• senenin sonunda belki de artik finansal tablo yayinlamayacak sirket. fiat durumunda put optionlar dolayisiyla kucaga oturdu, sonra çin operasyonlarinin karliligi düstü, sirket kagitlarinin faizleri junk bond faizlerine kadar siçradi.

    bu tip dayanikli mallar üreten sirketlerin bu duruma gelmesi iflasini da getirir, çünkü kisir döngünün ilk halkasidir. finansal sikintiya girildigi anda müsterileri azalir, çünkü sirketin krize girme ve iflas etme riskine karsi gelecekte yedek parça sikintisi yasayacaklarini düsünürler. yeni mezun genç parlaklar sirketin batip issiz kalacaklarini düsünüp bastan girmezler. sirketi kurtaracak yatirimlari yapacak kaynak bulunamaz, çünkü borç verebilecek olanlar alacaklari riske karsilik daha yüksek faizler isterler.

    bu sirket daha ufak tefek olsa takeover hedefi olurdu, ama bu kadar büyük sirketi kimse satin almaya cesaret edemez, zaten öyle birisi de pek yoktur. falinda içi kabarmistir, kismette chapter 11 vardir.

    (bkz: aha buraya yaziyorum)
  • doğrudan ve dolaylı çalıştığı sektör ve şirketleri düşünürsek, fidanlık üzerine koca dallarıyla devrilen çınar gibi bir firmadır.
    siktiret tomruk yapmayı, gürültüsüyle ürküttüğü kuşu hayvanı geri çağırmak yıllar sürecektir.
    o bakımdan gidişi bir devri, hatta tek başına bambaşka bir devri tetiklemiştir.

    *
  • amerikan devletinin parasini verip batmasina engel olacagi otomotiv devi.

    direkt olarak yuzbinlerce, indirekt olarak da milyonlarca kisiye istihdam yaratan bir sirketin batmasina kimse goz yumamaz, hele ki boyle bir zamanda.

    eger ki goz yumarlarsa da gecmis olsun kriz, hos geldin ekonomik depresyon.
  • şimdi antik kapanmaya yüz tuttuğundan uzun entry'ler şak diye kayboluyordu... yazdım, yazdım, çevrimdışı oldum adamlar hakkında 2 tane entry'm patladı ama bu sefer beta'dan yazalım.

    konumuz: general motors'un chevrolet'i 2016 yılından itibaren piyasadan çekmesi.
    yorum: mantıklı bir karar...

    dur ya entry bundan ibaret değil. hadi chevrolet ve general motors'un 1938'den beri elinde bulundurduğu opel'in ülkemizdeki modellerini inceleyelim şimdi sınıf sınıf;

    a sınıfı: chevrolet spark - opel adam
    b sınıfı: chevrolet aveo (hb ve sedan) - opel corsa
    b sınıfı suv: chevrolet trax - opel mokka
    c sınıfı: chevrolet cruze (hb ve sedan) - opel astra (hb, sedan ve station)
    d sınıfı: chevrolet malibu (türkiye'de piyasada yok ama neyse) - opel insignia
    d sınıfı suv: chevrolet captiva - opel antara

    gördüğümüz üzere gm'nin avrupa'da odaklandığı alman firma opel'in tüm ürünlerinde, kardeşiyle rekabet eden bir chevrolet görüyoruz. captiva'nın antara'dan daha fazla ortalıkta gözükmesi, astra sedan'dan (h ve j) daha sık cruze sedan görmemiz ancak buna rağmen hb'leri de işin içine kattığımızda cruze'un sedan ve hb kardeşinin toplamını ham yapması gibi pazar durumları; rekabetin boyutlarını ortaya koyuyor (rakamsal araştırma yapmadım, ama göz var). söz konusu modeller arasında hangisini alsam diye karar vermek ise gün geçtikçe zorlaşıyor. özellikle 2005'teki avrupa piyasası macerasında daewoo modellerinin amblemini değiştirip satan chevrolet'in amerikan tasarım çizgisine (mesela büyük ön ızgara) kayması, artan kalitesi ve opel'den bir tık daha ucuz olması (işte rakamsal örnek geliyo:, 1.4 turbo benzinli mokka 66773,72 tl iken aynı motor ve şanzımana sahip trax 59640 tl) 2 marka arasında karar vermeyi zorlaştırıyor.

    yaptığı açıklamada general motors avrupa'da ağırlığı opel (ve ingiliz vatandaşı ikiz kardeşi vauxhall) modellerine verdiğini duyurarak, yavaş yavaş chevrolet modellerini avrupa piyasalarından çekeceğini duyurmaktaydı. karar sonucunda gm pazarını ister istemez chevrolet'le paylaşan opel'e daha rahat nefes almayı planladığı gibi; 2008 civarında batmaya ve el değiştirmeye yüz tutmuş (bir batıramadılar) alman firmanın ekonomik durumunu daha temize çekmeyi planlıyor. ben bir türk ailesinin "2 çocuk yerine tek çocuk yapalım. onu adam gibi okutalım. ne isterse alalım." şeklinde özetlenebilecek düşünceye paralel bir hamle olduğuna inanıyorum.

    bu karar imaj düzenlemesi şeklinde de yorumlanabilir. hoş, chevrolet yeni geliştirdiği ürünlerle "ooo kore arabasına koskoca chevrolet'in amblemini takıp satıyorlar" cümlesinin içeriğini oluşturduğu kötü imajdan sıyrılmaya başlamıştı. 2005-2006 yılında "kapımın önüne koymam la" derken chevrolet lacetti'ye, yerine getirilen cruze'a "alınası var la." demekteyim. anavatan amerika'nın san diego kentinde 1.8 motorlu cruze'lar cirit atıyordu, gitti adamlar yvan müller pilotajında dünya binek otomobiller şampiyonluğunu kazandılar ve tabi yukarıda anlattığım bir kaç neden yine sıyrılmaya kanıt. ancak ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar, %100 düzelmiyor. gm'in yaptığı "chevrolet ikonik modellerini (chevrolet camaro, chevrolet corvette, chevrolet volt) avrupa'da satmaya devam edecek." aslında "ya biz kore arabasına amerikan markası taktık, avrupa'ya getirdik. tatmin olmayınca makinaları geliştirdik ama 100 yıllık opel'imize eriştiremedik. en iyisi uzmanlığımıza geri dönelim de karizmayı çok çizdirmeyelim." demek isteyen bir cümle sanki.

    chevrolet'in çekilme planı araba dergilerinde, twitter'da, gazetelerde duyuruldu... ancak anlaşılan o ki kimse google'latıp orijinal metne bakmamış... birbiriyle rekabet eden chevrolet-opel meselesinden ibaret değil konumuz. gm 2016'da chevrolet'in avrupa'daki operasyonunu azaltırken, yeni bir firmayı eski kıtayla tanıştırmayı planlıyor: cadillac. bildiğimiz köşeli, büyük ızgaralı, dar arka farlı amerikan premium makinası işte.

    günümüzde ne chevrolet'in, ne opel'in d sınıfı üstünde avrupa'da sattığı model yok (mesela bir bmw 7 serisi ve bmw 5 serisi boyutunda aletler yok). opel omega'nın yerine opel vectra'nın hb versiyonu olarak nitelendirebileceğimiz opel signum ile durumu geçiştirmeye çalışmışlardı ama "neden yaptık böyle bir şey?" diye soruyorlardır şu an. chevrolet için durum daha kötü: 2009'a kadar chevrolet epica sattılar ancak amerika'dan hop diye getirdikleri chevrolet malibu'yu türkiye'ye getirmediler. yani d sınıfında mücadele bile edemiyorlar şu an.

    bunun yanında araba dergisi klişesi vardır ya: premium sınıf... audi-bmw-mercedes çıkar birbiriyle kapışır tüm sınıflarda. ahanda chevrolet ve opel'in premium sınıfa hop diye girecek modeli de olmadığı için gm'in rekabet gücü kısıtlanıyorlar avrupa'da (opel insignia'nın premium sıfatı eksikliği yaratacağını düşünmüyorum gerçi, olsa da binsek). general motors cadillac'ı getirerek avrupa'ya bu mahşerin 3 atlısından müşteri çalmaya çalışacak. hem de basit bir formülle: amerika'da var olan cadillac modellerinin süspansiyonunu sertleştir, motorları küçült, plastik kalitesini biraz daha iyileştir... bak opel ve chevrolet'in avrupa piyasalarına d sınıfından yukarı, tamamen yeni model hazırlamasından daha ekonomik bir çözüm bulundu.

    2016'dan itibaren neler döneceğini ileriki günlerde seyredeceğiz beraber. çok da uzatmayayım entry'i, edit de gelir muhtemelen bir yamukluk olursa, aklıma bir şeyler gelirse.

    ---
    edit 1: duyduğum gün chevrolet başlığında yazmıştım kısacık zaten (bkz: #38733796) oraya koyduğum açıklama metnini buraya da çakayım;

    http://www.gm.com/…13_dec_1205-chevy-europe.gm.html

    edit 2: "gm strengthens its european brand strategy" başlığı da çok güzel aslında. yerel basınımız "chevrolet avrupa'dan çekiliyor" yazar, ama adamlar "gm avrupa marka stratejisini güçlendiriyor" demekte. hadi buna da değindik...
  • fordist üretim modeline alternatif bir model ortaya çıkarmış, sanayiye yayılan fordizm furyasında yumuşamaya yol açmış firmadır.

    1910'lu yıllarda ford üretim bandı sayesinde maliyetlerini çok hızlı biçimde düşürmüş ve otomotiv sanayini neredeyse tamamen ele geçirmiştir. bu durumun sonucunda amerika'daki bir çok küçük otomotiv üreticisi, alfred sloan önderliğinde birleşmiş ve general motors'u kurmuştur.

    general motors, ford'un izlediği yöntemleri temel olarak benimsemekle birlikte, tüm yapının tek bir merkezden kontrol edildiği katı hiyerarşik yönetim modeli yerine, bir çok firmanın birleşmesiyle oluştuğu için karar alma süreçlerinin kısmen tabana yayıldığı bir üretim felsefesi belirlemiştir. ford, model t (o dönemde üretilen otomobil modeli) üzerinde yıllar boyunca çok az değişiklik yapmış ve aynı otomobilden daha fazla ve daha fazla ve biraz daha fazla üreterek üretim maliyetlerini düşürmeye çalışmıştır. buna karşın chevrolet markasıyla piyasaya çıkan general motors daha esnek ve değiştirilebilir bir üretim felsefesi sunmuştur. böylece model t yeni teknolojik gelişmeler karşısında eskirken chevrolet birden fazla otomobil modeli ile piyasa girmiş ve ürettiği araçlara her sene yenilikler ekleyerek tüketiciye çok geniş bir ürün perspektifi sunmuştur. (bugün otomobil firmalarının her sene yeni bir model çıkarması chevrolet ile ortaya çıkmış bir alışkanlıktır.)

    henry ford ise chevrolet'in bu yaklaşımının tutulacağına inanmamış ve artık satış yapamadığı noktaya kadar aynı tür eski araçların üretim maliyetlerini düşürmeye çabalamıştır.

    sonunda pazarlama süreciyle üretim modelini iç içe geçirmeyi başaran chevrolet; chrysler ve ford'u acımasızca geçmiştir. 1950'li yıllara girerken bu fark o kadar açılmıştır ki amerikan hükumeti diğer iki firmanın batmasını ve chevrolet'nin piyasada tekele dönüşmesini engellemek için bazı yasal düzenlemelere gitmek zorunda kalmıştır.

    ford'un ortaya çıkardığı, tüm birimlerin tek fabrikada yoğunlaştırıldığı katı üretim bandına karşı; general motors birimlerin dağıtıldığı esnek üretim bandı modelini uygulamıştır. bu model japonların yalın üretim sistemi amerikan piyasasını ele geçirmeye başlayana kadar dünyada en yaygın üretim modeli olmuş, fordist üretim modelinden daha uzun süre iktidarda kalmıştır.

    ve sonra 1970'li yıllarda japonlar dünya piyasalarını sallamaya başlamış, üretim süreçlerindeki tüm yaklaşımları çok köklü biçimde değiştirmişlerdir.
  • amerikanin ve dunyanin kaybi kabul edilebilir olmayan sirketlerindendir. yani batmasi - kapanmasi durumunda yol acacagi dalga sadece amerikan degil dunya ekonomisini alt ust edecek, yaratacagi domino etkisiyle kendine bagli pek cok otomotiv yan sanayi kurulusunu da batarken yaninda goturecek, yuzbinlerce calisaninin ve onlardan daha fazla sayidaki yan sanayi - destekci kurulus calisanin da issiz kalmasiyla milyonlara ulasabilecek bir issizlik dalgasi yaratacaktir.

    gm in guvendigi, bu hale gelinmesine neden olan da tam olarak budur. bizi kaybetmeyi goze alamazlar mantigiyla hareket etmis, gereksiz ve asiri derecede buyumus, hic el atmamasi gereken alanlara yayilmis, kapasitesini olmasi gerekenin cok ustune cikarmis ve gittikce daha fazla sismistir. benzer alanda faliyet gosteren pek cok otomotiv firmasi bir onceki yila gore %40 a varan talep azalmasina ragmen cesitli yeniden yapilanmalarla seneyi sadece karlarinda dusus veya kabul edilebilir zararlarla kapamis, 2009 yilinda da kotu gecmesi fakat 2010 da duzelmesi beklenen piyasa sartlari icin tum onlemlerini simdiden almisken gm bu konuda cok gec kalmis ve nasil olsa bizi kurtarirlar mantigiyla hareket etmeye devam etmistir.

    ancak cok yakin zamanda, kendilerinin ve gm bunyesindeki saab, opel gibi markalarin yardim alma amaciyla sunduklari yeniden yapilanma planlari icerdikleri cok fazla acik nokta nedeniyle onaylanmayinca isin ciddiyetine varmis, kafalarinda lan yoksa ? dusuncesi yeni olusmustur. fakat artik yardim almadan ayakta durabilecek noktayi coktan gectiklerinden, gerekli yeniden yapilanmaya gitmek icin bile yeterli zamanlari olmadigindan pencereye cikip yangin var diye bagirmaya baslamislardir.

    artik tek yapilacak sey amerikan yonetiminin gm'e, avrupa birliginin de gm ile karsilikli olarak birbirlerinden kurtulmaya calisan (bkz: #15618704) gm catisi altindaki avrupa sirketlerine gerekli yardimi yaparak kurtarmasidir.

    bu durumun sonucu ise dunya capinda cok buyuk ve ani bir kriz dalgasinin onlenmesi fakat bu yardimi yapan devletlerin benzer kosuldaki diger sirketlere de ayni olanagi saglamak zorunda kalacak olmasi nedeniyle altina girecekleri muazzam maddi yuk yuzunden daha yavas ve tabana cok daha fazla yayilacak (vergiler vs...) baska krizlerin ortaya cikmasi ve cok uzun surecek kisir bir donguye girilmesi olacaktir.
  • ve beklenen açıklamayı öğle arasında yaparak piyasaları tekrardan sarsmaya başlayan firma.

    http://www.hurriyet.com.tr/…mi/11142946.asp?gid=229

    aklı başında her insan bu durumu görmüştür, fakat görmek istemeyenlerin yüzüne tokat gibi çarpması ise ayrı bir mevzudur.

    (bkz: #15492468)
  • istikrarli bir sekilde zarar etmeye devam eden sirket. eski ceo'larindan biri (adini hatirliyamiyorum su an) senelik planlarini aciklarken; bu sene yeni bir planimiz yok, gecen sene yaptiklarimiza devam edicez demis, beni benden almisti. ulan bunu bizim bakkal dese o bile zarar eder, daha ne olsun. en azindan adamlarda istikrar var, haklarini yemeyelim.
  • kapitalizmin devlet desteği olmadan ayakta kalamayacağının bir kez daha gözler önüne serilmesine vesile olmuş şirkettir. çünkü sıradan bir şirket değildir general motors; devlet gibi bir şirkettir. onun batacak duruma gelmesi bu yüzden önemlidir. kapitalizmin mükemmel olduğunu; bu yüzden tarihin sonunun geldiğini iddia edenlerin bu söylediklerini bir kez düşünmesini gerektirecek kadar önemlidir onun batabilecek olması.
    insanı kendi emeğiyle ürettiği eşyanın kölesi olarak tasarlayan, onu kendiği emeğiyle yarattığı dünyaya yabancılaştıran bir sistemin akıl dışılığının ve kokuşmuşluğunun bir emaresidir bu şirket. ayrıca kimsenin battğı için sevindiğini falan sanmıyorum; ama artık kabul etmek de gerekiyor: kapitalizm akıl dışıdır!
  • http://www.evrensel.net/04/10/20/sendika.html#1 adresinden aldığımız habere göre 12 bin işçisini bir çırpıda çıkaran dev şirket. grev yapan işçilerin yaşadığı bir diyalog:

    'biz onurlu bir mücadele veriyoruz’
    bochum’daki eylem devam ederken, gm/opel patronları, “çalışmak isteyenler engelleniyor” haberleri yayma peşinde. patron yanlısı gazete ve televizyon kanallarından gelen muhabirler, işçiler arasında dolaşarak “moral bozucu” sorularla işçileri kışkırtmaya çalışıyorlar. ancak işçiler gereken cevabı veriyor:
    “muhabir: grevin beşinci günündesiniz (pazartesi) ama bir gelişme yok.
    işçi: ilk günler hep böyle olur. birkaç gün sonra bütün avrupa’da üretim durunca durum değişir.
    beş günlük paranızın kesileceğini de biliyor musunuz?
    - evet, yönetim öyle açıklama yapmış. bu da normal. çalışmayınca para ödenmez!
    bu eylemin yasal olmadığı konusunda iş hukuku uzmanları açıklama yapıyorlar.
    - ya öyle mi? ben öyle bir şey duymadım.
    gm’nin isterse bu eyleme katılanların hepsini işten atılabileceğini ve tazminat davası açabileceğini söylüyorlar.
    - kim söylüyor? iş hukuku uzmanları mı?
    evet!
    - o uzmanlar, yasalarda 12 bin işçiyi atmanın cezası ne, onu da söylüyorlar mı?
    bilmiyorum..
    - tabi bilemezsiniz, çünkü öyle bir yasa yok! bakın biz sadece daha fazla para istemiyoruz, biz işyerlerimizin de korunması için mücadele ediyoruz. kazanırsak yanımızdaki bir sürü fabrikadaki işyerleri de kurtarılacak. detroid’dekiler için biz insan değiliz, ama biz kendimizi çiğnetmeyiz, bizi bir parça pislik gibi süpürüp atamazlar. biz burada onurlu bir mücadele veriyoruz. anlaşıldı mı!”
hesabın var mı? giriş yap