• geçen hafta 5 kişilik bir grupla gidip 45 km’lik bir parkuru yürüdüğümüz antik yol. çukurca köyü midas han otelden başladığımız yolculukta akpare kale-pişmişkale-yazılıkaya üzerinden gökçegüney oradan da kümbet üzerinden tekrar çukurcaya dönerek bir daire çizdiğimiz yürüyüş parkuru.

    -bölgedeki köylerin çoğu son derece izbe durumda ve çok küçük bir nüfusa sahipler haliyle alışveriş yapabileceğiniz yer neredeyse yok gibi. ayrıca bölgenin genelinde internet yok eğer iyi bir haritanız ya da yön bulma duygunuz yoksa gps’inize güvenip yola çıkmayın ya da telefonunuzdaki bölgenin haritasını önbelleğe alın. zira yol üzerindeki yol işaretleri kimi kritik yerlerde silinmiş ve aşınmış durumda.
    -frig vadisi eserlerin dağılımı açısından bir efes ya da priene antik kentinden çok farklı. eserlerin toplu olduğu birkaç kısım dışında-kümbet ve yazılı köyleri gibi- genel olarak eserler pek çok vadinin bütününe yayılmış halde. bazen görülecek 2 eser arasındaki mesafe 4-5 km yi bulabiliyor bu da yürüyüşü kaçınılmaz kılıyor. ancak bu yürüyüş rotaları genellikle düz bir topoğrafyada ve son derece fotojenik bir peyzaj dokusu arasında geçtiği için son derece keyifli geçiyor. ayrıca bisikletle gezmeye de uygun belki atv’yle de gezilebilir.
    -rota 2 boyunca yer alan pek çok çeşme sayesinde hiçbir su sıkıntısı çekmedik ki bu çeşmelerdeki kaynak suları son derece lezzetli sular. özellikle yazılı köyünün aşağı yamacındaki kırıksu çeşmesinden içtiğim su hayatımda içtiğim en berrak ve leziz su olabilir.
    -kamp yapmak: su kaynaklarının bolluğu ve düz arazi sebebiyle son derece elverişli bir bölge, köylerin mesire piknik alanlarında köylülerden izin alarak kolayca kamp kurabilirsiniz. ayrıca ateş ateş de yakabilirsiniz zaten bölgedeki yıkılmış eski çam ağaçları, kurumuş yapraklar ve kozalaklar sayesinde ateş yakmak son derece kolay.
    -kendinizi yüzüklerin efendisi filminde hissedebileceğiniz kümbet köyünün 3-4 km ilerisindeki ikiz vadi gerçekten çok etkileyici. ayrıca son derece ilginç bir kaya mezarına ev sahipliği yapıyor.
    -iklim: karasal iklimin bir gerçeği olarak gündüzleri aşırı sıcakken geceleri dondurucu bir soğuk olabiliyor. 3 kişilik çadırımızda ortada yatan hariç diğer ikimiz iki gecede soğuktan uyanmak durumunda kaldık. sanırım bunun en büyük zorluğu da her türlü iklime uyacak kıyafeti çantaya yerleştirme sıkıntısı.
    -yabani hayvan varlığı: köylülere sorduğum kadarıyla ve il orman müdürlüğü ve dağcılık kulüplerinden aldığım bilgiye göre bölgede tilki, kurt, vaşak ve yabandomuzu varlığı tespit edilmiş ancak belirttiklerine göre bölgenin hayvanları son derece çekingen olduğu için karşılaşma olasılığınız azmış. zaten bizde atmaca ve kartal gibi yırtıcı kuşların yanı sıra yılan dışında sorun teşkil edebilecek hiç bir canlıya rastlamadık. sanırım bölgede bu konuda sorun çıkarabilecek tek olgu başıboş çoban köpekleri.
    -midas han: son derece güler yüzlü ve iyi niyetli 3 arkeoloğun(bir alman, hollandalı ve türk) yönettiği bahçesinde kamp kurulabilecek temiz duş ve tuvaletlere sahip güzel bir tesis. yemek olayını sizin vereceğiniz siparişlere göre yapıyorlar fiks bir menüleri yok ve henüz alkol ruhsat alamadıkları için satmıyorlar lakin yanınızda getirip içmenize de laf etmiyorlar. ayrıca otele gelecekleri cüzi bir ücret karşılığı bölgedeki rotalara götürebiliyorlar. ayrıca otelin sahiplerinden eski bir bilkent hocası ben
    -bölgedeki köylerden alışveriş yapabileceğiniz yegane yer kümbet köyü. kümbet köyü ayrıca aslanlı mabet ve himmet baba türbesini de içermekte lakin himmet baba türbesi an itibariyle restorasyonda. bu içine girmeye engel değil ama biraz çirkin bir görüntü çıkıyor ortaya.
    -pişmişkale: son derece harika bir manzaraya sahip, tırmanırsanız üstündeki sarnıçları ve gizli geçitleri görebileceğiniz friglerden kalma kale. yanındaki gökgöz ve kocabaş kaleyle muhtemelen bölgenin güvenliğini sağlayan asli unsurlar. ayrıca yazılıdaki midas anıtın önünde göreceğiniz metal ızgarayla kapatılmış çukurun bu kaleye gizli bir tünelle bağlandığı söylenmektedir.

    frig vadisi hala çok bakir bir bölge ve yeterli ilgiyi görmekten son derece uzakta. yazılıda karşılaştığımız tek başına rota 2 nin tamamını yürüyen yusuf yolda bizden başka vadiyi gezen kimseyle karşılaşmadığını söyledi. likya ve karia yollarının aksine zorlu iklim şartları, deniz olmaması ve kısıtlı barınma, beslenme, alışveriş imkanlarını da kuşkusuz etkilidir. ancak bütüne bakıldığında içerdiği manzaralar, yaygın su kaynakları ve eğimin az olduğu topoğrafyasıyla frig vadisi genel olarak çok keyifli ve güvenli bir yürüyüş parkuru.

    edit: yabani hayvan varlığıyla ilgili bilgi güncellemesi
  • kutahya' ya 55 km. uzaklikta bulunan; ovacık koyunun, inlice mahallesinin, dogu tarafindan baslayan camlar arasindaki kayalik alan frig vadisi olarak adlandirilmistir. vadinin m.o. 900-600 yillarinda frigler, daha sonra romalilar ve bizanslilar tarafindan kullanildigi bilinmektedir.

    frig vadisinde kayalara elle oyulmus; kaya mezarlar, kiliseler ve siginma-barinma amacli yuzlerce magara bulunmaktadir. bolge incelenirken uc bolume ayrilmistir. birinci bolumde; kayalarin icine oyulmus iki kilise bulunmustur. tekli kilise ve ciftli kilise isimleri verilen yapiların duvarlarinda freskler vardir. ayrica kok boyayla yazilmis yazilar, meander motifleri ve hac isaretleri de gorulmektedir. siginma ve savunma amacıyla kayalar oyularak yapilmistir. burada da buyuk bir kilise ile gizli gecit ve dehlizlerle birbirine baglanan bircok oda bulunmaktadir. ust kisminin ise kale surlari seklinde oyuldugu gorulmektedir. penteser kalesi denilen ucuncu bolum de savunma amacli bir kale olup, kayalar oyularak yapilmistir. burada da cesitli kaya mezarlari ve magaralar vardir.
  • dünya'da bir eşi olmayan yer. sadece frig değil roma ve galat izlerine rastlayacağınız inanılmaz bölge. her taraftan her kayalıktan bir eser, bir tanrıça altarı çıkmaktadır. kısa sürede önlem alınmazsa define avcıları ortada hiç bir şey bırakmayacak.
  • geçtiğimiz haftalarda 2 günümü burada geçirdim. önce kendi yaptığım rotayı paylaşacağım. en sonda da alternatif veya uzun zaman ayırabilenler nasıl tek seferde gezebilirler, ona dair bir şeyler yazmaya çalışacağım.

    benim güzergahım yazılıkaya'dan başladı, afyon yolu üzerinden dönerek gordion'da bitti. es geçmek zorunda kaldığım, göremediğim çok yer de oldu.

    benim rotam şöyleydi. tabii istanbul'dan yola çıktım, onu baştan belirteyim: https://goo.gl/maps/zyctjnwhcbvra3hb8

    otobandan izmit'e, izmit'den kartepe yolunu kullanarak bilecik tarafına geçtim. kartepe yolunu seçme sebebim tamamen keşifti. bu yol 50km kadar bir şey. sık virajlarla 1200mt kadar yükseklikteki bir dağı aşıyorsunuz. giderken size mini bir karadeniz hissi yaşatıyor. dağdan indiğinizde artık bilecik bozüyük yolundasınız.

    bozüyük'e gitmek kısa ve rahat sürüyor. oradan direkt seyitgazi'ye inebilirsiniz. ben inerken olabildiğince köy yollarından geçmeye çalıştım.

    seyitgazi'den sonra artık frig vadisi sınırlarına girmiş oluyorsunuz. burada örencik köy yolu üzerinden giderseniz bölgeye özel kayalıklar, ormanlar, düzlükler sizi karşılıyor. tam bir batı anadolu coğrafyası.
    https://imgur.com/0g26lx5
    https://imgur.com/nhhbcae

    burada asıl durak yazılıkaya tabii ki ama yol üstünde doğanlı kale ve gerdekkaya anıtı'na denk geleceksiniz. her ikisi de sapasağlam ama korunmasız olduğu için çer çöp, duvar yazısı gibi şeyler maalesef ki var. yollar araba için bozuk ama gözünüzü korkutmasın, kısa sürüyor.

    doğanlı kale aslında karşılıklı 2 kaleden oluşuyor. etrafı düzlük, ileride alanı saran ufak dağlar ve ormanlar var. orada saatlerce oturabilirsiniz, o derece güzel bir konum. ileride sürüler görmeniz muhtemel.
    https://imgur.com/fk37bv6
    https://imgur.com/bhaq6jr
    https://imgur.com/yatlcpd
    https://imgur.com/dq7vnjk

    gerdekkaya da taşların ve yapının sağlamlığı çok iyi.
    https://imgur.com/yyhmyqo
    https://imgur.com/0ifbxqt

    bundan sonra sıra yazılıkaya'ya geliyor. köyün girişinde börekçi vardı. ben denemedim ama çok iyi diyen olmuştu. sizin de aklınızda bulunsun.

    yazılıkaya anadolu'da nadir görülen açık hava tapınağıymış. uzaktan görünüşü epey heybetli.
    https://imgur.com/pn1lmj2
    https://imgur.com/lknebge
    https://imgur.com/v24w42j
    https://imgur.com/9wpjgva

    eğer çadırınız varsa konaklamayı yapıldak köyü'nün yaylasında yapabilirsiniz. köyden 8km kadar gidince yaylaya varıyorsunuz. aşırı büyük değil ama sessiz sakin nokta bulmak kolay. ek olarak bölgede büyükyayla, kümbet, gökçegüney gibi yerlerde göletler, yine ufak yaylalar var. oraların da çok güzel ve kamp için uygun yerler olduğunu duydum. siz de değerlendirebilirsiniz.
    https://imgur.com/zgmsjbo
    https://imgur.com/icyznb0
    https://imgur.com/392ngru
    https://imgur.com/g48gmyh
    https://imgur.com/zptfdhg

    ilk gün böyle bitti.

    ikinci gün ilk olarak kümbet'de geçtim. burada aslanlı mabet ve selçuklu döneminden kalma bir türbe var. mabetteki aslan işlemeleri henüz çok bozulmamıştı. o yüzden etkileyiciydi. türbeye giriş ise yoktu. bu alan kümbet köyünün içinde bir yer. köyün konumu ve etrafındaki manzara çok hoştu.
    https://imgur.com/ftjuwbp
    https://imgur.com/zbfhfwj
    https://imgur.com/riejr14

    sonraki duraklar göynüş vadisi ve ayazini oldu. göynüş vadisi, adı üstünde bir vadinin iki tarafındaki kayalara oyulmuş yapılardan oluşuyor. 10 civarı yapı var ama çoğu çok fazla aşındığı için net bir şey göremiyorsunuz. çevredeki ufak bilgilendirme tabelaları size yardımcı oluyor.

    ayazini ise saatler ayırmanızı hak edecek güzellikte bir yer. burası da bir vadi, aynı zamanda vadinin çıkışında bir köy var. eski meryem ana kilisesi, bizans döneminde yapılmış yapılar, heykeller hem vadinin içinde, hem de köyün içinde. sokakları dolaşırken eski taşlara, yapılara denk geliyorsunuz. vadinin içinde de yürümelik uzun bir alan var.

    daha sonra afyon yolu üzerinden seydiler ve kırkinler'e uğradım. seydiler tam bir harabe gibiydi. bakımsız, çöp doluydu. pek görmeye değer gelmedi bana. kırkinler ise yine ufak bir vadi gibi alanı saran kayalara oyulmuş mezarlardan oluşuyor. burası en azından korunmuştu ve yerleşimden uzak olduğu için daha sakindi.

    buradan tekrar yukarı çıkarken ballıhisar'daki pessinous antik kentine uğradım. burasının kazı aşaması henüz bitmemişti. o yüzden çıkarılan alan çok ufak ve tek bir yerden ibaret. etrafta kibele tapınağı olduğu düşünülüyormuş, o yüzden kazılar yapıldıkça daha önemli bir yere dönüşebilirmiş.

    yol üstünde sivrihisar'a mutlaka uğrayın. tarihi meydanında bir mola verin. sokakları dolaşın. tepedeki seyir terasına çıkın. özgün hali korunmuş o yüzden çok güzel, doyamadığım bir yerdi. büyük bir kilise var ama içindeki restorasyon dokusunu bozmuş ve fazla betonarmeye döndürmüş gibi geldi.

    ek olarak hemen yakında nasreddin hoca köyü vardı ama karanlığa kalmamak için girmedim. aklınızda bulunsun.

    günün sonunda gordion'a gittim. bu kent eskiden başkent olduğu için içerisinde saray kalıntıları bulunuyor. iskender meşhur gordion düğümünü burada kesmiş deniyor mesela. ayrıca etrafında kenti saran surlar, daha da etrafındaysa başta kral midas'a yapılmış tümülüs olmak üzere, çok sayıda tümülüs bulunuyor. bulunduğu konum, manzara ve atmosfer olarak çok özel geldi bana.

    eğer çadırınız varsa, köyün içindeki jandarmanın hemen orada kalabilirsiniz. gayet güvenli ve sessiz bir yer. hatta benim kaldığım nokta tam midas'ın mezarıyla karşılıklıydı. omuz omuza yatmış gibi olduk. * gelmişken tümülüs'ün içine de girebilirsiniz. hemen yanından müze de var.
    https://imgur.com/eabpbzj
    https://imgur.com/zh8wxah
    https://imgur.com/vzcxptm
    https://imgur.com/rajwmkv

    dediğim gibi benim yolculuğum 2 gün sürdü. bundan sonra oradan ayrıldım. eğer ankara tarafından gelecekseniz, gordion'u başlangıç noktası yapıp tersten benim gittiğim yönü gidebilirsiniz. istanbul istikametinden gelenler benim gibi eksişehir üzerinden de girebilirler. ek olarak kütahya akpınar yolundan girerseniz frig vadisi'nin batı kısmını da görmüş olursunuz. burada döğer, ihsaniye taraflarında da güzel vadiler, yollar olduğunu biliyorum. buradan başlayıp, yazılıkaya'yı kapsayacak şekilde yine afyon yolu üzerinden gordion'a gidecek şekilde bir rota yaparsanız vadiyi komple tavaf etmiş sayılırsınız. *

    çadır veya karavanda kalacaksanız çevrede bir sürü gölet, yayla, vadi mevcut. herhangi bir sıkıntı yaşamazsınız. alışveriş ve yemek için seyitgazi, ihsaniye gibi büyük yerlerden faydalanmanız gerekecek. geri kalan her yer ufak köy çünkü. bakkaldan hallice.

    konaklama otel olacaksa yine dediğim gibi büyük yerlerden faydalanmak zorundasınız. vadinin içinde büyük yerler dışında, ayazini dışında bir otele rastlamadım. oranın fiyatı da farklı olacaktır.

    şimdilik eyyorlamam bu kadar. sorusu olan yeşillendirebilir.
  • bayramın birinci günü emre gölünden başlayıp kayalara oyulmuş eserleri görerek yazılı kaya'ya kadar gidip akşam kütahya'da konaklayıp ikinci gün aizanoi antik kentini görüp dönüş yaptığımız vadi.
    tam tadının en az bir haftalık konaklamalı (karavan ve ya çadırla güzel olabilir) bisiklet turu ile olacağını düşünüyorum.
    eski insanların taşlarda bıraktığı izleri ve kapadokya benzeri doğal oluşumları görmek için meraklısına önerilir.
  • eskişehir kütahya ve afyon illeri içinde bulunan ve içerisinde tarihi kentler, kaya oyma ve yontma mağaralar, kaleler, kaya fasadlar (bkz: #11310655), antik kentler , kaya mezarları ,kiliseler, şapeller ve yer altı şehirleri barından arkeolojik sit alanıdır.

    kanaatimce en güzel fotoğrafı budur

    dağlık frigya vadisi olaak adlandırılan bölgenin sınırlarını doğuda eskişehir/seyitgazi ilçesine, güneyde afyon/ihsaniye, batıda kütahya/sabuncupınar, kuzeyde ise eskişehir/gökçekısık belirler. rakım 1100-1300 metre arasında değişmekte. frig vadisinin en önemli merkezleri eskişehir'in yaklaşık 75 km güneyindeki yazılıkaya(midas) vadisi ve kümbet vadisidir.

    frigler için bu yerleşim bölgesinin en önemli avantajı savunmaya çok elverişli olması ve akarsu bakımından zenginliği sebebiyle verimli topraklardan oluşmasıydı.

    frigler, hint-avrupa kökenli olmalarına rağmen helen ve hitit etkileri altında kalarak anadolu merkezli özgün bir kültür oluşturmuşlar. m.ö. 12.yy'dan itibaren boğazlar ve trakya üzerinden anadolu'ya gelen trak kökenli frigler, m.ö. 9 ile m.ö. 7. yy arasında güçlü bir krallık oluşturmuş ve anadolu'nun siyasi ve kültürel tarihinde önemli izler bırakmış. ilk olarak eskişehir afyon ankara sınırlarına kadar yerleşen frigler daha sonra kızılırma'tan denizli'ye kadar yayılmışlar.

    frig vadisi aynı zamanda iç batı anadolu eşiği olarak tanımlanır zira iç anadolu'nun batıya açılan kapısıdır ve doğu ile batıyı birleştiren kral yolu'nun da geçtiği düğüm noktasıdır.

    içerdiği başlıca bölgeleri şöyle sıralayabiliriz:
    gordion (yassıhöyük)
    pessinus (ballıhisar)
    dorylaion (eskişehir)
    midas (yazılıkaya)

    godrion, ankara/polatlı'dadır ve friglerin siyasi başkenti, midas dini merkezleri, pessinus ise ticaret merkezleridir. friglerin bilinen ilk kralı gordias ülkenin başkentine isim verendir aynı zamanda. tarihçilere göre gordias, thelmessos(fethiye) ahalisinden bir kadınla evlenir ve midas adını verdiği bir oğlu olur. kesin bilgiler bulunmamakla birlikte midas, friglerin en çok bilinen kralı. ancak bir başka araştırma da şöyle bir sonuç üstünde yoğunlaşıyor ki frigler bütün krallarına midas adını vermiş olabilir.

    m.ö. 700'lü yıllara gelindiğinde frigler yıkılma sürecine giriyor. doğu anadoludan gelen kimmerler önce urartular'ı zayıflatıp kızılırmak'a dayanıyorlar ve frig-kimmer savaşında frigya tamamen tahrip ediliyor. kral midas da öküz kanı içerek intihar ediyor. sağ kalan frigler batıya kaçıp küçük beylikler oluşturuyorlar fakat burda da lidyalıların egemenliğine girmekten kendilerini koruyamıyorlar.

    bölgede bulunan frig yolu afyon, ankara, eskişeir ve kütahya şehirleri arasındaki bölgede yaklaşık 3000 yıl önce müthiş izler bırakarak silinip gitmiş bir uygarlığın en temel eseridir. bu yol üç ana rotadan oluşur ve toplamda 500 km uzunluğundadır. bölgenin tüf kaya yapısından kaynaklı derinliği yer yer 2-3 metreyi bulan görkemli antik yollar, frig yolu'nun simgesel özelliklerinden.

    frig vadisi'nde neler var?

    yürüyüş rotaları: gordion, seydiler ve yenice çiftliği'nden başlayıp üç koldan frigya topraklarına giden yol, yazılıkaya- midas kentinde birleşiyor. eskişehir sınırlarında bulunan yol rota-3'tür ve gordion ile yazılıkaya'yı pessinus üzerinden birleştirir.

    doğa sporları: kamping, trekking ve bisikler gezileri yapılabilecek alanlar mevcut. çadırlı - çadırsız kamp alanları: karaören göleti (büyükyayla köyü/seyitgazi), yapıldak göleti (yapıldak köyü/seyitgazi), frig vadisi (çukurca köyü), akçeşme bölgesi yazılıkaya köyü-han ilçesi.

    bisiklet rotaları: büyükyayla-yazılıkaya rotası (23,4 km) için eskişehir afyon karayolu81. km'deki büyükyayla köyü sapağında inilir. bu noktanın 3 km güney batısında bulunan çam ağaçları içinde doğa harikası karaören göletinden başlyan rota büyükyayla köyüne devamında önce güney batı yönünde 3.75 km boyunca gökbahçe köyüne kadar devam eder. eskişehir afyon ana yolu üstündeki gökbahçe köyünden doğu yönünde orman yollarından 7 km onra 1144 metre kotundaki yapıldak göletine varılır. yapıldak göletinden yine doğu yönünde hareketle önce 3 km sonra yapıldak köyüne devamında da yazılıkaya'nın hemen güneyinde ye alan 1308 kotundaki akçeşme'ye varılır.

    frig dönemi kaleleri: frigya bölgesinde hakim tepeler üstünde kurulmuş birçok kale bulunmaktadır. eskişehir'de bulunan başlıca frig kaleleri; pişmiş kale, gökgöz kale, kocabaş kale, doğanlı kale, akpare kale, kümber kale, asar kale, yapıldak asar kale, ballık kale, gökçekısık kale, akhisar kale, dübecik kale.

    antik kentler: eskişehir'de frig uygarlığı'na ait önemli antik kentler bulunur. pessinus (ballıhisar), dorylaion (şarhöyük), midas (yazılıkaya), nacoleia (seyitgazi) ve midasion (karahöyük) bunlardan bazılarıdır.

    kaya merazları ve nekropoller: özellikle dağlık frigya vadisi'nde kayalıklardan muazzam kaya mezarlar yapılmış. bu mezarların büyük bölümü frig kalelerinin yamaçlarında veya civarındaki kayaların ulaşması güç noktalarında bulunuyor. önemli mezarlardan bazıları: anıtsal frigya kaya mezarı, gerdekkaya mezar anıtı (kızlar manastırı), aslanlı maber, seyircek nekropolü, yapıldak köyü nekropolü ve asmacık inleri kaya mezarları.

    frig vadisine ulaşım: eskişehir'e 70 km, çifteler'e 40 km, seyitgaiz'ye 30 km mesafede bulunuyor. özel araçla gidilebileceği gibi eskişehir'den seyitgazi veya çiftelere'e ya da afyon'dan ihsaniye'ye otobüs ile gidilip daha sonra taksi ile devam edilebilir.

    bu arada belirtmek gerek ki cem yılmaz'ın arog filmi bu vadide çekilmiştir.
  • mükemmel peri bacaları ve doğal taştan evleri dışında, turizm faaliyetleri sayesinde güzel kafelere da kavuşmuş ve kapadokya ile yarışabilecek seviyeye 10 yıl içersinde geleceğini düşündüğüm mükemmel konum.
  • milli park olmasi planlanan ve icinde friglere ait cok sayida eser barindiran bolge. onemli bir kismi eskisehir ili sinirlari icerisindedir.
  • gözleme ve çay satan müthiş insan motorcu mehmet amcaya rastlayabileceğiniz yer.
    http://twitpic.com/5sjahd
    http://twitpic.com/5sjbwk
  • afyon kutahya yolunda 5 ayri yerden girisi bulunan, her gorduumuzde "aha matrix de garip biseyler var, cikisi deistirmisler" dedigimiz mekan.
hesabın var mı? giriş yap