• "bir çoçuktum sevmiştim
    avuçlarımda aynalar "
    sözleriyle bir ara sıkça zihnimi kurcalayan şarkı..

    şair burada ne demek istiyor anlamaya çalıştım... mamafih uzunca bir süre bulamadım.

    sonra bir gün, ki eylül ayının ilk günleriydi, karşıyaka'nın arka sokaklarında gezerken sorunun kendimce cevabını apaçık önümde buldum...
    sokağın fırlaması olduğu her halinden belli bir çocuk elindeki aynayla balkonda kikirdeyen yaşıtı kız çocuklarına ayna tutuyordu. tabi ya, ben çocukken ayna tutmak diye bir olay vardı. hoşlandığı, sevdiği kızın ilgisini ayna tutarak çekmeye çalışırdı bir zamanlar çocukluktan gençliğe geçenler.
    yani sanırım cevabı bu olmalı...
  • ayriliklardan sonra dinnenip intihar edildikten sonra ne guzel sarkiydi be denilcek sarki...
  • şimdi öyle uzak ki geldiğim yollar
    yanlış bir öyküdeyim beni yeniden yaz.

    allah kimseye bu sözü yaşatmasın, öykün yanlış, gitmek istiyorsun geldiğin yere ama yol çok uzak. gidemiyorsun bişekilde. yaşasan, yanlışsın zaten. durup onun sana anlam katmasını bekleyeceksin. çok zor olmalı.
  • insanı her dinlediğinde yeniden; bi kere daha; her seferinde ardına baktıran bir düş sokağı sakinleri şarkısı..

    başladığı andan itibaren yer ile gök arasındaki sıkışmışlığım tokat gibi patlıyor suratımda.. gitar.. keman... içimde bi yerde üstünü kat kat kumla kapattığım yüreğim.. odada yalnız kalıyoruz; her zamankinden daha yalnız; yalın.

    "gitmem gerek bu şehirden;
    bir rüya oldun sevdamın gergefinde...

    neden çocuklar beni gösteriyor?

    yağmur yağsa güneşin yerine...

    ha gayret güzelim gayret;
    biter elbet bu yağmur sabret..."

    (hangi zamandayım ve aslında geçmişten neyi özlüyorum; mutlu muyum, neden değilim; ne yapmak istiyorum; evim neresi... kimin yanında huzurluyum; belki en çok kendimin? öyle mi gerçekten?..... hep böyle mi olacak peki? nereye gitsem; kiminle sarılsam hep bir yalnızlık duygusu; kimsesizlik belki.. evet; en çok bu.. ama dur; annem var benim; uzakta ama seviyor beni.. onun yanında olsam keşke.. ama ben seçtim değil mi? ben...)

    "sensizlikten olsa gerek;
    çekilmez oldu buralar.."

    (hayır; mutluyum aslında anne.. öyle güzel şeyler yaşadım ki; seviyorum hayatı.. ama herkes gibi ben de incindim zaman zaman; ben incinen yerlerimi saramıyor muyum? sen olsan sarardın belki; "yapma böyle güzel kızım" der; usulca ağlamama izin verirdin.. ben yalnızken ağlayamıyorum da.. doya doya; bağıra bağıra.. birileri duyacak; sanki hesap vereceğim neden ağladım diye... dedim ya; nedensiz aslında; ama var bir burukluğum; içim kabarıyor derler ya; öyle işte.. aslında iyiyim de.. bu zamanlarda yanımdaki kalabalıklara rağmen be yalnızım anne; kimsesiz gibi; hiçsiz gibi; ve düşsüz gibi en çok...)

    "hep benle beraber bulamadıklarım....

    bak cesaretim yok artık;
    geç oldu, yorgunum..

    yine deli oldum sayende;
    saçında rüzgar...

    ha gayret güzelim gayret;
    biter elbet bu yağmur sabret...

    ayrılıktan olsa gerek;
    gecikiyor sabahlar...

    hep benle beraber unuttuklarım...

    dönmüyor epeydir başım;
    denizler yalan...
    sevmek ateş olurmuş derler;
    yanmak yalan...

    şimdi öyle uzak ki geldiğim yollar..."

    (en çok hangi yaşımı; hangi mevsimimi özlüyorum bilmiyorum... ama özlüyorum her şeyin daha kaygısız olduğu zamanları.. yüreğimin en fazla bir aşk acısı için çırpındığı günleri belki.. şimdi her zaman telaşlı ellerim; gözlerim.. olmayacak şeyleri içimde büyütüyor; şaşırılacak şeylere olağan bakıyorum..
    ben çok değiştim.. hiç kendim gibi değilim artık.. sanki içime başka biri geldi oturdu; asıl ben de dayanamayıp çıktı gitti benden; sanki.. bu olağanlıktan; her gün aynı senaryoyu en başından yaşayıp da; beliren en ufak bir değişikliği gözümde büyütmekten sıkıldım.. monotonluk bu muymuş meğer? büyümekten sıkıldım ben; yürüyüp üzerinden geçtiğim ve minik ayak izlerimi bıraktığım her noktada kendi benliğimi bıraktığımı bilsem hiç yürümezdim belki; hiç...)

    "yanlış bir öyküdeyim beni yeniden yaz..."

    (yanlışlık yazılan öyküde mi anne gerçekten? ben bunu sordum diye allah beni taş eder mi? sana sormak isterdim yeniden; ergen kafamla; çocuk kafamla; bıkmadan yanıtla yine isterdim.. artık o kadar geç ki.. bir yerde bir yanlışlık var anne; olması gereken ya da olacağını beklediğimiz değil bu.. yoksa böyle miydi zaten? ben mi büyütmüşüm gözümde.. kim büyütmedi ki anne?)

    "bir çoçuktum, sevmiştim;
    avuçlarımda aynalar..."

    (gündelik koşuşturma içinde bin telaşın içinde kendimizi kaybedip; biri dalımıza en dokunduğu anda yeniden buluyoruz.. bulduğumuzu anormal; her gün yaşadığımız kimliğimizi normal sanıyoruz..
    neresindeyim ki ben hayatın? daha ne kadar var en fazla son durağa? ne kadar inip kalkacak göğsüm; ne kadar daha oksijen harcayacağım? bilmiyorum.. her gün kahrolup; aynı masalarda farklı kadehlerde içip içip tüketmek mi bir anda? kedere kahredip zaten bi sıfır yenik olan ben'i, daha mı acımak kendime? bilmiyorum.. bilemiyorum.... hiç geçmeyecek gibi sanki.. hiç bitmeyecek; dinmeyecek; acıdan uyuşmayacak gibi..
    acımak sanki yaşamın anlamı; giderek ve tutunamadan; hiç farkında olmadan acılaşmak...)

    "gayret et güzelim elini uzat;
    ha gayret güzelim gayret;
    biter elbet bu yağmur sabret...."
  • yanlış bir öyküde olanların şarkısı.. yeniden yazmasını bekliyoruz birisinin bizi. milletin işi gücü kalmadı bizle uğraşacak sanki amına koyayım..

    (bkz: ne diyorum lan ben)
  • al beni yar ve sevdan bir ates ile birlikte alindiginda overdose etkisi veren bir tur "agri yapici", sozleri ki su sekildedir, muzik olmadan yeter denilir:

    gitmem gerek bu şehirden
    bir rüya oldun sevdamın gergefinde
    neden çocuklar beni gösteriyor
    yağmur yağsa güneşin yerine
    ha gayret güzelim gayret
    biter elbet bu yağmur sabret
    sensizlikten olsa gerek
    çekilmez oldu buralar
    hep benle beraber bulamadıklarım
    bak cesaretim yok artık
    geç oldu yorgunum
    yine deli oldum sayende
    saçında rüzgar
    ha gayret güzelim gayret
    biter elbet bu yağmur sabret
    ayrılıktan olsa gerek
    gecikiyor sabahlar
    hep benle beraber unuttuklarım
    dönmüyor epeydir başım
    denizler yalan
    sevmek ateş olurmuş derler
    yanmak yalan
    şimdi öyle uzak ki geldiğim yollar
    yanlış bir öyküdeyim beni yeniden yaz
    bir çoçuktum sevmiştim
    avuçlarımda aynalar
    gayret et güzelim elini uzat
    ha gayret güzelim gayret
    biter elbet bu yağmur sabret
  • her dinleyişimde 10 saniyede bir durdurup her cümlesini teker teker düşünme ve sonra da ağlama isteği doğuran muhteşem bir şarkı.
    (bkz: yanlış bir öyküdeyim beni yeniden yaz)
  • 1.27'de murat çelik'in damgasıyla bir dönemi gergef etmiş şarkı.
    çok çocuktuk lan, ne güzel seviorduk falan. kadınları çözmeye çalışıyorduk. her şey o kadar saf olsaydı keşke, ben bu şarkıyı dinleyip acı çekmeye razıydım.
  • ''birgün yolda yürüyordum bir şarkı duydum kalbim acıdı'' var bildin mi? işte benim başıma gelen tam da budur. uzun yıllar önce karanlık odamın bir köşesinde eziş büzüş ölümü bekleyen filler gibi dururken yıldırım hızıyla aklımdan geçen ilk şeyi uygulamaya koydum ve kendimi sokağa vurdum. ki en sevdiğim şeylerden birisi sokaklarda avaralık etmektir. fakat o dönem bunları düşünecek durumda değildim. yani sokağa çıkmak sadece içinde bulunduğum ruh halini savmak için başvurduğum bir çareydi o an.

    üniversitenin yolunu tuttuğumda hava karanlıktı ve o zamanlar insanlar birbirlerine bakarken çekinmiyorlardı. çok geriye gitmene gerek yok baba bu söylediklerimi tamaşa etmek için. nerden baksan 3 bilemedin 4 yıl öncesi bu. neyse yolda yürürken geçtiğim bir müzikevinde bu şarkı çalıyordu. o vakte kadar bu şarkıyı bilmiyor muydun ibiş diyebilirsiniz. doğrudur bu şarkıyı biliyordum ama henüz yerleşik acılarımla tanıştırmamıştım. işte o kış akşamında yani okulu uzattığımın, pederden paparayı yediğimin akşamında bir şarkı duydum kalbim acıdı oğlum. işte o şarkı bu şarkıydı. öyle bir kavradı ki beni tüm o sıkıntılarıma ortak ettim. çocukluğuma indim. [[freud'a selam ederim]][[freud diye bir şey yoktur]]

    o dönem en çok gayret etmem gereken dönemdi. çünkü okulu bitirememek beni gol pozisyonuna giren ama en basit golleri bile atamayan bir forvet haline getirmişti. kendi taraftarlarım bile sürekli ıslıklıyordu beni. hayatım ya bir çıkmaza girecekti, ya ben o çıkmazdan çıkacaktım. işte bu noktada bu şarkı bana el verdi, destek oldu, karşılık beklemedi. hani arabanız bozulunca abi el atalım mı derler ya bu topraklarda, işte bu şarkı benim dertlerime el attı aga, arabayı itekledi de çalıştırdık. sağolsun murat çelik.

    bu şarkı ile murat çelik o dönem biraz direnememi sağladı. şuna eminim kimin nerde başı sıkışsa bir süper kahraman edası ile yetişir bu şarkı, yetişmezse siz çağırın mutlaka gelir. murat çelik topun gelişine öyle bir vurmuştur ki tüm dertlerimizi doksana takmıştır. varolsun.
  • her insanın kendinden birşeyler bulabileceği nadir şarkılardan.dinlediğimde çok fazla geçmişe gidiyorum. gerçekten hüzünlenebildiğim 3-5 şarkıdan biridir.

    ''bir çocuktum sevmiştim avuçlarımda aynalar
    gayret et güzelim elini uzat..''
hesabın var mı? giriş yap