• duyu veya sezilerle elde edilen verilerin matematiksel yollarla dogru ve tekrar edilebilir bicimde tanimlanmasi. ayni zamanda isin kolaylastiran bir yontemdir. gerekirse formul ortada denilebilir.
    (bkz: deneysel)(bkz: entry yogunlugu)
  • tanımlamada da kullanılır.
    babamın oruç ve abdesti formülize ederken kullandığı çok veciz bir ifade vardır:
    "vücuda giren şey orucu, vücuttan çıkan şey ise abdesti bozar."
  • "ruhlarla ciddi anlamda uğraşanların hemfikir oldukları zorluk, geleceği görebilmek ..."

    "belki de gerçekten, dünyanın bir yerinde ya da başka bir yaşamda var olan bir şey, benim bilincime yerleşip benim anım olmaya çalışıyor. oysa anı yok, mekan yok, geçmiş yok. yalnızca burada jaroslav'ı bekleyen ben varım.

    * *

    lale devrine öykünen zamanlarda, ilk pasaj, yaşamın uysallaştığı veya çakallaştığı zamanlarda ikinci pasaj içinden, anımsanmaya değer bir epigraf şıklığı olabilir. belleği inkar edip, kendi başına bırakana kadar çağrışımlarla savrulan ve sonra sağlaması yapılacak işlemi karara bağlayan teşhise ben hayran değilim.

    köstebeklerin toprak altı tünel ağlarını ortaya çıkartıp, hayranlıkla buna şahit olanları gördüğümde düşünmüştüm bunu. çocuğun aklı evrene en yakın olandır. keşfetmenin doğası başlangıcın uzaklarında gösterir yoldaşlığın sonuçlarını. formüle etme alışkanlığını, yetisini sadece bir nedenden dolayı takdir ediyorum: dolu dizgin giden karmaşayı susturunca.

    yoksa herkes konuşuyor. herkes konuşunca susmak gerekiyor.
  • nitelenmiş ilişki ve yapıların, sembollerle ve belirlenmiş şekilleriyle çizilmiş bir sistematik içerisinde düzenlenerek, bahsekonu sorunun çözümlenebilmesine yönelik ifade edim anahtarlarından her birisi.
  • formül deyince, aklıma koku giderici oda spreyleri gelir oldu.

    pıst, pıst, pıst... aa, koku nerede? yok oldu.

    gerçekten yok oldu mu peki? yoksa hala orada mı? demek ki neymiş; oda spreyinin varolan kötü kokuları yok edememesi gibi, formüller de problemleri ortadan kaldırmazmış. en fazla gözümün önünden alıp yan masaya koyuyor işte, ki buna da şükür.
  • asla ve asla aklımda tutmadığım, tutmayacağım şeyler. gereksiz ya, düşüneceksin. öyle formüle yaz bul olmaz. sırf inadımdan kullanmıyorum.

    küçük bir öğrencim var, özkütle nedir dedim bana aşk dedi. nasıl yani dedim. meğer çocuğa m/v yi kalp diye göstermiş hocası. ve tek bildiği bu. yerine yazıp buluyor.

    ezberci eğitim sisteminin en kötü darbesi bu. türev formülleri zart formülleri zurt formülleri. yok öyle bir dünya, hepsinin ispatı var ve geometrik+matematiksel ispat gözünün önüne gelmediği sürece ne yaptığını anlamadan yapıyor olacaksın.
  • ancak ve ancak evrendeki herhangi bir olayın aynı kosullar altındaki her tekrarlanısında aynı sonucları dogurması durumunda varlıgından bahsedilebilecek kavramdır.belirli bir konumdan ve yükseklikten, belirli bir kütledeki ve sekildeki cismi her serbest bırakısımızda aynı noktaya aynı hızla düsüyor.burada cismin yere çarpma hızını ve konumunu belirleyen parametreler yerçekimi ivmesi ve birakildigi yüksekliktir.bu bir formüldür.adamın biri çıkıp "bu olayın sonuçları o anki havanın sıcaklıgına da baglıdır" derse lan manyakmısın denir ama adam aslında haklıdır.hava eger daha sıcak veya soguk olursa havanın yogunlugu dolayısıyla viskozitesi dolayısıyla da sürtünme katsayısı degisecektir.burda durup, tamam biz yukardaki formülde sürtünmeyi ihmal etmistik daha gelismis bir formül yazıp bu parametreyi de ekleriz olur biter diyebilirsiniz.aynı adam çıkıp "bu deneyin sonuçları deneyi yaptıgın tarihe de baglıdır" derse defol git gözüm görmesin seni dersiniz.ama adam yine haklıdır çünki kütle çekimi diye birsey vardır.ayın, günesin ve diger gezegenlerin konumları farklı bir zaman diliminde farklılıklar göstereceginden serbest bırakılan cisme uygulayacakları kütle çekimi de farklı olacaktır.serbest bıraktıgımız cisme farklı kuvvetler etkiyeceginden farklı bir yörünge izleyecektir.bu böyle gider.adam konustukca daha fazla parametre, daha fazla degisken, daha uzun formülller.
    yukardaki hadiseye tezat bir durumla da karsılasmak mümkündür.aynı marka aynı model tabaklar dizilsin ve teker teker belli bi yükseklikten bırakılsın(aynı $artlar altında tekrar olayı).ve olusan kırık parçacıklarının herbirinin konumu, büyüklügü ve sekli not edilip süpürülüp bir diger tabak atılıyor olsun.ne yapılırsa yapılsın birbirinine özdes sonuçlar elde edilemiyor.adam gene çıkageliyor ve diyorki "siz eger parametreleri ve $artları gerçekten sabit tutarsanız dagılan parçaların olusturdugu haritaların birbirinin aynı oldugunu göreceksiniz".bu tıpkı barda oturan birine yaklasıp meraba ben sizden çok hoşlandım deyip sonucunu bilebilmek gibidir çünki her ikisinin de sonucunu formülize etmek imkamsız gibi ve bir defa tabak-çevre alakalı parametreleri tabagı yere attıgınızda oluşacak parçacık dağılımı haritasıyla iliskilendirirseniz yani formülize ederseniz degisik durumlara uyarlayabilirsiniz.aynı tabakları kullanıyor, aynı yükseklikten atıyoruz daha ne yapalım denilebilir ama gözden kaçırılan parametreler vardır.mesela aynı kabul edilen tabaklar birbirleriyle ne kadar özdes.tabagı olusturan kil, silikon vb maddeler ne kadar homojen dagılmıs ve daha da önemlisi her bırakı$ımızda tabak bir öncekine göre aynı açıyla ve noktayla mı çarpıyor yere?uzun lafın kısası tek bir dogru hiçbir zaman olamaz.formüller sadece gerçege artı eksi bir töleransla yaklasabilir yada formüllerle yaklasılması imkansız olan durumlardaki tek eksiklik parametrelerin denetleyemecek kadar karışık olmasıdır.bu karı$ıklıkta gelecegi bilmeyi imkansızlastırır.bir championship manager oyununda iki takımın maçından çıkacak skor kaç parametreye baglıdır?500,5000,10000000.hayatta bunun gibi ama çok daha karışıgı.evet anlatmak güç.
  • "başka bir dünya mümkün;
    çatısız evlerin ortasında
    resimsiz kartpostallara yazılı
    seçeneksizliğin formülü.

    çayın yanındaki kraker ile
    benim cebimdeki krater,
    ikisi yahut dördü de
    ölü yatırımlarda gömülü."
  • ucu yalnız ölürseme gidiyor ama ilk erişkinliğimde yalnız yaşlanmaktan korkardım. bir kadın psikiyatrist yakınım hastaya kar gibi imdadıma yetiştiydi: "biz de yalnız kalpler kulübü (ykk) kurarız! birbirimize omuz vere vere yaşlanır yaşar gideriz." o an bu formül bana bedavadan soğuk füzyon sunulmuş kadar iyi geldi. yalnızlıktan, sevilmemekten o denli korkuyormuşum. (bkz: yalnız ölmek/@ibisile)

    matematik terimleri ve tanımlamaları edebiyatçılara bırakılmalı diyorum; ve zaten öyle yapıldığı söylenirse şaşırıp oha derim. matematik terimleri edebiyatçılara açıklatılsın. ki dil gelişsin, zor anlatımlarla, bin türlü kavram ve formülleri anlaşılır hale getirmekle evcilleşip, olanakları artıp akıcılaşsın. matematikle ilgili edebiyat/sözlü dil olanakları şu anda daha taş devrinde. (bkz: çember/@ibisile)

    utanıyorum, her sıçtığım boku altın sayıyor olmaktan. yazmak ister istemez kibir ve kendimi, yaramı, formülümü önemsemek.

    [batının formülü: crx (evrenin çeşitliliği ve içindeki her şey bilinmeyenle ilişki içindedir.)
    doğunun formülü: c=x (tat tvam asi = sen busun)] (bkz: the masks of god/@ibisile)

    (ilk giri tarihi: 28.6.2019)

    (bkz: formula), formula 1
  • adı matematikle birlikte anılınca yanlış kullanılan kelime. zira matematikte formüller yoktur denklemler, bağıntılar, eşitlikler, eşitsizlikler vardır.
hesabın var mı? giriş yap