gerim gerim gerildim izlerken vallahi içime öküz oturdu allah sen kurtar diyerek izledim.

    --- spoiler ---

    ajksdsa ulan insanda kelepçeli fantezi bırakmıyor gerçekten biri kelepçe dese eskiden durup düşünürdüm şimdi gerçekten topuklarımı vura vura kaçarım. insan kendini jessie yerine koyunca tükeniyor ya.

    karanlıktan korkuyordum daha çok korkmaya başladım artık. peki ya köpek? olum senin minnoş olman lazımdı vallahi hocam bu nedir ya?

    --- spoiler ---

    güzel film izleyin bence.
  • filmde carla gugino gibi milf taşıyla evli olup cinsel hayatında soğukluk yaşamak kısmı çok büyük bir senaryo açığı barındırmakta;)
  • en başında kelepçelerin çantaya yanlış yerleştirildiği film. onları giysilerin arasına koyarsan gerektiği anda araman gerekmez gerald, en üste koyduğun için çantadaki boşluklara kayacak onlar.

    inanılmaz sinir bozan bir film. bomboş bir evde, kocan yerde yatarken yatağa kelepçeli olma, bir de üstüne tuhaf ziyaretçiler fikrinden ziyade kadının durumunu özdeşleştirdiği anıları yüzünden sinirlerim çok bozuldu.

    --- spoiler ---

    bu filmdeki en huzursuz edici ve yine en gerçekçi gerilim unsuru ensestti zaten. hâlâ başım ağrıyor, uzun süre unutabileceğimi sanmıyorum o sahneleri ve ikna konuşmasını. kadının yataktan kurtuluşu, beni güneş tutulması sahneleri kadar huzursuz etmedi. çok aşağılık ve çok gerçek bir hikâye var arkada, on iki yaşından itibaren bir ömrü ele geçirmiş bir istismar.

    babasına benzeyen bir adamla evlenmesini yadırgayan olmuş. bir travmayı geriye ittiğinizde ya da ebeveynle kötü bir ilişki kurup bunun onarılması için hiçbir şey yapmadığınızda o tekrara düşersiniz. tekinsiz de olsa aşina gelen güvenli de sanılabilir, hep aynı insanların sizi bulduğunu sanmanız gibi. hep aynı insanlara kapıyı açan biziz zaten. buna dair güzel bir kitap vardı: zor bir ailede büyümek. bu filmi izleyince bir bakılabilir.

    --- spoiler ---
  • genel olarak beğenilmemiş ama konu itibariyle çok rahatsız edici bölümleri var. izlerken insan ister istemez geriliyor. ha, bu filmin başarısından ziyade konunun kendi içinde son derece rahatsız edici olmasından kaynaklanıyor olabilir. ama bir filmi böyle parçalara bölüp değerlendirmek pek doğru bir yaklaşım değil.

    ayrıca

    --- spoiler ---

    güneş tutulması son derece dramatik bir etki yaratıyor. küçük kızın, büyük haline yardım etmesi de öyle
    --- spoiler ---
  • --- spoiler ---

    ayakları olduğunu unutup şizofrene bağlayan bir kadının hikayesi. kelepçenin bağlı olduğu yeri ayaklarıyla kırıp kurtulmayı denememesi film boyunca resmen beni çıldırttı.

    --- spoiler ---
  • eşinizin gözünüzün tam önünde (belki 1 metre), bir köpek tarafından elleriniz kelepçeliyken yenilmesine tahammülünüz yok ise, sakıncalı bir kitap.

    ilk adrenalin atlatıldıktan sonra garip bir ilerleme tarzına dönüşüyor anlatım. sıkıcı olduğunu, "adamın (yazarın) da amma numaraları varmış be" diyerek bezginliğinizi dışavurabiliyorsunuz rahatça. ama.. bu anlatımlar, girift cümleler olduğu için. cümleyi anlamayıp, ikincide anladığınız için.

    her "senaristin" yaptığı gibi, bir konuyu bitirmeden diğer konuya geçildiği için sıkılmalar olmuyor değil.

    filminin muhakkak çıkarılmasından yanayım. sanırım bir dövüş kulubü ne bileyim bir schindlerin listesi gibi kült film olmaya layık bir yönetmenle mümkündür.

    unutmadan, stephen king'in en özgün kitabıdır.
  • stephen king'in oldukça bunaltıcı romanı. okurken siz de jessie'nin hem o yazlık evde, hem de kendi zihninde kapana kısılmışlığını sonuna kadar hissediyorsunuz. film uyarlması yolda. bakalım ortaya nasıl bir iş çıkartacaklar.
hesabın var mı? giriş yap