• türkçemizde ne yazık ki tam karşılığı bulunmayan fakat insana özgü çok belirgin ve ayırt edilebilir bir hissiyatın ingilizce adı. mesela diyelim ki a adlı genç kızımız bir dizi seyrediyor ve bu dizideki beğendiği kız ile oğlanın artık birbirlerine olan hislerini anlatmalarını ve öpüşmelerini istiyor. fakat bölümler bölümleri, yıllar yılları kovaladıkça bu hiç gerçekleşmiyor. senaristler hep olacakmış gibi gösterip bir türlü olmasına izin vermiyor. işte bu durumda a kişisi bu başlığa adını veren his ile dolup taşıyor, sinir oluyor, içi içini yiyor, hırs yapıyor, kızıyor, sakinleşiyor ve sonuçta elinde kalan gene bütün bunların karışımı olarak sayılabilecek: frustration.
  • türkçenin en acil ihtiyacı olan kelime.

    70 küsür milyon insan bu engellenmiş öfke duygusuyla doğuyor, yaşıyor ve ölüyor ama hissettiklerinin tam adını koyamıyor.

    ve hissettiklerini adını etiketleyememe hali, frustration sarmalına bir halka daha ekliyor. işte bu yüzden acil.

    dizi ve film altyazıcılığı sektöründe kullanılan alakasız karşılıklar ise vaziyeti daha da beter hale getiriyor. mesela, hayal kırıklığı, sinirlilik veya hüsran gibi hüzne, tevekküle veya teslimiyetçiliğe meyleden tanımlar meselenin özünü iyice ıskalıyor.

    isterseniz orta asya'dan sallamasyon bir kelime ithal edin veya rastgele harflerden bir kelime uydurun veya ne bileyim isterseniz türk dil kurumu başkanının göbek adının tersten okunuşu olsun ya da her ne olursa olsun ama bir karşılık bulunsun şuna.

    yani senin anlayacağın, bu konudaki früstrasyonum had safhada bebeğim.

    .
  • psikolojide genellikle engellenmenin yarattığı gerginlik anlamında kullanan, genel olarak hayal kırıklığını ifade eden kelime.
  • amacin bloke edilmesi. saldirganlik ile arasinda birebir iliski vardir. bu engellenme bicimi su sekilde gelisir;
    saldirgan tavra hazir olma durumu (tetikte beklemek diyelim) + cevresel faktorler = saldirganlik.

    kisinin beklentileri ve elde ettikleri arasinda ne kadar ucurum olursa, frastrasyon (oldu), o kadar artar.
  • öfke ve hayal kırıklığının birleşimiyle oluşan hissiyatın ingilizce adı. arzu ettiğiniz şeyin bir türlü olmamasından kaynaklı gerginlik ve öfke hali diyebiliriz. psikoloji terminolojisinden bağımsız, bizdeki hüsran kelimesi sanki biraz olsun teğet geçiyor gibi.
  • zargan a göre; aksiliğe çatma hissi, boşuna uğraşma, asabiyet, hüsran gibi birçok farklı anlamda kullanılabilecek olan ingilizce bir kelime.

    edit: aksiliğe çatma hissinin ne olduğunu açıklamak için sanırım bir de tdk nın sözlüğüne bakmak icap ediyor.
  • metallica'nın taş gibi riffi harcadığı şarkıdır.
  • türkçe bir karşılığının olmamasına çok üzüldüğüm kelime. ve hiçbir tercümesi tam anlamını vermiyor. gerçekten çok büyük eksik. özellikle psikoloji terimi olarak önemli bi yer tutar ve ne yazık ki insan bu kelimeyi tam bir türkçe karşılığı olmadığı için kullanmak zorunda kalır.

    yine de sevdiğim bir kelimedir; çünkü çok net bir duyguyu ifade eder.
hesabın var mı? giriş yap