• --- spoiler ---

    call of duty 4 modern warfare karakteri abimiz, sims karakteri olan karisi ve kotu adamlarin elindeki kizini kurtarmaya calisiyor

    --- spoiler ---
  • bir adamın gamer olup olmadığını o adamı klavye başına oturtup yazı yazdırarak anlarsın. öyle ki; gamer adamın sol el serçe parmaği her an shift üzerindedir, sol el orta parmağı w'ye, yüzük parmağı a'ya, işaret parmağı d'ye basar. her an onlaraa basmaya hazır bir haldedir gamer adam, tetiktedir!

    bind shift +speed
  • zaten dusuk beklentilerle gidilen filmin beklenenden de kotu cikmasi cok fena oluyor. trailer'i izledigimde bende olusan izlenim "eh iste filmin yarisi oyun modunda gecer, gerard butler milleti, millet birbirini oldurur. ama ana hikaye hos sanki, oyun kisimlarina katlanmaya deger" idi. ama gordugum sey tutarsizlik ve sacmaliklarla dolu bir ana hikaye, dogru duzgun tanitilmayan karakterler ve bir dolu anlamsiz sozde gorsel sahne oldu.

    --- spoiler ---

    hele filmin sonu sacmalikta sinirlari asiyor. o koskoca sirket, kurucusunu oldurdun diye bir mouse click'iyle kapatilabiliyorsa ne diyim ben size bilmiyorum. filmin kendisi kiyasladigi icin ben de kiyaslayayim: biri bill gates'i oldursun mesela. sonra da adamin ana takimina "kapatin bu microsoft sacmaligini lan" desin. onlar da "peki" desinler ve kapansin microsoft. boyle uyduruk bir film iste.

    --- spoiler ---
  • herkes kötülemiş bir ben mi beğendim?.
    dünya hayatı bir oyun olsa ve kumanda insanoğluna verilseydi sex ve şiddetten başka bir şey olmazdı demeye çalışmışlar sanırım.

    filmdeki şişko karakteri üzerinde en çok durulması gereken kişi aslında ama ona fazla zaman ayrılamamış.

    filmi izlediğinde insana sözlükteki am göt meme kıskacındaki insanların halini anımsatıyor.
  • ülkemizde bilgisayar oyunlarına ilgili insan kategorisi pes-fifa oynayanlarla dolduğu için yanlış anlaşılmış ve genellemelere tabi tutulmuş bir olgudur.

    gamer olan insanın aslında boş vakitlerini dizi, film izleyerek geçiren insandan pek de farkı yoktur. herkesin boş vakitlerini hobileriyle doldurduğu bu dünyada, gamerlar da boş vakitlerini oyun oynayarak doldururlar. bu duruma acıyarak bakan insanların piyasadaki birçok diziye ve filme taş çıkartacak kadar kaliteli senaryoya sahip oyunlardan ne yazık ki haberleri yoktur.
  • bittiğinde gişeler açık olsaydı paramı geri isteyecektim. gerçekten izlediğim en kötü filmlerden biriydi hatta en iyilerinden.
  • (bkz: ben richards)
  • evet kötü kotarılmış, bayat hikayenin temelinde bolca efekt ve sinema teknolojisi, üzerine cila oyunculuklarla yine yeniden bir holivud eseri, filmi..
    kendi bağlamında kalıp laf etmeye kalksam diyebileceğim yegane şey filmin son repliğinde "iyi oyundu" lafının ardından bir başka oyun-kontrol mecrasının gelmesi olurdu; ama zaten yapılmışı var: existenz..

    fakat bu "kötü" örneğiyle de üstte verilmiş iyi örneğiyle de bu filmlerde aslında havada kalan bir şey var.. "kahraman" kurgusu üzerine kurulu bu seyirliğin, izleyenin kendi kişisel kahramanlığına hitap etmesi, koşturup-coşturup bir de tatlısından sona bağlaması ve "sistem"e dair getirdiği eleştirilerle en adisinden mastürbatif bir tatmin yaratıp yine oturulan kucakta seni-beni-bizi öylece bırakması..
    işte al sana matrix'i, al sana dövüş kulübü ve nicesi.. eh keyifle izledik, sonrası "sistem"i, daha doğrusu (bu kadar soyutlaştırıp kendimizden uzaklaştırmaya hiç gerek yok) bizatihi yaşamı ve dahil olduğumuz şartlarıyla hayatı sorguladık, kuklalığımızın ve "ben"lerimizin içerisine nasıl da tıkılıp kaldığımızı fark ettik.. peki ya sonra?? işte esas film de burdan sonrasında başlıyor ya; özdoyumun ve özbilincin tümden imkanlarını yıkar bir emniyet sübabı.. dokuz altı yollarına yollanmak ve şahsi kahramanlığımızı ve köleliğimizi daha şen ve şuh yaşamak adına gazımı aldık, devam ediyoruz..
    garip olansa günümüzde bunun en yaygın olarak filmlerle yapılması.. ama işte insan sormadan edemiyor; hangi sanat eseri/eserleri yahut bizatihi düşünce nevi yaramıyor ki bu işe?? paket program halinde bize dayatılmış hayatı daha yaşanılır kılan hangi sorgulama yahut farkındalık işimize yarar?? eh en azından seyirlikte kalmayıp bunu sormak bile bir başlangıç olsa gerek; yeteri yetmezi belirsizce ama..
  • konu olarak death race, the condemned gibi filmlerle bir takım benzerlikler (ölüm cezasına çarptırılmış mahkumları birbirine kırdırmak, dış dünyadaki insanların bu olayı ağızlarının suyu akarak izlemeleri, hatta olayı oyun olarak oynamaları vb.) gösteren 2009 yapımı film.
hesabın var mı? giriş yap