• cok az film vardir ki bu kadar etkili olsun, katliam sahnelerinde gozyaslarina bogsun. mahatma gandhi rolundeki ben kingsley muthistir, oskar'i baskasina birakmayacak kadar acik ve net bir performans sergilemistir. mahatma gandhi gelse filmde oynasa bu kadar etkili olamayabilirdi -bence-.

    --- spoiler ---

    uzerinde gunes batmayan imparatorlugun hindistanda gorev yapan bir general'i toplanti yapmalari yasaklanmis olmasina ragmen toplanan hindulari dagitmak icin askeri birlikte bos alanda bekleyen kalabaliga mermi yagdirmaya baslar. herhangi bir uyari yapilmaksizin direkt olarak oldurmeyi amaclayan bir ates edistir bu. daha sonra imparator'un pek bi sayin yargiclari general'i mahkemede sorgulamaya baslarlar:

    ...
    - askerlere en hintlilerin en yogun oldugu yere ates etme emrini siz mi verdiniz general?
    - evet efendim, ben verdim
    ...
    - 1550 mermi ile 1516 sivil zaiyat verdirttiginizin farkinda misiniz?
    - evet
    ...
    - yaralilar icin herhangi bir onlem aldiniz mi general?
    - yardim isteyen herkese yardim etmeye hazirdik.
    - general, .303'luk bir lee-enfield'le* vurulan bir cocuk nasil yardim talep eder?
    ...

    bu olanlardan sonra bile kendilerini medeniyetin koruyucusu ve kollayicisi goren imparator'u, yoneticileri ve buyuk britanyayi anlayabilmek mumkun degildir.

    --- spoiler ---
  • --- spoiler ---
    gandhi, müslümanlarla hindular arasında başgösteren iç savaşın son bulması için daha önce birçok kez yaptığı gibi oruca başlar, verilen binlerce kayıpla birlikte oruç bir şekilde işe yarar ve halk çok sevdiği liderlerinin ölmesini engellemek için isyana son verir. kendisine isyanın sona erdiğini bildiren kurmaylarına tam olarak inanmayan gandhi garanti almadan oruca son vermeyeceğini belirtir. bunun üzerine hindu isyancıların liderleri ellerindeki kılıçları ile birlikte ölüm döşeğindeki gandhi’yi bizzat ziyaret ederek isyanı bitirdiklerini belirtirler. kılıçlarını gandhi’nin gözü önünde bırakarak söz verirler. isyancılar giderken kalabalık arasından hindu bir köylü çıkar gelir ve elindeki ekmeği gandhi’nin önüne atarak “ye” der. “al ye bunu. ben cehenneme gideceğim. ama senin ölümünün günahıyla değil.”gandhi’nin cevabı “cehenneme kimin gideceğini tanrı belirler” olur. köylü ağlayarak “bir çocuğu öldürdüm. kafasını duvara vurup ezdim.”itirafını yapar ölüm döşeğindeki gandhi’ye. nedenini soran gandhi’yae müslümanların oğlunu öldürdüğünü söyleyerek cevap verir hindu adam.
    gandhi pişmanlıktan harap olmuş adama şu çarpıcı sözleri söyler:

    “cehennemden kurtulmanın bir yolunu biliyorum. bir çocuk bul. annesi ve babası öldürülmüş bir çocuk. küçük bir oğlan çocuğu. onu kendi oğlun gibi büyüt. fakat müslüman bir çocuk olsun. ve onu bir müslüman gibi yetiştir.”

    --- spoiler ---

    adam şok olmuş bir şekilde gandhi’nin yanından uzaklaşır. gandhi hindu köylüye ve bütün insanlığa unutulmaz bir ders verir. zira cehennemden kurtulmak o kadar ucuz değildir. gerçek bir insan olmak lazımdır. intikamdan, hırslardan ve egodan arınmayı gerektirir.
  • en iyi film, en iyi yönetmen, en iyi erkek oyuncu, en iyi sanat yönetmeni, en iyi görüntü yönetmeni, en iyi kostüm, en iyi kurgu ve en iyi senaryo olmak üzere 8 oscar kazanmis olan ve sinema tarihinin en basarili biyografik filmlerinden biri olarak gösterilen yapit. müziklerini ravi shankar yapmistir. ben kingsley, gandhi'yi canlandirmak icin büyük ugraslar vermis, onlarca kitap okumus, gandhi'nin yasadigi yerleri tek tek gezmistir. dis görünüsünü benzetmek adina da kilo verdirilip, günes altinda yanmasina ugrasilmistir. film, sadece cenaze sahnesi icin 300000 kisinin biraraya getirilmesiyle de epey yanki uyandirmistir.

    ayrica filmin türkiye'de de ilginc bir kaderi söz konusu; zira 1983 yilinda iki defa kavga kiyamet yasakli olmus. öncelikle demirel'in, zincirbozan'dayken strateji belirleme amaciyla izlemek istemesi üzerine film mgk tarafindan tüm yurtta yasaklaniyor, toplattiriliyor. ilerki aylarda ise eski pakistan devlet baskani ziya ul hak'in türkiye ziyareti sebebiyle yine bir müddet yasaklanmis.
  • gandhi'nin hayatını ve felsefesini anlayabilmek için izlenmesi gereken bir filmdir. ayrıca tootsie projesi ortaya çıkmasaymış, gandhi rolünü dustin hoffman oynayacakmış ki, ilginç olabilirdi.

    filmde gandhi konuşma yaparken, topluluk hep bir ağızdan "gandhi-ci" diye bağırır. burdaki "ci" eki japonca'daki saygı bildiren "san" eki gibi bir şey olsa gerektir. neyse, espiri patlar:

    -abi bunlar gandhi'den çok gandhici.

    edit: nickinibulamayanadam uyardı. -ci eki kardeş/abi demekmiş.
  • 294,560 kisi ile en kalabalik sahne rekorunu elinde bulunduran film. gunumuzde kalabalik sahneler artik digital teknoloji ile modellendiginden bu rekorun kirilmasi zor goruluyor. kim saymis, nasil saymis bilinmez ama en kalabalik sahneli filmler siralamasi soyle:

    294,560 ghandi (1982)
    187,000 kolberg (1945)
    157,000 monster wangmagwi (1967)
    120,000 war and peace (1968)
    106,000 ilya muromets (1956)
    100,000 dun huang (1998)
    80,000 razboiul independentei (1912)
    68,894 around the world in 80 days (1956)
    60,000 intolerance (1956)
    60,000 dny zrady (1973)
  • bazı sahneleriyle tüyleri diken diken ederken; aynı zamanda gandhi*'nin sempatik tavırları, sevimli gülümsemesi ve esprileri ile yüreği sımsıcak eden film.

    --- spoiler ---
    nehru: "bapuji, the whole country is moving."
    gandhi: "yes. but in what direction?"

    vince walker: "you're an ambitious man, mr. gandhi."
    gandhi: "i hope not."

    gandhi: "they may torture my body, break my bones, even kill me, then they will have my dead body. not my obedience!"

    gandhi: "whenever i despair, i remember that the way of truth and love has always won. there may be tyrants and murderers, and for a time, they may seem invincible, but in the end, they always fail. think of it: always."

    tuvalet temizleme gibi küçük düşürücü algılanan bir işi yapmayı reddeden karısını "o zaman git!!" diye itekleyip kovmaya çalışan gandhi, yaptığının yanlış olduğunu anında anlayıp özür diler karısından;

    gandhi: "özür dilerim, neyim var benim, anlamıyorum?!"
    karısı: "insan'sın..." der
    gandhi her zamanki sevimli gülümseyişi ile bir bakış atar, gülümseyerek bakarlar birbirlerine... işte ben tam bu anda, gandhi'nin meleğe dönüştüğüne ve insan-i hırslardan, arzulardan, maddiyattan ve kötülükten arındığına inanıyorum.
    --- spoiler ---

    herkes "insan"ken, bu sıradışı kişiliğe "melek" yakıştırması yapmam çok abest olmamakla birlikte, "insan" denilen çoğunluğun özünde taşıması gereken özelliklere nadiren rastlamak abestir, evet...
  • richard attenborough'un 20 yıl gibi uzun bir sürede gerçekleştirdiği projedir. attenborough bu film için kendisine teklif edilen 40 rol ve 12 yönetmenlik teklifini reddetmiştir. bu arada iki kez iflasın eşiğinden dönmüştür.

    attenborough senaryoyu tamamlayınca gandhi'nin en yakınındaki kişilerden biri olan nehru'ya senaryoyu okutup, görüşlerini almıştır.

    attenborough bunun yanında bu süre boyunca gandhi'yi oynayabilecek bir oyuncu arayışını sürdürmüştür. en sonunda ingiltere dışında tanınmayan bir tiyatro oyuncusu olan ben kingsley'i bulmuştur. kingsley'in annesi ingiliz, babası hintliydi. attenborough, kingsley'e rolü gandhi'ye fiziki olarak oldukça benzemesi nedeniyle vermiştir. zaten sonraki söyleşilerinde kingsley asıl adının krishna bhanji olduğunu, ailesinin de gandhi'nin doğduğu köyden geldiğini, bu yüzden benzerliğinin rastlantı olmadığını söylemiştir.

    bu benzerlik ilk çekim günü şöyle bir olayın gerçekleşmesini sağlamıştır: yaşları itibariyle gandhi'yi tanımış olan 200 figüran kingsley'i görmesi ile birden susmuş, yaşlı bir hintli kingsley'in ayaklarına kapanmıştır. şaşıran ve oldukça duygulanan kingsley, kendisinin sadece bir oyuncu olduğunu söylemiş, yaşlı köylü ise, "biliyorum ama senin sayende yeniden yaşayacak." yanıtını vermiştir.

    attenborough ve kingsley günde 18 saat çalışarak 24 haftada bu baş yapıtın çekimlerini tamamlamıştır. olağanüstü emek ve zaman harcanarak çekilen bu film nihayetinde 8 oscarla ödüllendirilmiştir.
  • 3 kuşak boyunca öldürülen aile (bkz: mahatma gandhi) (bkz: indira gandhi) (bkz: rajiv gandhi)
  • thomas merton'un mahatma gandhi' nin yazılarından seçmeler yaparak hazırlamış olduğu kitabın ismidir. tam adı "gandhi ve şiddet dışı direniş" olan bu kitabın arka kapağında "insan doğasının en çok hangi niteliği beğendiği sorulduğunda, mahatma gandhi, hemen şu yanıtı verdi: "cesaret". sonra ekledi: "şiddet dışılık asla korkaklara kalkan olarak kullanılmamalıdır. o cesurların silahıdır."

    bu kitapta, gandhi' nin yaşam felsefesini oluşturan şiddetdışılık (ahimsa) ve şiddet dışı direniş (satyagraha) kavramları, kendi ağzından ve gandhi hakkında görüşlerini bildiren 20. yüzyılın büyük şahsiyetlerinin konuşma ve yazılarından seçilen bir derlemeyle etraflıca ele alınıp açıklanmıştır. dünyanın dört bir köşesinden, birçok insan, mahatma gandhi'nin 20. yüzyılın en önemli şahsiyeti olduğu konusunda görüş birliğindedir. yüzyılın militan keşişi thomas merton' dan albert einstein'a, nelson maldela'dan salman rushdie'ye kadar birçok ünlü, gandhi' nin yaşam felsefesini: hindu dharma' sı, eski yunan, modernizm, günümüz uluslararası iş dünyası, ırk ayrımcılığı gibi konularla beraber değerlendirmiştir."
  • filmin sonunda cast sıralanırken önce hint olmayanların adı sırayla geçiyor ardından hint kökenlilerinki sayılıyor. halbuki gandhi'den sonra en çok gözükenler nehru, patel ve cinnah üçlüsü. sonra da gandhi'nin karısı gelir zaten. yabancı aktörler aklınızda bile kalmayacak kadar az gözüküyorlar. 3 saat ingiliz ırkçılığını izledikten sonra çok mu komplocu oldum bilemedim.

    --- spoiler ---
    öte yandan film de bir sahne var ki fena cızladı içim. bir tarafta inen ingiliz bayrağının yerine ikame eden hindistan bayrağı sahnesi,öte tarafta aynı sahnenin pakistan hali. ardından kamera gandhi'nin köyüne geliyor ve gönderde bayrak yok.
    --- spoiler ---

    şu anda nüfusu 1 milyarı geçen güçlü bir ülke kuracaksın, sonra da halkının düşman gördüğü azınlıkları kardeş gördüğün için, bu ayrılığın getirdiği üzüntüyü kurtuluşunun sevincinden daha şiddetli yaşayacaksın. yapamayız biz onu be. gandhi'nin, onu senden benden ayıran özelliği bu işte.
hesabın var mı? giriş yap