• beyoğlu sokaklarına yakılmış bir ağıt. güzel insan kanat güner'in eroin güncesi kitabı bu toprakların alt kültür yazın sanatı için ne anlama geliyorsa, 90'lı yılların fenomeni gece melek ve bizim çocuklar filmi de sinema için aynı anlama gelir. öncü. cesur. gerçek. derya arbaş ve uzay heparı erken veda etmişlerdir hayat denilen sahneye ama perde demeden önce bize bu güzelliği armağan etmişlerdir. deniz türkali filmin en kaybeden ve en başarılı oyuncusudur.

    gece melek ve bizim çocuklar kollara jilet izleriyle kazınan güzel marmara yakıcılığına sahip, imkansız gözüken bir aşkı konusunun merkezine yerleştirir ama bununla yetinmez. aşkını anlatırken o aşkın yaşanmasını imkansız kılan; pavyon alemini, karanlık koridorlarında barbut atılan ve kılıç kesilen bitirimhaneleri, kentin kaybedenlerini, tarlabaşı delikanlılarını, mekancıları, berduşları, dışlanmışları, her uçurumdan sarkıp bu hayatın anasını satan ve babasını ağlatan beyoğlu insanlarını, toplumsal normların dayatmasıyla ötekileştirilen tüm kesimleri, fahişelerin harbi güzellikler için atan umutsuz kalplerini, travestilerin yaşam mücadelesini, lanetlenmişlerin öykülerini unutmaz. bu kadar kötülüğün içine batmasına rağmen aşka dair umudunu kaybetmeyen aşıkların, küçük şeylerle mutlu olmayı başaran insanların, hep yek gelen zarlara karşı direndikleri bir manifesto sunar bize bu film. gece melek ve bizim çocuklar müzikleri için bile izlenebilecek bir 90'lı yıllar özetidir aslında. türk sinemasının en güzel soundtracklerinden birine imza atmasına vesile olur gökhan kırdar'ın.

    ansızın akla gelen, aradan geçen yıllara rağmen tekrar izlemek isteği uyandıran, garip bir etkiye sahiptir film. hayat; sıradan bir zamanın sıradan saatlerini gösterirken, gündeliğin telaşıyla istiklal caddesinde yürürken, bursa kebapçısı önüne gelince aniden o sahne gelir aklınıza. uzay heparı derya arbaş'la yürürken istiklal caddesinin tam o noktasında yanlarından bi eleman geçer. derya arbaş'ı keser. uzay dönüp ''ne bakıyorsun lan ayı'' diyerek adama kafa atar. toplumun fahişe olarak yaftaladığı bir kadına aşıktır ve erkekliğin vesika vermek değil vesikalı kadınlara sahip çıkmak olduğunu bilir. o imkansız ilişkinin bütün hüznünü, bütün dışlanmışlığını, bütün bu adına istanbul denilen kurtlar sofrasında varolmak için gay barlarda pazarladığı ama sonra sevdiği kadının yanına koşup erkekçe harcadığı 3. sınıf pavyonların çürümüş bedeninin acısını, sevdiği kadının yoldan çevrilen arabalarla yalnız sevgisiz ama zengin adamların doğum günlerinin, grup seks partilerinin misafiri yapılmasının hırsını, ezginliğini, o adama - ne bakıyorsun benim manitama - tepkisini gösterip attığı kafayla çıkartır. sahiplenmenin kavgasıdır bu artık. sokağın ortasında atılan bir kafa, bu dünyaya bizzat bu dünyanın ötekileri tarafından çekilen resttir aslında.

    erken ölümlerin, erken kayıpların, ölüm adın kalleş olsunların filmidir gece melek ve bizim çocuklar. kavuşamayan aşıklar bu dünyaya erken veda etmişlerdir ama geriye çok sağlam bir film bırakmanın mutluluğunu hep hissetmişlerdir.
  • filmde çalan/geçen bir kaç şarkıyı yazayım da ne kadar 90lar bir film olduğu ortaya çıksın: ace of base - happy nation, all that she wants, michael jackson - in the closet, nilüfer - yemin ettim, tarkan - kıl oldum abi, asla vazgeçemem
  • vakt-i zamanının efsanelerinden. (bkz: uzay heparı) (bkz: derya arbaş)
  • atıf yılmaz'ın yönetmenliğini yaptığı, derya arbaş (serap), deniz türkali (melek) ve uzay heparı'nın oynadığı 1993 yapımlı bir film. hayat kadınları, eşcinseller ve uyuşturucu satıcıları beyoğlu'nun arka sokaklarında fink atmaktadır, olaylar gelişir. kanımca türk sinemasının ender rastlanılan güzellikteki filmlerinden biridir.
  • beyoğlu kaktüs cafe nin eski entel kedisi "kaktüs" ün de yardımcı hayvan oyuncu olarak rol aldığı 1993 yapımı filmdir; kendisi bildiğimiz kadarıyla filmin çekiminden 7-8 sene kadar sonra 2000-2001 yıllarında şan, şöhret ve para içinde filmden kazandığı serveti yiyemeden hayata veda etmiştir
  • türk sinemasının başyapıtlarından biridir. giriş sahnesi ve bitiş jeneriği aktığında fonda duyulan kalp sesi oldukça etkileyicidir. film boyunca fonda çalan müzikler bile özenle seçilmiştir.

    --- spoiler ---

    fakat bir tanesi alakasız olmuş. o da michael jackson'un in the closet parçasının kullanıldığı sahne: https://youtu.be/ybv6uy1juam?t=733

    müzikler demişken tük sinemasındaki en olmuş dans sahnelerini barındırır. birçok türk filminde, gençlerin disko sahnesinde eğlenme sahneleri oldukça yapay ve komik çekilmiştir. ilk kez bu filmde eli ayağı düzgün dans sahnelerine yer verilmiştir.

    ayrıca deniz atamtürk'ün en iyi oyunculuk performansını sergilediği filmdir. keşke daha fazla filmde görebilseydik kendisini. en fazla aklımda kalan sahnesi şudur: https://youtu.be/ybv6uy1juam?t=3720

    filmin sonlarında uzay heparı'nın bir adamı dövdüğü sahnede kullanılan öznel kamera açısı da atıf yılmaz'ın ne kadar büyük bir yönetmen olduğunu kanıtlar niteliktedir: https://youtu.be/ybv6uy1juam?t=5048

    seni seviyorum ve evlenme teklifine verilebilecek en absürt tepkiler de bu filmde yer alır:

    "çay içer misin?"
    "kudurdun mu?"

    --- spoiler ---

    son olarak bunu sevenler bunları da sevdi:

    (bkz: dönersen ıslık çal)
    (bkz: lola + bilidikid)
    (bkz: kara kentin çocukları)
  • bir film olacak ki; başrollerde derya arbaş, deniz türkali ve uzay hepari oynasın. filmi de atıf yılmaz çeksin. olmadı üstüne bir de senaryo yıldırım türker in olsun. o da olmadı bu film size beyoğlunu anlatsın. bu filmin bir de gökhan kırdar besteli bir şarkısı olsun.
    yıllar sonra tekrar izleyince yine bir düğüm oturdu boğazıma. ilk izlediğim zamanlara denk gelmişti hep, kanat güneri bulmam, eroin güncesinde ağlamam, sonra ağır romanı izleyip ona ayrı bir ağlamam. şimdi düşününce hani bu karanlık işler insanları. fahişeler, travestiler, uyuşturucu bağımlıları,sokak çocukları... aslında diyorum, hepsi iyi insanlarmış diyorum. hayatta kopuk olan halkayı bulup orada tutunamayacaklarını anlamışlar. cesaret nedir, gerçekten sevmek nedir, inanmak nedir bunun cevabı olmuşlar.
    ah çocuklar, ah bizim çocuklar... nerede kim hata yapıyor bilemiyorum. sadece inandığınız gibi yaşadığınız için melek olmalısınız çoktan.
    hepinize selam olsun.
    (bkz: kanat güner)
    (bkz: uzay hepari)
    (bkz: derya arbaş)
  • meleğini ve çocuklarından birini kaybeden film/şarkı. sanıyorum geriye sadece gece kalıyor; anasını satıyor, babasını ağlatıyor.

    edit: babasını yani yönetmenini de kaybetmiş hepten yalnız kaldı.
  • 1994 yapımı bir atif yilmaz filmi.

    türk sinemasının kült filmleri listesinde çok güzel bir yeri olan güzel film.

    --- spoiler ---

    ben daha yeni izleyebildim filmi. benim için, 90ların unutulmaz şarkıları, sarı telefon kulübeleri, kılıklar kıyafetler, mekanlar, arif'in evi terkederken topladığı silindir benetton çantası, 'annem bana kalır' filan gibi mevzular; hatta kaan girgin'in bizzat kendisi acayip nostaljik hissettirdi. o yüzden filmin tamamını ağzım kulaklarımda izledim zaten.

    farklı cinsel kimliklere sahip karakterlerin etrafında dönen güzel kurgulu bir hikaye, hikayeler. beni en çok inciteni, melek ile cengiz sezici'nin canlandırdığı karakter arasındaki hetero aşk hikayesi; çünkü muhtemelen bu ara inanılmaz kafa yoruyorum, kadınların çökmesi, yaşlanması vs. korkunç birşey ya bu, gerçekten; aşkından geberirken, istenmemek. ikinci olarak da, hakan'ın biseksüel kafalarını sevdim. uzay hepari gerçekten hatırladığımdan çok daha yakışıklıymış.

    --- spoiler ---

    oyunculuklar;özellikle, deniz atamürk ve deniz türkali şahaneler.

    beyoğlu ise aynı beyoğlu; bu filmin en güzel çıkarımı sanırım
  • seksen ve doksanlı yılların kanını emmiş pavyonculuk akımını şöyle bir ele alan, metropollerin yiyip bitirdiği kayıp insanlara ve yitirildikleri arka sokaklara temaslarıyla dönemin viran yaşantılarını sanırım fazla da abartmadan anlatan 93 yapımı film. türk sinemasının can cekişmeleriyle geçip giden doksanların ilk çeyreğinde, hayli büyük bir cesaretle çekilmiş olduğu bellidir. müziklerini yine doksanlı yıllara damgasını vurmuş çeşitli pop şarkılar oluşturur. yönetmeni ve iki büyük başrol oyuncusunun vefatıyla öksüz kalmıştır.

    (bkz: 90larin ilk yarisindaki bunalimli film cekme ekolu)
hesabın var mı? giriş yap