forget her

• jeff buckley yaratiginin abi sana kiz mi yok konulu super sarkisi..
• jeff buckley'nin belki de en duygulu şarkısı... kendi de farkında olmalı, hiçbir albümüne koymamayı tercih etmiş, "ben böyle bir şeyden para kazanamam" diye. saygım sonsuz.
  
  live versiyonunu dinlerseniz hele stüdyo versiyonu bi daha kesmez.
• ve sözleri...
  
  while the city's busy sleeping
  all your troubles lie awake
  i walk the streets to stop my weeping
  but she'll never change her ways
  
  don't fool yourself
  she was heartache from the moment that you met her
  my heart feels so still
  as i try to find the will to forget her somehow
  oh i think i've forgotten her now
  
  her love is a rose dead and dying
  dropping her petals and man i know
  all full of wine the world before her
  but sober with no place to go
  
  don't fool yourself
  she was heartache from the moment that you met her
  my heart is frozen still
  as i try to find the will to forget her somehow
  she's somewhere out there now
  
  oh my tears fall down as i tried to forget
  the love was a joke from the day that we met
  all of the words all of her men
  all of my pain when i think back to when
  remember her hair as it shone in the sun
  the smell of the bed when i knew what she'd done
  tell yourself over and over you wont ever need her again
  
  don't fool yourself
  she was heartache from the moment that you met her
  oh my heart is frozen still
  as i try to find the will to forget her somehow
  she's out there somewhere now
  
  oh
  she was heartache from the day that i first met her
  my heart is frozen still
  as i try to find the will to forget you somehow
  cause i know you're somewhere out there right now
• şehirde hayat uyurken
  senin tüm sorunların ayaktadır
  ağlamamı durdurmak için caddelerde yürüdüm
  fakat o hiçbir zaman yönünü değiştirmeyecek
  
  kendini aptal yerine koyma
  ilk gördüğün andan beri o senin için gönül yarasıydı.
  
  kalbim oldukça sakin
  her nasılsa onu unutma arzusunu bulmaya çalıştığımda
  onu şimdi unuttuğumu düşünüyorum
  
  onun sevgisi renksiz bir gül ve ölüyor
  taç yapraklarını düşürüyor ve ben
  ondan önce dünyanın şarapla dolu olduğunu biliyorum
  fakat ayıkken gidecek bir yer yok
  
  kendini aptal yerine koyma
  ilk gördüğün andan beri o senin için gönül yarasıydı.
  kalbim hala donmuş bir halde
  her nasılsa onu unutma arzusunu bulmaya çalıştığımda
  o dışarıda bir yerde şimdi
  
  onu unutmaya çalıştığımda gözyaşlarım düşüyor
  onunla görüştüğümüz ilk günden beri aşk bir şaka
  onun bütün kelimeleri
  ne zaman geçmişe dönsem tüm acımdır
  onun güneşte parlayan saçlarını hatırla
  ne yaptığımı bildiğin zamanki yatağın kokusunu da
  kendine ona hiçbir zaman ihtiyacın olmayacağını sürekli tekrarla
  
  kendini aptal yerine koyma
  ilk gördüğün andan beri o senin için gönül yarasıydı.
  kalbim hala donmuş bir halde
  her nasılsa onu unutma arzusunu bulmaya çalıştığımda
  o dışarıda bir yerde şimdi
  
  ilk gördüğün andan beri o senin için gönül yarasıydı.
  kalbim hala donmuş bir halde
  her nasılsa onu unutma arzusunu bulmaya çalıştığımda
  çünkü onun tam şimdi bir yerde olduğunu biliyorum.
• "insan insanı siker mi?" sorusuna verilebilecek en iyi cevabı bu şarkı ile vermiştir jeff. forget her diyip onu unutamamamız için elinden geleni yapmış, kendisi gibi bizleri de intiharın eşiğine sürüklemek istemiş, ruhumuzun ırzına namusuna göz dikmiştir.
  
  "i walk the streets to stop my weeping, but she'll never change her ways..."
  
  (bkz: çok ayıp ama bu yaptığın)
• ilk dinleyişte depresyona sokup ikinci dinleyişten sonra depresyonu sevdirmeye başlayan cinsten bir jeff buckley şarkısı.
• ayrılığın ve ayrılanların şarkısıdır.
  
  ayrılığı tadan insan unutmak ister onu ve yaşadığı günleri. kaçmak ister hayatından koşarak.
  
  yürümeye başlar önce. tüm acıları, hatıraları, sevgileri, sevgilileri arkada bırakmak ümidiyle (hala ümit vardır o zamanlar), durmaksızcasına. amaçsızca sürüklenir boş sokaklarda, unutmak için, unutabilmek için. sakinleşmek için. artık farkındadır gerçeklerin. kendini teselli etmeye çalışır. sabit duran, artık atmayan kalbine "boşver" der. "zaten hiçbir zaman mutlu etmemişti seni" der. yalanlara başlar. şarapla dolu midesi artık yanmaya başlamıştır. onu ne kadar unutmaya çalışırsa çalışsın dönen başı hala onu görüyordur her köşebaşında. gider midesindekileri çıkarır başka bir köşebaşında -ki sadece şarap vardır midesinde zaten- . saçını tutacak kimse yoktur çevresinde, ne bir arkadaşı, ne bir dostu, ne bir tanıdığı. onun için bırakmıştır herkesi. yoktur "gidecek yeri, kimsesi. hala yalanlar söylemektedir kalbine oysa aklı ısrarla unut demektedir ona. hatta "o başkalarıyla geziyor artık. başkalarının yanında oluyor, senin değil" diye gerçekleri yüzüne vurmaktadır ayılmanın etkisiyle. o ise hala duran kalbini dinlemekte ve onu unutmak için bir çaba bile göstermemektedir.
  
  koşmaya başlar. başı midesindekilerin de boşalmasıyla daha az dönmektedir artık. "seni asla sevmedi" der. inanamaz kalbi. "hatırlasana" der, "seni kaç kere kandırdı?" der. oysa kalbi, hala gülümsemesini, çiçekler gibi kokan saçını, sabahlara kadar konuşmalarını, yataktaki şakalaşmalarını hatırlamaktadır kandırmaları yerine. ve artık hıçkıra hıçkıra kanamaktadır. koşarak aklından kaçmaya çalışır, onun unutturma çabalarından. ama beceremez.
  
  ve tökezler. artık aklıyla ve onla karşı karşıyadır. kalbi kanamıyordur da. durmuştur. kabul eder aklının söylediklerini umarsızca. ayağa kalkar ve üstünü silkeler. son bir kez bakar ona. kelimeler dökülür ağzından, aklının galibiyetini haykırıcasına.
  
  "as i try to find the will to forget you somehow
  cause i know you're somewhere out there right now"
• jeff buckleyden eski sevgililerini unutamayanlara emir cümleciği, sözleri de bi nevi öğreti..
  "don't fool yourself, she was heartache from the moment that you met her"^*
• don't fool yourself
  she was heartache
  from the moment that you met her
  
  nasıl güzel bir özeti aşkın. biliyordun. yine de yaptın.
• sabah sabah dinlerseniz allah belanızı verir.
  
  yakışıklı sesiyle söylediği, en içli, en kötü fena, en acayip şarkılarından biridir. böyle yakışıklı acı çekilir de bu da böyle anlatılır mı?!