• gece

    seni çığırıyorum vahşi uçurum,
    gece fırtınasında
    burçlaşarak katmanlaşan dağlar;
    gri burçların
    taşarak cehennemi maskara sıfatlardan,
    ateşli muzur hayvanlar,
    haşin eğreltiotları, çamlar
    kristal çiçekler.
    sonsuz işkence,
    ki sen tanrıyı avlamıştın
    yumuşak tin,
    iç çekerek çağlayanda.
    dalgalanan çamlar.

    halkların çevresindeki ateş
    altınca alevleniyor.
    siyah kayaların üstünden
    devriliyor ölücesine esrik
    ateşli rüzgâr gelini,
    buzulun
    mavi dalgası
    ve titreyerek, güçlü tınlıyor
    çan vadide:
    alevler, lanetler
    ve şehvetin
    karanlık oyunları,
    azıtıyor gökyüzünü
    bir taşlaşmış kafa.
  • baliklarin pullarina bambaska gözlerle bakabilmeyi saglamis, kelimelerle zihinlere ag atan; tutsak büyücü, kendi siirinde ipten düsen cambaz.
  • cekik gozlerindeki o keskin bakis rahatsiz ediyor insani.. karsi cinsteki dogurganlik ondan bir tiksinti uyandirir, kiskanclik yaratirmis, eger boyle yazacaksa varsin uyandirsin demek geliyor insanin icinden ama akabinde yapma boyle guzel kardesim diyor insan kendi kendine tabi..

    ...
    birak, suskunlugum senin sarkin olsun!
    ne ifade edebilir ki fisildayislari sana,
    hayatin bahcesinden ayrilmis bir yoksulun?
    birak, hic adin olmasin ic dunyamda
    ruhumda olusmus, ama duslerden yoksun,
    artik sesi kalmamis bir can gibi,
    tat gelini acilarimin,
    ve uykularimin sarhos gelincigi
    ...
  • isminin akustiği ile ruhunun akustiğinin yanyana, ahenkli bir şekilde gittiği ve bunun da aslında sadece kaderci bir tesadüften ibaret olduğunu gördüğümüz, bildiğimiz adam.
  • almanca: http://www.literaturnische.de/trakl/texte.htm
    ingilizce: http://www.literaturnische.de/…/english/texte-e.htm

    bütün şiirleri bulunabiliyor bu sayfalarda, aynı zamanda siteyi biraz karıştırdığınız zaman trakl'la ilgili envai çeşit bilgiye ulaşabiliyorsunuz.
  • "bir nefesin gölgesinden doğma bizler
    dolanıp durmaktayız terk edilmişliklerde
    bizler, yani sonrasızlıkta yitirilenler,
    kurbanlarız, adandıklarımızı bilmezcesine.
    dilenciyiz sanki, yok benim diyebileceğimiz,
    kapalı kapılar önünde birikmiş delileriz.
    körler gibi kulak kabartmışız, içinde
    fısıltılarımızın yitip gittiği sessizliğe.
    hedefi olmayan yolcularız bizler,
    bulutlarız, rüzgârlarda dağılan,
    ya da ölümün soluğunda üşüyen çiçekler,
    yerimizden kopartılmayı beklemekteyiz."

    georg trakl, çev:ahmet cemal
  • yürüyorum akşama doğru,
    yanımda, koşan rüzgârın şarkısı:
    sen, ey her gördüğünle büyülenen,
    duymaya çalış seninle neyin savaştığını!

    eskiden sevdiğim bir ölünün sesi konuşmakta: acınasıdır delilerin yüreği!
    unut, unut ne varsa ruhunu hüzne boğan! geleceğindir asıl acıların!
  • aşağıdaki linkte 20 şiirlik ingilizce bir seçkisini pdf olarak bulabileceğiniz şair.

    https://www.dreamsongs.com/files/trakl.pdf
  • virgüller de vardır ama daha çok noktaların şairidir georg trakl.

    "geweint in die nacht."

    dizenin sonuna gelince durmanızı ister, duralım.

    ve başka bir bağlantı, şairin hayatındaki her şey gibi kokain de bir noktadır: wild heart turning white: georg trakl and cocaine
  • kız kardeşi margarithe'yle aşki mevzuular yaşamış, "tamamlanmamış bir kefaret" şairi..
    üstüne hababam yazasım gelen soluğu intiharda almış dilbaz..

    rilke'ye göre, aynadaki ve bu yüzden asla ulaşılamayacak şiirlerin sahibi..
hesabın var mı? giriş yap