• bir orhan veli şiiri

    galata köprüsü

    dikilir kopru uzerine,
    keyifle seyrederim hepinizi.
    kiminiz kurek ceker, siya siya;
    kiminiz midye cikarir dubalardan;
    kiminiz dumen tutar mavnalarda;
    kiminiz cimacidir halat basinda;
    kiminiz kustur, ucar, sairane;
    kiminiz baliktir, piril piril;
    kiminiz vapur, kiminiz samandira;
    kiminiz bulut, havalarda;
    kiminiz catanadir, kirdigi gibi bacayi,
    sip diye gecer kopru'nun altindan;
    kiminiz duduktur, oter;
    kiminiz dumandir, tuter;
    ama hepiniz, hepiniz...
    hepiniz gecim derdinde.
    bir ben miyim keyif ehli icinizde?
    bakmayin, gun olur, ben de
    bir siir soylerim belki sizlere dair;
    elime uc bes kurus gecer;
    karnim doyar benim de.
  • artık her yerinde (evet, her metrekaresinde) sigara içmek yasak.

    diyebilirsiniz ki; "oturur, açık havada dışarıdaki masalarda içeriz", ama malesef mümkün değil. köprünün dış mekanının üzerinde, yaklaşık 7 metre yukarıda yer alan o tavan var ya, işte o tavan köprünün tümünü kapalı mekan saymaları için yeterli oldu ve bu yüzden hiçbir yerinde sigara içemiyorsunuz.

    daha da açık söyleyelim;
    galata köprüsü içinde doğal olarak kanun gereği sigara içmek yasaklanmış yerlerden birinde oturuyorsanız, "dur kapı önüne çıkıp bir sigara içip geleyim" diyemiyorsunuz, çünkü kapı önünde de sigara yasak.
  • 1960'lar; galata köprüsü, istanbul : görsel
  • kıtanın kanayan yarası altınboynuz'un yara bandıdır.

    kağnılara özgü ahestelikte, karaköy'e doğru yürüyorum: dizi dizi oltalar. hiçbiri diğerine değmiyor: bağımsız umutlar. sol çaprazda galata kulesi: başı dönmüş yakışıklı. istanbul'un güzel kızı başını döndürmüş. daha solda, çok uzakta, piyer loti, eyüp mezarlığı'nın tepesine kurulmuş. demek hayat, ölümden ötede de var.

    sağ yanımda ve yine ufukta çamlıca tepesi. yanyana dizili antenler. tepelere serpilmiş minareler: uhrevî antenler. tam tepemde güneş, tam altımda istanbul: denizin içinden akan şehrim. istanbul ayaklarımın altında: istanbul'u çiğniyorum gözlerim kapalı.

    bir sanatçı klip çekiyor. figüranlar rol yapıyorlar: doğal görünerek. doğal görünümlü bir şahin geçti soldaki caddeden: trafik gayet işlek. bir balık kovadan yere düşmüş, yerde çırpınıyor. kovanın sahibinin omzuna dokunup balığı işaret ediyorum. "tamam hallederim, eyvallah" kabilinden vücut hareketleri. vücut diliyle anlaşıyoruz. yerdeki balık da öyle. bırakın beni, diyor. beni bırakın bu caddelerde. sanatçı, levent yüksel.

    balık tutmak üzere olta atan biri, tekne tuttu! neye niyet, neye kısmet... kaçan tekne büyük olur: misina koptu. olta sallanınca sevinçli bir heyecan duyan balık tutucu, şimdi yeni misina takacak olmanın zahmetini düşünüp kederlendi: derin bir "off".

    bir başkası gerçek bir balık tuttu: günün en büyük balığı bu. öyle büyük ki, balığı gören iki japon turist elbette makineleriyle birlikte, hatıra fotoğrafı çekmek için balık tutucuya doğru seğirttiler. çekik gözlere aşina olmayan balık yere attı kendini, kayganlığı bahane. asfalt, kızgın tava gibi: balık zıplayıp duruyor. belli ki çok keyifli. eğlenir gibi bir hâli var.

    bu gün tuhaf vakalar günü: az ileride uyanık bir martı, yukarıya doğru çekilen bir balığı iğnenin ucundan söktü aldı: kapkaççı martı. polislerin işi zor: sıkıysa yakala. hem zaten savunmaları hazır: "biz yakalasak da savcı salıyor" martı hapishanesi. vapur penceresi...

    her şey istanbul'dan, her şey istanbul'a (ait) burada. öyle güzel bir köprü ki, sadece avrupa'nın iki yakasını bağlayan bir bağ değil. gönülden gönüle atılmış bir kement... köprü biter, yol bitmez; müzik biter, söz bitmez:
    "bulut geçti
    gözyaşları kaldı çimende
    gül rengi şarap içilmez mi
    böyle günde?"...
  • bir tasarım hatası olan bu koprunun tanımlanamayan bir probleminden dolayı sadece tek tarafı acılmaktadır ve sadece bazı testler yapmak icin acılmaktadır.
    dunyadaki en buyük acılıp kapanan bu kopru yapılmadan once yapacak sirket planları,cizimleri turkiyeye getirip bilirkisi olarak itu makine muhendisligi hocalarına gostermislerdir ve onay alamamıslardır cunku bilirkisiler bu koprunun calısan ornegi nerde gibi mantıklı bir soru sormus ve calısan ornegi yok dunyada ilk defa size yapılıyor gibi bir cevap almıslardır. projeyi reddeden bilirkisileri bir sekilde egale edip koprunun yapımına izin veren belediye simdilerde galata koprusunun sag tarafında kalan tersanelerin iş yapamayıp para kazanamamalarına bir cozum bulamayıp kulaklarını kapamıs durumdadırlar.
  • "bir akşam haçik'te orhan veli, bana galata köprüsü adlı şiirini ithaf etmek istediğini söylemişti. bu pek büyük şerefi hak edecek birisi olmadığımı söyleyip kabul etmedimdi. orhan veli, her zamanki nezaketiyle bir şey söylemedi, belki de içinden kırıldı. insanın sevgiye her zaman gönlü açık olmalı, şimdi pişmanım doğrusu..."

    "geçmiş zaman olur ki 1941", yakutiler, cihat burak
  • taksim, beyoğlu, galata ile eminönü beyazıt hattının turistler için en önemli güzergahıdır. üzerinde 360 derece manzarası vardır, sizi geçmişe hızlıca götürebilir. istanbul'un da en önemli/değerli köprüsüdür. böyle bir köprünün trafiğe kapatılması arnavut kaldırımlarıyla romantik ve otantik bir hava kazandırılmalı. bu köprünün üzerinden de en fazla istiklal'deki gibi nostaljik tramvay geçmeli.

    balık tutmakta mümkünse yasaklanmalı, yer altı geçidindeki dükkanlar uçurulmalı. türkiye'yi temsil eden bu bölgeye umarım birileri bir gün sahip çıkar.
  • balat'taki eski yerinden sessiz sedasız feshane'ye taşınmaktadır bu günlerde. böylece haliç'te açılacak olan kültür merkezine eyüp'ten yürüyerek geçilebilecek, balıkçılar balık tutacak, dükkanlar açılacak, alkol de olursa eyüpteki din kardeşlerimizin ufku genişleyecek...

    yıllardır piyer loti'den haliç'e karşı iki duble içememenin acısını taşıyan biri olarak, haliç'ten eyüp sultan'a karşı demleneceğim günlerin gelmesini umutla bekliyorum.
  • hiç gereği yok iken eski köprünün yerine yapılmaya başlanan; sonra "ne gereği var şimdi?" diye akıllara sorular gelince hoppacık eskisi yanıveren; varlığı mecburiyete düşen tasarımı sikindirik, işlevsiz köprümsü şey. tek avantajı çöktüğü mekanın güzelliğidir.
  • ezginin günlüğü üyeleri bir gün üstünden geçerken, kulak verip dinlemişler onu, bakmışlar kendisini anlatıyor, kâh kırgın, kâh çakırkeyif hallerini, en iyisi paylaşalım başka sevenleriyle de diye, şarkı yapmışlar köprünün sözlerini.
    (bkz: galata köprüsünün şarkısı)
hesabın var mı? giriş yap