• "çocuk, doldurulacak bir vazo değil, tutuşturulacak bir ateştir." - rabelais
  • "şarap kadehini hem görüyor, hem tutuyor, hem kokluyor, hem tadıyorsun; 5 duyundan 4’ü tatmin olduğu halde, kulakların öksüz kalıyor; hiçbir şey duymuyorsun. haydi vuralım kadehleri birbirine çınn..."

    diyerek, (çetin altan dan öğrendiğimize göre) yaklaşık 500 yıl önce şarap içerken kadeh tokuşturmayı icat eden insandır kendisi.
  • rabelais(1494-1553) fransız,hümanist yazar,filozof..sadece 2 eser vermiştir..ilk eseri "pantagruel" yayınlanmasından kısa süre sonra sorbonne tarafından yasaklanmıştır..2.eseri gargantua da orta çağa yönelik politik,dini,ahlaki,pedagojik ve savaşlarla ilgili alaycı denebilicek üstü kapalı eleştiriler yüzünden yasaklanmıştır..rabelais ortaçağın herşeyi dinle açıklayan eğitim sisteminden nefret eder..bilimin öğretilmesini,ve bunun da fiziksel br gelişimle desteklenmesi gerektiği fikrini savunur..rabelais,hacca gitme olayından,namazlardan ve gereksiz ayinlerden de yapılmaması gereken boş şeyler olarak bahseder..oysa ki kendisi manastırda yetişmiş,keşişlikten ayrılıp kendini hukuk,tıp öğrenmeye yöneltmiştir..eserlerini yayınladıktan ve yasaklanmasından sonra rabelais ortadan 11 yıl boyunca kaybolur,ve sürekli seyahat eder,italyaya giderek tıp konusunda kendini geliştirmekle uğraşır..
  • gargantua'yı okuyunca bizde de neden böyle bir eser verecek imam yok diye kişiyi düşünmeye sevk eden yazar.
  • eleştirel yargının keskin zehiri, keyif alma ve eğlenme hakkına, hiçbir şey için yazılan keyifli metinlere bulaştığında, aydınlanma yıkmaya çalıştığı kilisenin bir türevi olup çıkar ve bir zamanlar üslubu döneminin tüm yazarlarınca taklit edilmeye çalışılmış rabelais'de bundan nasibini alır;

    "rabelais ölçüsüz, aklın ötesindeki, anlaşılmaz kitabında uç boyutta bir neşe ve uç boyutta bir küstahlık sergiliyor; bilgililiği, kaba saba sözlerle ve can sıkıntısıyla sıvıyor; iki sayfalık öyküyü iki ciltlik saçmalık karşılığında alıyorsunuz böylece. yalnızca birkaç tuhaf kişi , bir bütün olarak bu yapıtı anlayıp takdir etmekle övünür; ulusun geri kalanı is, rabelais'nin şakalarına gülüp kitabını küçümser. soytarıların başı kabul edilir; böylesine keskin bir zekası olan insanın, bu zekayı berbat etmiş olmasına üzgünüz; yalnızca sarhoş olduğunda yazan sarhoş bir felsefeci o." (voltaire)

    rabelais'nin metninin karşısına çıkarılan ve onu değerden düşüren şeyleri sıralamalı; ölçü eksikliği, anlaşılmazlık, utanmazlık, abartı, bolluk, saçmalık, soytarılıki ciddiyetsizlik, kullanım değerinin olmayışı, aklını gereksizliklerle meşgul edişi, sarhoşluk...

    bu küçük alıntı aydınlanmanın dindar tarafını gösteren sayısız alıntı kadar numunelik. dinin aklın sınırları içine alınması arzusuyla çıkılan yol akıl dinine dönüştüğünde edebiyat adına en sıkıcı metinlerin çıkmasından daha doğal bir şeyde olamazdı herhalde.
  • okudugu montpellier'de adına saygı olarak gece son otobüse le rabelais adı verilmiştir.
  • "hüznün sizleri nasıl yiyip bitirdiğini, mağlup ettiğini görüyorum.
    ağlamak üzerine yazmaktansa gülmek üzerine yazmayı tercih ederim
    çünkü gülmektir insanı insan eden, cesaretlendiren."

    (bkz: gargantua and pantagruel)
  • alcofribas nasier diye bir müstear isim kullanmış olan yazar.
  • sorbonne universitesi hocalarindan nefret edermis ayrica. bu yuzden kitaplari, cok prestijli bir kurum olan sorbonne tarafindan yasaklanmistir. akabinde gargantua'yi yazmis ve sorbonne hocalarini cok komik bir dille elestirmistir rabelais.
  • "le rire est le propre de l'homme" ( gulme insana ozgudur). gargantua dan nameler...
hesabın var mı? giriş yap