• sıcacık insanları ve uçsuz bucaksız manzarası ile insanı hayrete düşüren mükemmel semt. özellikle istanbul'a dışardan gelecek arkadaşlara bu semti mutlaka gezmelerini öneriyorum yürekten. sarıgöl ve gazi mahallesi aradıkları bütün konforları bulabilecekleri nezih mahallelerdir. kahvelerini yudumlarken nezih istanbul insanını gözlemlemek isteyenler de hacıhüsrev mahallesini gezme fırsatını kaçırmamalı.
  • severek yaşadığım ilçe. neden sevdiğimi açıklıyım;

    arkadaşlarla yürümekteyiz ve bir sokağın başında 2 3 tane ekip otosu , mahallenin diğer başında da aynı şekilde ekip otoları bulunuyor , biz de merak edip yaklaşıyoruz bi tane otoya:

    - selamın aleyküm abi , hayrola nolmuş burda ?

    + önemli bişey yok gençler adamın biri bi kadının kafasını kesmişte.

    şimdi anlıyorum ki bu ilçe bana ölüm korkusunu unutturmuş, bundan seviyorum heralde. benim yazın eve giriş saatim gece 02- 03 ten önce olmadığı için ve o saatlerde yaklaşık 1 km'lik yolu yürüyerek gittiğim için şaşırırdım hep kendime, başkaları da çok sorardı hiç tırsmıyo musun diye. bundan galiba.
  • çeşitli tezlerimiz var.

    - mesela hayatınızda hiç ralli yapmadıysanız, gaziosmanpaşa-aksaray hattında yer alan herhangi bir minibüse binin. her ilçenin minibüs şoförleri ile ilgili küfür edebilirsiniz ama gaziosmanpaşa'dan kalkan herhangi bir minibüse binerseniz, o küfürü içinizden bile edemezsiniz. çünkü o şoför koltuğunda gaziosmanpaşa'nın en ağır abisi oturmaktadır ve ters bir bakışınızı dahi yakalasa, atara atar gidere gider koltuğunun yanındaki haydarı eline aldığını gibi ağzınızı burnunuzu dağıtabilir.

    minibüste ister sabahın 7si olsun, ister akşamın 5i fark etmez. illa ki ferdi tayfur, illa ki müslüm gürses, illa ki güllü ve illa ki güçlü soydemir dinleyeceksinizdir.

    - gaziosmanpaşa'ya geldiğinizde elektrik direklerine, trafolarına dikkatlice bir bakın. her sokakta 3-5 tane bulunuyor zaten. o trafolarda ne olduğunu henüz çözemedik ancak, o trafoların ve direklerin başında, içinde psikopatlık, şizofrenlik olan 4-5 kişi dönüşümlü nöbet tutar. hiç boş kalmaz o trafolar. gelen geçen karı kıza laf atılır, rahatsız edilir, salya akıtılır, arada küfür edilir. arada kaynamak istemiyorsanız elektrik direklerinden 100 metre ileriden yürüyün.

    - gençlerinin yani erkeklerden bahsediyorum. kendine has yürüyüş tarzı vardır. ve nereye giderlerse gitsinler gop gençlik olduklarını belli ederler. kafa yukarıda, kollar arkada, bacaklar açık bir şekilde, kasıla kasıla, küçük dağları ben yarattım edasıyla yürürler.

    - yürüyen bir kadının arkasından korna basmak diye bir başlık vardı sanırım. heh işte onun tanımıdır. bir gaziosmanpaşa klasiğidir.

    - araba varsa, 4 cam birden açılır. ya 90lardan kalma bir yabancı müzik, bas eşliğinde tüm sokakları inleterek dinlenir ya da güllü olsun, müslüm olsun bir arabesk şarkı dinlenir. ama o 4 cam muhakkak açıktır. o müzik dinliyorsa herkes dinleyecektir.

    yoruldum şimdilik. aklıma geldikçe tekrar yazacağım.
  • ikamet edilecekse besyuzevler-kucukkoy-yildirim mah. en nezih yerleridir. besyuzevler bolgesi belli bi gelir seviyesini yakalamis kisilerce tercih edilir. kultur seviyesi tartisilir ama yine de kimse karismaz kimseye rahat edilir. yildirim mah. de yine benzerlik gosterir. kucukkoy bunlarin yaninda biraz daha karma yapiya sahiptir. bu bolgelerde genelde zamaninda babasi ya da dedesinin diktigi apartmanlarda oturan kesim coktur. aile apartmani seklindedir kalan 1-2 daire kiraya verilir. ailenin bi baltaya sap olamamis bi cocugu varsa bu kiralari yerler. ortami iki dakkada anlattim valla. ha besyuzevlerde kahvelerde bilardo satranc oynayan bolca insana denk gelebilirsiniz bi de.
  • tanım: ikinci kez, yine yeniden, hakan bahçetepe'nin kazandığı ilçemiz.

    acilen hasan tahsin usta hakkında soruşturma başlatılmalı. neleri yok etti, neler döndü bilinmesi gerekiyor.

    peşini bırakmayacağız olum senin…
  • onun bunun varoş tanımlaması yapmasına güldüğüm semt. nam-ı diğer taşlıtarla.

    30 senedir içinden birisinin çıkıp belediye başkanı olamadığı ilçe.

    dedem yaşasaydı 1949'da gelip ilk evini kendi elleriyle dikerken 1990 lı yıllarda oturulmaya başlanılan yerlerdekilerin suni göt kalkıklığı içinde sırf entry olsun diye saçmalayacaklarını bilse eminim sağlam küfrederdi.

    sanki devlet binası hariç 1950 lerde bina vardı da gecekondu diyor nişantaşı çocukları. oradaki her insan doğduğu toprakları tasını tarağını herşeyini balkanlarda bırakıp mecburen geldi.

    ki geldikleri balkanlar 3-4 saat mesafede hadi biz mecburen geldik siz nereden geldiniz? niye geldiniz?

    (bkz: #36492717)

    gaziosmanpaşa'yı milletin gözünde kötü eden 7,5 km mesafedeki gazi mahallesi, sultangazi olarak ayrılınca eyüp'e 2 km., bayrampaşa'ya 2 km, eminönü'ne 6 km. mesafedeki bu ilçe biraz olsun rahatlayacak sandık ama saf insanların gözünde değişmiyormuş onu anladım.

    eski daha televizyonlar renkli bile değilken çekilen türk sinemalarına bakın bakalım taşlıtarla lafı geçiyor mu ne diye geçiyor.

    şehir tiyatrolarının istanbul'daki sayılı sahnelerinden biri neden senelerdir taşlıtarla'da?

    taşlıtarla'da oturmasam da insanların üstelik kendilerine bakmadan işkembeden desteksizce atmaları acayip canımı sıkıyor.

    asıl yerlisi olanların yarıya yakını yerlerini satıp başka yere taşınınca sonradan gelen kekolar başta şanzelize olmak üzere türlü şekillerde mna koymuştur o ayrı. ama atarken bir bak bakalım ben kimim ya diye bir sor.

    edit:*
  • kimi sozluk yazarları için öteki türkiye olan çocukluğumun geçtiği semt. bulgar göçmenleri tarafından kurulmuş ve bulgar göçmenlerinin yerleştiği her yer gibi gaziosmanpaşa adını almış, eskilerin deyişiyle taşlıtarla. 80 öncesinde tkp'nin legal gençlik kanadı igd'nin kalesi olan, yine tkp'nin legal kadın kolu ikd'nin civardaki kadınlara geniş çaplı okuma yazma kursları düzenlediği solcuların ağırlıkta olduğu ilçe. her yerel seçimde chpnin belediyeyi alması kural haline gelmiştir. 95 isyanı ile tüm türkiye'nin gözlerini çevirdiği gazi mahallesi ile sokaklarında çocuk yaşta torbacıların "eks var, ot var." diye gizli kameraların üstüne yürüdüğü sarıgöl mahallesi bu ilçe sınırları içindedir bir ek bilgi olarak.
  • die'nin 2009 verilerine göre gsyih'e tek katkısı türkiye yıllık kır pidesi üretiminin %83'ünü, tüketiminin ise %78'ini karşılamak olan istanbul ilçesi. merkezden bereç'e doğru giden yol üzerinde ise dünyanın en büyük çalıntı telefon borsası bulunur. 3210 bile gördüm amına koyayım.
  • hukumet konagi bunyesinde bulunan adliyedeki isimi halletmek icin sabah saatlerinde gittigim ve uzun zaman aklimdan cikmayacak bir deneyim kazandigim yer. oglen 11:30 civarlarinda gaziosmanpasa merkez'inde bulunan hukumet konagindaydim. arabayi park etmek icin uygun bir yer ariyordum. hukumet konagi onundeki polisler, konagin karsisina park ettirmedigi icin mecbur hemen arka sokaklardan birine daldim. arabayi park edip asagi indigimde apartmaninin onunu supuren, disleri dokulmus yasli bir teyze arkamdan seslendi: " oraya park etme arabani!" neden diye sordugumda ise aynen soyle dedi : " saldirirlar" dumur olmustum birsey diyemedim... kem kum ettim ama anlamli birsey cikmadi agzimdan. tiris tiris arabayi aldim otoparka goturdum. saldirirlar diyerek acaba tam olarak ne kastetti teyzem merak icindeyim hala...
  • uzun vadeli planlarım arasında buradan ayrıldıktan sonra bir daha dönmemek var. öylesine nefret doluyum ki gaziosmanpaşa eşittir şu ana kadar yaşadığım hayatın özeti. böylesine foseptik çukuru haline gelmiş bir ilçe, insanları, mimarisi vs komple yok olsunlar.

    mahallelerde kavgaları bitmez, arabalar karakolların önünde drift çekerken polis de la havle çeker.

    acayip bir yer burası. ben artık bu kadar keşmekeşi kaldıramıyorum. boğuluyorum artık.

    yeni bir hayat kurmak istiyorum. sessiz bir yer olacak. büyük ihtimal anadolu olur bu kaçacağım yer. çünkü anadolu'nun o sessizliğini bir kere tattım ben. pisliği yok bir kere. bu şehir kokuşuyor. adımını atsan para. çoğu yere uzak bir şehrin çoğu ilçeye uzak ilçesindesin.yıllar once burada nepal'in hayalini kurarken kendi kendime siktiri çekmiştim: "nereye gidiyorsun her seyi birakacakmış bir de... elin götün mahkum burada yaşıyorsun işte. "

    az kaldı ama sabretmesini öğrenmeliyim. ucuna geldim.

    7 yıl sonra gelen edit: burayla bütün bağlarım koptu. bir tek annem var. nefret kalmadı. nötr'üm. silindi birçok şey zihnimde. ömrümün yarısındayım. bu yükle ömrümü nihayete erdiremem.
hesabın var mı? giriş yap