folloş

• deligin içine giren büyük çapta maddelerden esneyerek büyümesi sonucu olu$tugu durum; yalama olmasi
• kukusu şirinliğini artık am bile denemeyecek şekilde yitirmiş
  bardak kova veya olimpik havuz ebatlarında bir şeye sahip
  pipimizi duhul ettiğimizde bi sağa bi sola çarptırabildiğimiz
  ve iki duvar arası 5 dakika mesafe olan
  tampon yerine çorap veya pamuk balyası veya vidanjör kullanan
  hanım ablalara denir
• (bkz: hangar 18)
• fallafoş, fallaş şeklinde de kullanımları olan sözcük.
  anlamı nereden gelip nereye gitmektedir biliyorum ama 2005 senesi civarlarında oldukça popüler olmuş bir argo sözcüktür.
  
  genelde yıpranmış, dağılmış, asıl biçimini kaybetmiş şeyler için kullanılan bir sözcüktür.
  (ıslanmış kurumuş 2.el karton koli gibi)
  
  bu sözcük tabii ki o dönemde kadın - erkek demeden toplumumuzun sevmediği kadınların cinsel organı için kullandığı bir sözcüktü.
  günümüzde bu sözcük argo sözcüklerini güncellememiş 30 -40 yaş kitlesi hariç pek kullanılmamakta ve fallafoş vb. alternatif sözcüklerin mevzuusu hiç konuşulmamaktadır.
• fol, folluk ve folikül ile ilintisinin araştırılması gereken sözcük.
• "çok ve horca kullanılmaktan esnek, yaylı vb. düzenekleri işlevini yitirmiş olan alet" anlamını kazanmıştır
  günümüzde yalama ile nerdeyse eşdeğer olarak kullanılan bir kelimedir
• vajinanın genişlemediğini bilmeyenleri göstermiş başlık
• fallaş olması gereken kelime ve anlam olarak argoda yaşlı fahişe anlamına gelen kelime.
• bu enteresan kelime için verilebilecek en nadide örnek;
  
  (bkz: mokar hastası nihan)
• (bkz: sozlugun ebesi)