• chopin'le sekiz yıl kadar sevgili olan, hatta chopin'le liszt aracılığıyla tanışan, balzac'la kanka olan, gemi yolculuğunda stendhal'le tanışan bir insan. hayata bak lan, tabi bizden sanatçı çıkmaz.
  • "içinde hayranlık olmayan aşk, sadece arkadaşlıktır." demiştir.
  • fransız kadın edebiyatci... mallorca'da chopin ile büyük aşk yaşamışlar... ayrıca alfred de musset ile olan bir başka büyük aşkı anlatan film de çekilmiş gçsterime girmeyi bekliyormuş... zamanında epey olay yaratmış, çünkü bir erkek gibi giyiniyor & davranıyormuş... ilk femininstlerden bile diyebiliriz çok istersek...
  • 1804-1876 yillari arasinda yasamis, asil adi aurore olan bir erkek fatmadir.. baba tarafi maresal olan dedesinin de katkilariyla kaymak tabakadanken ana tarafi avamlardan olusmaktadir..

    anasi avamdir amma az anasinin gozu degildir.. aurore hatunefendinin bizzat kendisi gururlu yapisini, gozupek olusunu ve ucariligini babasindan aldigini iddia ederken dag bayir sevgisini, halka olan yakinligini ve erkek milletine olan duskunlugunu de anasindan aldigini aciklar.. cunku anasi, beyi hakkin rahmetine kavusunca, kizini ebesinin yanina birakip paris'e gider ve doya doya bir yasam surer..

    anasi paris gecelerinde eglenirken, aurore hanim daha sonralari erkeklere sunacagi doga sevgisini gelistirir, vucudunu dirilestirir.. dag bayir, cayir cimen geze geze, olur bir geveze.. her onune gelene kendi uydurdugu oykuleri anlatir batirmis.. sonunda ebesi cenesinden kurtulmak icin 18 yasinda tam boyle kütür kütürken aurore'yi bir baronla everir.. lakin aurore hanimin cenesine,degil baron, balon olsa insan dayanamaz patlarmis..

    bu evliliginden 2 tane cocuk yapan aurore dupin, saadete ulasamamis olacak ki cocuklari babasina birakip anasi gibi paris gecelerine kosmus.. daha sonrasinda lelia isimli oykusunde bu hayal kirikligina ugradigi evliligi anlatmistir..

    paris piyasasinda, muhafaza ettigi kütür kütür fizigiyle dikkatleri uzerinde toplamasi hic zor olmamis ve sansasyonel asklara yelken acmis.. erkek gibi giyinir, toplumun kinamalarina aldiris etmez, cani ne isterse onu yapar, erkek egemenligine isyan edermis.. bir iki kez verse, ayiplanip kinanacakken surekli verip buna aldiris etmedigi icin sayginlik gormeye baslamis.. doneminin en unlu, en etkili erkekleriyle ulu orta asklar yasamis.. yasadigi bu asklar hem kendisine hem de asklarina ilham kaynagi olmus, bir cok sanat eserinin (edebiyat, muzik, resim) ortaya cikmasini saglamis.. alfred de musset ve chopin ile olan iliskileri, asklari icinde en onde gelenleridir..

    haliyle bu kadar ask, sonunda aurore hanimi da yormus ve yeniden cocuklugunu gecirdigi doga durumuna donmustur.. paris gunlerinde yazdigi kitaplar daha coskun, daha atesliyken koye donus sonrasi yazdigi kitaplar koyluler, doga ve koy yasami uzerine olmus..

    ben en cok elle et lui ismiyle yayinlanan ve alfred de musset'le olan askindan izler barindiran bana caravaggio'yu animsatan romanini severim..

    öle.
  • bourdieu'nün aktardığına göre baudelaire george sand hakkında şöyle şöyle demiş:
    "aptal, hımbıl, geveze bu kadın, ahlaksal konularda kapıcılar ve kapatma kadınlardan ... daha derin bir yargı gücüne sahip değil". (sanatın kuralları, s.138)
    amaaan, baudelaire ne dediğini biliyor mu bakalım!
  • smokin giyer sigara içermiş. elinde sigara ile görülen ilk kadınlardan biriymis george sand.
  • 19.yy da erkek kıyafetleriyle gezip, ilk evliliğinden sonra evlilik karşıtı olmuş ve erkekleri aşkından öldürmüş kadın yazar.
    http://imdb.com/title/tt0102103/
  • yıllar önce 1 sınavda sınıfın yarısının onu erkek sandığı için kırık almasına yol açan büyük edebiyatçı.
  • taniyor olsam karakterinden zerre haz etmeyecegimi dusundugum kadin, drama kralicesi. chopin iyi bile dayanmis buna. yazik onca sirretligiyle bu alcakgonullu dehayi bile golgelemis. simdi yasiyor olsa borderline kisilik bozuklugu teshisi yiyecekti kim bilir? zaten feminist de degilmis. dahasi kadinlarin oy kullanmamasi gerektigini savunuyorumus, filan. gerceklik orjinallik guvenilirlik diye cigirirken ozel hayatini kamuya acik pembe dizi tadinda yasiyor olusu zaten cogu zaman sorgulanir olmus. kimde ne yoksa en cok onun icin cigirir tabii. ask bir kere ezilince bir daha dogrulmasi zordur, hakli, ama bir de ne demisler? 'ask, ortalik yerde teshir edilmeye baslandigi anda yok olmaya yuz tutar*'.
  • sand, “matmazele mektup” isimli eserinde şöyle der: "eşitsizlik, aşağılanmışlık, bir cinsin diğerine bağımlılığı koşullarında eksiksiz mutluluk ve ideal aşkın tümüyle olanaksız olduğuna tümüyle inandım."
hesabın var mı? giriş yap