• çok önemli bir ayrıntı marco bechis taragından yakalanmış. takdir edilesi;

    --- spoiler ---

    maria garajdan çıktığında ilk yaptığı şey salıncağa binmek. çünkü insanlar insanlık dışı uygulamaya, işkenceye maruz kaldığında sığınacakları tek yer çocukluğudur.

    --- spoiler ---
  • geçenlerde arkadaşım, ışıl özgentürk tarafından kaleme alınmış 1980 kenan evren türkiyesini anlatan bir yazı yollamıştı mailime. ağlayarak okumuştum yazılan işkence sahnelerini. ilk kez duymuyordum oysa. ama ben zaten elli kere izlediğim adile naşitli, münir özkullu aile filmlerine de ağlarım her kezinde. yazıyı okumamın ertesi günü konusunu da bilmediğim bu filmi taktım dvd ye. pazardı, güneş te vardı, kahvem de, umudum da insanlığa dair. bir de karşımdak duvara astığım dünya haritasında güney amerikaya bakınca ısınan içim. dondum film bitince. ışıl özgentürk'ün aktardıkları geldi yeniden aklıma, canım sıkıldı, güneş karardı, haritanın sıcak yanı buza kesti... cehaletten değil. insan beyninin işleyişinden. öyle ki, yeni bir mutluluk evvelki mutsuzlukların üzerini örtüyor, yeni bir duygu eskiyi temize çekiyor. öyle işte! unutmamak lazım, arada eskiyi yoklamak, geçmişi kollamak. yoklanmalı ki eli kanlı adamlar hayatını sanata adamış naif ressam sanılmasın, yoklanmalı ki dünya tatlısı asker ömer'e dediğim "dede" sözcüğü bu kanlı adamlarla beraber anılıp kirlenmesin!
  • en estetik, fonetik harikası film adı
  • soguk bir havada izleyip tum metallerle temas sahnelerinde urperdigim film. cok uzun bir zaman corba icememistim.
  • arjantinin genis ve huzurlu caddelerinin helikopterle tepeden cekimleri ve sonra yerin dibinde gecen ve bitmek bilmeyen iskence sahneleri. isin kotusu en basindan sonuna kadar gercekte yasanmis olaylari izlediginizi biliyorsunuz. filmin sonunda bueones aires'te yapılan son gezinti ve ucak sahnesinin etkisinden kurtulmam en az on günümü aldi. insanin ruhi dengesini derinden sarsan filmlerden birisidir kendisi. insanda arjantine gidip askeri dearbeyi duzenleyenelere karsi gerilla olma istegi yaratabilir. filmin belkide en ilginc yani ana hikayeden bagimsiz olarak filmin basinda ve sonunda gordugumuz terorist saldiriya filmin sonunda ne kadar sempati duyup ne kadar destekledigimizdir. bu da yonetmenin senaristin basarisidir.
  • müthiş bir bitişi vardır filmin uçakda geçen. resmen içiniz acır, ağlamaklı olursunuz. ama bir anda başka bir hisse geçersiniz, korkuya. çünkü aslında olaylar sadece arjantin de değil daha nice ülkelerde, yurdumda, dağ başını duman alan yerlerde...
  • arjantin sineması için söylediklerimin hepsini tek tek geri alıyorum. garage olimpo o kadar sarsıcı, o kadar sahici ki arjantin sinemasını tek başına kurtarmaya yetti benim için. şimdi ne söylesem eksik kalacak, ne kadar yazıp çizsem öfkem azalmayacak. hele ki finali ile çok feci bir yumruk yerleştiriyor boğaza. çünkü hepsi gerçek, hepsi okuduğumuz, dinlediğimiz şeyler, hepsi burada veya orada hep aynı şekilde yaşandı ve hepsi hala bir yerlerde yaşanmaya devam ediyor. yalnız şöyle pozitif bir şey kaldı filmden yadigar. unutmasınlar bir gün yataklarının altında öyle bir hediye bekliyor olabilir hepsini.
  • şu anda tv 8'de yayınlanmakta olan film. tavsiye olunur.

    --- spoiler ---

    "gerçek hapishaneyi insanların ruhlarına inşa eden işkencecilerin ve kendilerine olan saygıları için hayatta kalma mücadelesi veren insanların hikayesini konu almaktadır."

    --- spoiler ---
  • gerçek hayatta da el turco adında bir memur vardır bu olimpo toplama kampında. rivayet olunur ki infaz memurlarının en gaddarı, en acımasızı, insanlık vecibelerinden nasibini almamışıdır. musevilerden, şilililerden ve engellilerden nefret eder. dokunulmazlığının da verdiği güçle imza koyduğu vahşetlerden aldığı haz, çevresinde böbürlenmek, sözüm ona hava atmak için sebeptir. yıllar sonra bir televizyon programında "yaptıklarınızdan pişman mısınız?" şeklindeki soruya ise şu şekilde yanıt vemiştir el turco : o dönemim şartları yeniden oluştuğu takdirde yine yapmak için çekinmezdim.
  • bu filmde işkence başlayınca, hücrenin önüne teypvari birşey konuluyor ve müzik son ses açılıyor. bu sahneler bana, 2001 de 19 aralık operasyonu sonrası işkence yapılarak f tipi hücrelere zorla kapatılan mahpuslara hoparlorlerden devamlı son ses süper fm dinletilmesini anımsattı...onca vahşetten sonra süper fm in iğrenç jingle müziği, yozlaşmanın, cehaletin ve zalimliğin kardeşliği...

    not: dvd si büyük kitapçılarda vs bulunuyor.
hesabın var mı? giriş yap